Ne yazık ki öyle...
Üzgünüz...
Üzüldüğünüze de üzülüyoruz...
Ama gerçek bu maalesef!
Neden mi?
Ne eski ne de mevcut yönetimin ayrıştırmalarıyla, üstten bakmalarıyla “Kraldan çok kralcı!” edalarıyla davranan başta İl başkanı Turgut Özkan olmak üzere basın danışmanı çok muhterem (!)Tayfun Çavuşoğlu’nun keyfi uygulamalarıyla Bursalı seçmeninin gönlüne Cumhuriyet Halk Partisi giremiyor, giremeyecek de...
Ve...
Sırf bu yüzden CHP Bursa’da “iş bilmez” yöneticiler sayesinde her daim kaybetmeye mahkum olacağa benziyor...
Seçimlerin kendilerine “Altın tepsi!” içinde sunulacağını sanan ve düşünen, her ne hikmetse bir türlü tribünlerden sahaya inmekten imtina eden, üst perdeden konuşan bu yönetim:
Yıllardır hem bireysel, hem de ekip olarak verdiğiniz mücadeleye zarar getiriyor...
CHP Bursa’da bu yönetimle iyi gitmiyor...
Bizden söylemesi!
***
Sayın Kılıçdaroğlu!
Yazımızın başlığı sizin ifadenizdir!
Geçtiğimiz yerel seçimlerde CHP’den Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yarışan Mustafa Bozbey’in o dönemki İl yönetimi tarafından yeteri kadar desteklenmediği için yarışı kaybettiği öne sürülmüştü...
Ve siz bu konu üzerine, “Bursa içimde ukdedir!” şeklinde bir açıklamada bulunmuştunuz...
Görünen o ki mevcut yönetimle tarih tekerrür edecek...
Sayın Kılıçdaroğlu!
Biliyorsunuz geçtiğimiz hafta Ekrem İmamoğlu Bursa’daydı...
İmamoğlu Bursalılar tarafından yoğun ilgi ve sevgi ile karşılandı...
Hem biz NÖBETÇİ GAZETE olarak, hem de diğer gazetelerde görev yapan meslektaşlarım İmamoğlu’nun programını sonuna kadar takip etti.
Ta ki aynı günün akşamı gerçekleşen organizasyona kadar...
İşte tam da burada İl Yönetiminin basın danışması Tayfun Çavuşoğlu'nun gazetecileri ayrıştırmasıyla ipler iyice gerildi, hatta tabiri caizse koptu...
“Akşam yemeğine sen gelebilirsin, sen katılamazsın... Sizden bir kişi, sizden üç kişi... Filan kurumdan da hiç kimse... ” diye üstelik alenen...
Yani, kendi istediklerini çağırdı, istemediklerini de elinin tersi ile itti, aşağıladı...
“Ben ne dersem o olacak!” şeklinde...
Ayrıştırmacılığın, ötekileştirmeciliğin “kralını yaptı!” gazetecilere...
***
Hani, "İktidar kendi ekibini kuruyor, kamu kurumlarında kadro oluşturuyor" diye karşı çıktığınız, hep eleştirdiğiniz ayrıştırmacılığın benzerini bu arkadaş Bursa'da yaptı, yapıyor da...
Amma...
Diğer partiler, davetlerde Bursa basınını, “Sen bizdensin, sen muhalefettensin, sen gelebilirsin, sen gelemezsin...” şeklinde bu güne kadar ayırmadı...
Bunu, kendi adıma söylüyorum...
Şahsım ve mensubu bulunduğum kurumum, başka partilerin organizasyonlarında hep davet edildi.
***
Sayın Kılıçdaroğlu!
Peki, o halde yıllardır eleştirdiğiniz partilerden bu arkadaşların farkı nedir acaba?
Biliyorum...
Siz, elbet de tasvip etmezsiniz CHP Bursa İl Başkanlığı'nın bu tavrını.
Ve inanıyorum ki, bununla ilgili inceleme başlatılması için talimatlarınız olacaktır.
Biz gazeteciler yemekli organizasyonlara hevesli falan değiliz!
Habercilik adına orada bulunmak istedik...
Amaç, altılı masanın temsilcileri, STK’larla İmamoğlu’nun buluşması, bir araya gelmesi idi...
Biz NÖBETÇİ GAZETE mensupları ve yine başka kurumlardaki bazı arkadaşlar yapılan bu yanlışı gündeme getirdik, paylaştık...
İl Yönetiminden hala “Tık!” yok...
Yüksek bir sesle özür bekliyoruz!
***
Ez cümle:
Sayın Kılıçdaroğlu!
Son seçimlerde, 16 Büyükşehirden sadece 16 Bursa’nın kazanılamaması da mı sizin kadar üzmedi bazılarını.
Bursa, yüzü batıya dönük bir şehir...
Kişisel ihtirasları, basının haber alma hakkının engellenmeye çalışılmasını hiç hak etmiyor.
Biz gazeteciyiz.
Biz, bağımsız Bursa gazetesiyiz.
Biz, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür olanlarız...
Bursa'daki parti yöneticilerinizi ve onların keyfi danışmanlarını da yakından izliyoruz...
Bursa bunları biliyor...
Üstünü örtmeye de hiç niyeti yok!
İzlemeye ve yazmaya devam edeceğiz...
Yorumlar 3
Kalan Karakter: