Tokat'ta bulunmaktan, şehit aileleri ve gazilerle bir araya gelmekten gurur duyduğunu söyleyen Akar, şehitlere rahmet, gazilere şifa dileklerini iletti. Şehit aileleri ve gazilerin tüm toplum nezdindeki önemine vurgu yapan Akar, şehitlerin ve gazilerin kanları sayesinde bu toprakların vatan olduğunu belirtti.
Terörle mücadelenin tek yürek, tek yumruk olarak sürdüğünü ifade eden Akar, "85 milyon vatandaşımızın güvenliği ve savunmasına yönelik gayret içindeyiz. Faaliyetlerimiz büyük bir azim ve kararlılıkla devam ediyor. Yurt içinde kökü kazınmakta olan teröristlerin yurt dışındaki kalıntıları da Mehmetçik tarafından kovalanmakta. Onların bütün barınakları, sığınakları, inleri Mehmetçik tarafından başlarına yıkıldı, yıkılmaya devam ediyor. Asil milletimizi 40 yıldır başına bela olan bu musibetten kurtarmakta kararlıyız, amacımız bu" diye konuştu.
Yunanistan ile sorunlar yaşadıklarını aktaran Bakan Akar bir an önce barışçıl yol ve yöntemleri desteklediklerini ifade ederek şunları söyledi:
"Bizim Yunanistan'la bazı problemlerimiz var. Bazı sorunlarımız var. Ciddi sorunlarımız var. Bu sorunların bir an önce çözülmesi için, bunların çözülmesi için bu gerginliğin giderilmesi için, barışçıl yol ve yöntemlerle, diyalogla, uluslararası hukuk çerçevesinde, görüşmelerin başlaması için gerçekten Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere bütün bakanlıklarımız, azimle, kararlılıkla bu çalışmaları destekliyoruz, görüşmelerde destekliyoruz, buluşmaları destekliyoruz. Bir tarafta istişare görüşmek, bir tarafta, güven ve güven artırıcı görüşmeler, diğer tarafta ise Sayın Cumhurbaşkanımızın NATO Genel Sekreteri'yle başlattığı bir görüşme yöntemi olan ayrıştırma görüşmeleri. Fakat maalesef bunların hiçbirine, komşumuz Yunanistan'dan olumlu cevap almadık, alamıyoruz. İki yıldan beri bekliyoruz. Bizim Savunma Bakanlıkları arasında görüşmeler vardı. Bunlardan ikisizini Afrika'da yaptık. Birini de Türkiye'de yaptık. Bu dördüncüsü. Türkiye'de gelmesi lazım. Gelmeleri için biz bekliyoruz. Maalesef bu konuda bizim davetlerimize rağmen gelmediler. Gelmedikleri gibi bizi de maalesef yeni Osmanlıcılıkla, yayılmacılıkla, revizyonizmle kendilerine göre bir takım böyle kelimelerle, kavramlarla suçlamaya teşebbüs ediyorlar. Yani bunlar gerçekten hiçbir anlamı yok. Hiçbir manası yok. Hiçbir temeli yok. Biz ne yaptık? Türkiye ne yaptı? 1923 Lozan Anlaşması Lozan'dan sonra Paris Konferansı 1947. O zamandan beri bütün statüko devam ediyor. Bu statükoyu bozan, adaları silahlandıran Yunanistan. Bizim ağzımızın dibine gelip, burnumuzun dibine gelip gece gündüz provoke eden Yunanistan. Daha dün balıkçılarımızı rahatsız eden Yunanistan, ateş ettiler. Yani burada gerçekten yani 'Yavuz, hırsız, ev sahibini basın bastırır' sözünden yola çıkarak her şeyi yapıyor, ediyorlar. Gerginliği arttırıyorlar. Bunu da iç politik sebeplerden yapıyorlar. Onu da biliyoruz. Başka argümanlar olmadığı için Yunan halkının da aleyhine olacak şekilde onların refahının aleyhine olacak şekilde maalesef efendim bu tür girişimlerde bulunmaya devam ediyorlar. Fakat biz de bunlara gerekli cevabı hem sahada hem de masada verdik, vermeye devam ediyoruz. Biz herhangi bir şekilde provokasyonda bulunmuyoruz. Herhangi bir saldırı, tacizde ve tecavüzde bulunmuyoruz. Ama bize yapılan hiçbir tacizi, hiçbir tecavüze karşılıksız bırakmayacağımızı binleri defa söyledik. Bu konuda acemiyiz ve kararlıyız. Bütün birimlerimiz bu konuda talimatlıdır. Taciz yapmayacağız, tecavüz yapmayacağız, saldırı yapmayacağız ve fakat bize yapılan bir şey olursa da bunu hiçbir şekilde karşılıksız bırakmayacağız."
Yorumlar
Kalan Karakter: