İlimiz sağlık alanında yıllar içinde üst düzey makamlara kimler geldi kimler geçti...
Ve...
Bunca yıllık meslek hayatımda gidenin arkasından üzülen sağlıkçılara pek rastlamadım desem yanlış olmaz herhalde...
Çok mu iddialı bir cümle oldu?
E, o zaman yumuşatalım biraz...
Giden yöneticiler ile mutlu mesut yaşayan torpilliler mutsuz olmuştur mutlaka...
Ah ah!
Geçip giden zamanları bir yerlerde bulsak keşke...
Eskiden kurumlara atanan hastane başhekimleri, İl Sağlık Müdürlerinin çoğu naif insanlardı...
Ha diyeceksiniz:
“Mevcutlar öyle değil mi?”
Valla ne yalan söyleyeyim!
Bu güne kadar bir Sağlık Müdürü için “Gitsin arkasından lokma dağıtacağız, sevdiklerine de ikram edeceğiz” diyenine de hiç rastlamamıştım...
“Sözünü tartmadan söyleyen, aldığı cevaptan incinmemelidir”
Öyle değil mi?
Hal böyle olunca insan biraz durum tespiti yapmak zorunda kalıyor...
***
Evet...
Elbette ki yöneticilerin seveni de olur sevmeyeni de...
Amma!
Sevmeyeni çoksa...
“Nedenini, niyesini “ de sorgulamak gerekmez mi acaba?
“Lale Hanım sizden güzel bir haber bekliyoruz...” diyor bazı sağlık emekçileri...
Bekledikleri güzel haber de mevcut İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz’ın gideceği günü paylaşmam...
Ha, gider mi gitmez mi bilemem...
Hayırlısı!
Yaklaşık 3 yıl önce İl Sağlık Müdürü olarak şehrimize atanan Dr. Yavuzyılmaz geldiği günden bu güne kadar “Ha bugün ha yarın gitti gidecek...” denilip duruldu...
Malumunuz hala koltuğunu “sımsıkı” koruyor...
Bi ara gidecek gibiydi...
***
Şimdi...
Herkes için geçerli elbet ancak bir yönetici, bir müdür için üslup, iletişim çok ama çok önemli...
Üstelik binlerce çalışanı varsa...
Kadrosu ne olursa olsun bir sıkıntısını paylaşma ihtiyacı duymuşsa personel, o kurumun kapılarının sonuna kadar açık olması gerekir...
Hiçbir şey yapmayacak olsa dahi yöneticinin dinlemesi bile o personel için çok önemli...
Değerli olduğunu, önemsendiğini hissettirir...
Zaten hiçbir personel (yürek yemediyse!) çat kapı “Ben geldim!” deyip girmiyor içeriye...
Önce randevu (verilirse tabi) sonra görüşme...
“Efelenmeye, bağırıp çağırmaya hiç gerek yok!”
Çünkü:
“Küçümseme kimseyi! Nokta da küçüktür ama bitirir cümleyi”
Bursa’daki sağlık emekçilerinin bir çoğu müdür Dr. Yavuzyılmaz’ın tavırlarından, üslubundan rahatsız olduklarını ve dertlerini dinlemediğinden şikayetçi...
İlimizde 20 binin üzerinde farklı kamu hastanelerinde çalışan sağlıkçı var...
İl Sağlık Müdürü Dr. Yavuzyılmaz, “Herkesin sıkıntılarını dinlemeye kalksak hizmet üretemez, iş yapamaz hale gelebiliriz...” diyebilir...
Eyvallah!
Ancak, her hafta olmaz belki ama ayda bir kez bir gününüzü personelinize ayırsanız...
Mesela bu ay Yüksek İhtisasta sıkıntı yaşayan ve sizinle konuşmak isteyen bazı personelle, diğer ay da Dörtçelik Çocuk Hastanesi çalışanlarıyla görüşseniz...
Hatta bu görüşmeleri “İşim aksamasın!” diye hafta sonu bile yapabilirsiniz...
Çünkü siz sürekli sahalardasınız hafta sonları da bazen çalışıyorsunuz...
Bu öneri bendenize ait falan değil...
Sağlık emekçilerinin talebi...
Karar sizin, tercih sizin...
Her zaman arkada bir hoş sada bırakmak lazım değil mi?
Yorumlar 21
Kalan Karakter: