Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik hükmün istinaf tarafından usulden bozulmasının ardından 72'si tutuklu 215 sanığın yeniden yargılandığı davada, tutuklu sanıkların mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam edildi.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince, Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülen davanın 20. duruşmasına, Oktar'ın da aralarında bulunduğu bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
"BUNLAR UTANÇ VERİCİ ŞEYLER"
Duruşmada, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan tutuklu sanık Mert Sucu, polislere karşı öldürmeye teşebbüs suçundan yargılandığını belirterek, "Terör örgütleri dışında, polise gözeterek kimse bir eylem yapmaz. Benim ne kasıtla yaptığım ortaya konulmamış. Bunlar utanç verici şeyler. Şirketim var, iş adamıyım. Bunlara bakılması gerekir. 4 sene geçti, mütalaada bu konu açıklanmamış. Adnan Oktar'ın kaçışı için zaman kazandırdığım iddiaları var. Adnan Oktar saat 17.00'de çıkmış, polisler 17.30'da gelmiş. Ben neyin zamanını kazandıracağım. Ben konuttan Adnan Oktar'ın çıktığını bile bilmiyordum." dedi.
Kimseyle bir husumeti olmadığını söyleyen Sucu, kendisinin ve tüm arkadaşlarının beraatini istedi.
Bir diğer tutuklu sanık Oğuzhan Sevinç de suç örgütü olmadıklarını ve delillerle bu durumu ispatladıklarını savunarak, "Allah bize güzel ortamlarda, güzel insanlarla birlikte olmayı nasip etti. Biz her zaman dimdik karşınızda duracağız. Vicdan rahatlığıyla konuşuyorum, siz de inşallah vicdan rahatlığıyla karar verirsiniz." diye konuştu.
"HERKES ETKİLEYİCİ"
Mütalaaya karşı savunma yapan tutuklu sanıklardan Rasim Çoşkun Varlıbaş da son derece kaliteli, eğitimli, aklı başında insanlar olduklarını söyleyerek, "Herkes etkileyici. Kadınların bizden etkilenmesi neden garipseniyor? Bunun için neden örgüt kurmak gerekiyor anlamış değilim. Örgüt değiliz. İnşallah siz beraat kararı verirsiniz, kurtuluruz. Üniversite yıllarında Adnan Bey'in kitaplarını okudum, nasıl yardım edebilirim diye araştırdım. Kur'an'a tabiyiz. Başımıza ne geliyorsa bu yüzden geliyor." ifadelerini kullandı.
Sanıklardan Rasin Kotin de hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, lehine olan delillerin toplanmadığını öne sürdü.
Bir diğer tutuklu sanık Salih Tınar ise örgütsel amaçla şirket kurduğu yönünde iddialar olduğunu ifade ederek, "Gelirimin olmadığına ilişkin bilirkişi raporları var. Yurt dışı ihracatlarım var. 192 kişi yanımda çalıştı ama 'gelirim yok' deniliyor. Kitap dağıtımıyla bana yüksek para geliyormuş, amacım maddi kazançmış. Ama kitaplarım çok ucuz diye sitem ediliyordu. 60 bin dergi bastığımda, 360 bin kitap ve DVD bedava veriyordum ve bunu her ay yapıyordum. Hiçbir vergi ve SGK borcum yok. Allah'ın izniyle götürmeye çalışıyorum şu an." diye konuştu.
Savunma yapan diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları reddederek, beraatlerini istedi.
Duruşma, savunmaların alınmasına devam edilmek üzere 25 Ekim Salı gününe ertelendi.
Yorumlar
Kalan Karakter: