Ahmet Mümtaz Taylan, NTV ekranlarında yayınlanan Empati programında yazar Ayşe Kulin'i ağırladı. Gerçek yaşam öykülerinin paylaşıldığı programda Taylan sordu, Kulin yaşanmış hikayeler ile empati kurdu.
Ayşe Kulin son projelerini şöyle anlattı:
“Elimde bir roman var, onu hızlı bitirmeye çalışıyorum. Çıkışı biraz da yayıncıya bağlı. Ben bir ay içinde bitireceğim gayret ediyorum çünkü bu yıl içinde bir kitap daha hazırlayacağız. Benim 40. yılım yazarlıkta, ilk kitabımdan bu yana 40 yıl geçmiş. Kalemimde 40 Sene diye bir kitap hazırlayacağız, onun için biraz acelem var bu romanı bitirmekte. Orada burada yayınlanmış yazılarım, ropörtajlarım, okur mektupları, arada küçük hatıralar yani yazarlık maceram gibi bir şey.”
Ahmet Mümtaz Taylan’ın “İlham vermek ya da ilham olmak deyince aklınıza ne geliyor bir yazar olarak?” sorusuna Ayşe Kulin şu yanıtı verdi:
“Çok geri dönüş aldım bana ilham verdiniz diye, ben değil benim yazmış olduğum karakterler. Örneğin Aylin çünkü Aylin 26 yaşında başlamış tıp okumaya, ondan sonra Amerika'da çok ünlü bir doktor olmuş yani demek ki geç kalmak diye bir şey yok, Füreya kitabında yine ben yazdım ama Füreyya’dır ilham veren. Füreya 40 yaşında verem oluyor, yatağının içinde oyalansın diye kil koyuyorlar önüne, 40 yaşından sonra tek ciğer yani ölümü beklenirken uluslararası bir sanatçıya seramik sanatçısına dönüşüyor. Bu şekilde bana, hayatı bitti zannederken geri döndük diyen çok kişi var. Hatta bazıları tanınmış kişiler de yani cemiyet içi değerleri olan.”
"TUTKU AŞKIN BİR PARÇASI"Ahmet Mümtaz Taylan’ın “Tutku sizin için neyi ifade ediyor?” sorusuna Ayşe Kulin “Tutku aşkın bir parçası. Yani aşk dediğin zaman iki kişi için evet şu anda yazdığım romanda tam da bunu işlemekte olduğumdan dolayı ama tabii sadece sevgiyle kalmıyor insan tutkuyla bir amaca da bağlanabiliyor yani tutku herhalde şart. Beni piyano ile başlattılar çünkü benim yetişmekte olduğum dönemlerde 41 doğumluyum ben 41-50 arası Cumhuriyet değerlerinin çok coşkuyla tatbik edildiği yıllardı. Yani her kız çocuğunun da elinden bir marifet gelsin, sanata yönelsin isteniliyordu çünkü biliyorsunuz Atatürk de sanata çok yatırım yaptı, beş parasız günlerinde dahi... Madam Marga’da dansa giderdik. Ferruh Başağa’dan resim dersleri almaya başladım. Kalemle daha iyi bir iletişimim var" yanıtını verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: