Gülsün Arslan / Nöbetçi Gazete
CHP İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Biz kadınlar yeni haklar kazanmak bir yana mevcut haklarımızın gasp edilmemesi için mücadele eder hale geldik. Ancak cumhuriyetimiz ikinci yüzyılına girerken demokratik, laik ve sosyal hukuk devletini yeniden inşa etmekle kararlıyız."
Seçime sayılı günler kaldığını vurgulayan Okumuş sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Bir yanda tek adam rejimi diğer yanda güçlendirilmiş parlementer sistemle halkın iktidarı var. Bir yanda kadın düşmanları diğer yanda eşitliği savunanlar var. Biz bu seçimlerde ya özgürlüğe ya da esarete oy vereceğiz. Biz kadınlar Cumhuriyetimizin kurucu değerlerinden asla vazgeçmeyeceğiz. Bizler karar mekanizmalarında eşit temsil edilmek istiyoruz. Ancak biyolojik olarak kadın olmanın, kadınları temsil etmek için yeterli olmadığını çok net biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararına susanların, 6284 saldırı altında iken koltuk sevdasına ses çıkarmayanların bazıları da kadındı.
İstismara uğrayan çocuklar için “bir kereden bir şey olmaz” diyen de bir kadındı.
H.K.G davasından bahsederken çocuğa yönelik istismarın siyasetin konusu olmadığını ve bunların her toplumda yaşanabilecek şeyler olduğunu söyleyen de bir kadındı. Üstelik bu zat kadından da sorumlu olan bir bakan. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık bunlarla da kalmayıp, deprem sonrasındaki kayıp çocukların büyük bir kısmının hastanelerde tedavi altında olduğunu varsaydıklarını söyledi. Varsaymak ne demek? Bu ne utanmazlık!
Ardından kayıp bir bebeğin depremden 54 gün sonra ailesine teslim edilmesini bir başarı hikayesi gibi göstermeye çalıştı. 54 gündür neredeydiniz? Bu nasıl bir aymazlık… Hala çocuklarını arayan aileler varken hangi başarıdan söz ediyorsunuz? Sorumluluğunuzu yerine getiririn ve kayıp çocuklarımızın akıbetini tek tek açıklayın."
Yorumlar
Kalan Karakter: