İş hayatım boyunca yaşadığım her değişiklik beni germiştir.
Kimlerle çalışacağım, ya istediğim kadar etkili işler çıkaramazsam, acaba yazılarım okunur mu…
Bu ve bunun gibi birçok endişe içeren soru işaretleriyle boğuşmak durumunda kaldım.
Ama bu kez farklı oldu. İlk defa gerginlik yerine heyecanla başladım.
Çünkü tam olarak olmak istediğim bir yerdeyim.
Gazetecilik sektörü bugünlerde kabuğunu çok daha hızlı değiştiriyor.
Sahada çalışan arkadaşlarımız değişiyor, çalıştığımız kurumlar değişiyor.
Ama mesleğimize duyduğumuz heyecan baki kalıyor.
Tam da bu noktada kendi tabiriyle çalışma arkadaşlarına yol göstericiliğiyle tanıdığım Enver Akasoy’un kanatları altında, Nöbetçi Gazete’de yazıp çizmeye başladığımı duyurmaktan onur duyuyorum.
“Kısa bir mola” diyerek çıktığım teneffüsü Nöbetçi Gazete’de yazdığım bu ilk “Merhaba” yazısıyla sonlandırıyorum.
Nöbette ben de varım efendim, selamlar…
Nöbette uyunmaz. Mikrofon namustur.