DUYGU DOĞAN / NÖBETÇİ GAZETE
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Akbelen Ormanı’nda yapılan ağaç kesimine tepki göstermek için yola çıkan ve gözaltına alınan Bursa Su Kolektifi üyelerinin Bursa'da gerçekleştirilen duruşmasının ardından basın açıklaması yapıldı.
Bursa Su Kolektifi'den Hüseyin Gün'ün yaptığı açıklamada, Anayasa ve kanunlardan güç alan Bursa'dan bir grubun kanunsuz ağaç kesimini barışçıl karşı duruşu göstermek ve köyünü terk etmesi istenen İkizköylüleri desteklemek için 29 Temmuz 2023'te Milas'a gittiği, İkizköy girişinde güvenlik güçlerinin barikatıyla karşılaştığı belirtilirken, orman kesimine karşı daha önce gelen yüzlerce kişinin arasına katılmalarına izin verilmediği aktarıldı.
'YAŞAM SAVUNUCULARI GÖZALTINA ALINDI'
Seyahat ve gösteri yürüyüşünün ancak Vali tarafından yasaklayabileceğinin hatırlatıldığı açıklamada, "Muğla Valisinin bu yönde kararı internete yayınlanmadığı, eğer varsa bu kararın gösterilmesi istendiği halde güvenlik güçlerince hem böyle bir karar olmadığı söylendi hem de engelleme sürdürüldü. Bunun üzerine arkadaşlarımız yan taraftaki tarladan geçerek daha önce Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen yaşam savunucularının arasında geçmek istedi. Ancak tarlaya giren güvenlik güçleri iki arkadaşımızı darp ederek gözaltına aldı. Aynı gün İkizköy girişinde 22 yaşam savunucusu daha gözaltına alındı" denildi.
'SAVUNMASIZ İNFAZ UYGULANDI'
Hüseyin Gün, ertesi günün sabahında mahkemeye çıkartılan gruba yurtdışına çıkış yasağı getirildiği vurgularken "Arkadaşlarımızın olmadığı duruşmada güvenlik güçlerince verilen asılsız iddialarla yurtdışı yasağına ek olarak haftada 2 gün karakolda imza ve Akbelen'e giriş yasağı getirildi. İkinci duruşmada kendini savunma hakkı tanınmadığı için yapılan itiraz mahkemece kabul edilmedi. Böylece iki arkadaşımıza savunmasız infaz uygulandı" ifadeleriyle açıklamasını sürdürdü.
'KESİM SÜRESİ DOLMUŞTU'
Gün, "8 ay boyunca arkadaşlarımız diğer yasaklarla birlikte haftada 2 gün karakolda imza vermek zorunda bırakıldı. Bir ay kadar önce Milas Savcılığının yeni bir iddianame hazırlamasıyla Akbelen orman katliamından 1,5 yıl sonra soruşturma yeniden başlatıldı. Bugün burada bu yeni soruşturma iki arkadaşımız mahkemede ifade verdiler. Oysa bahse konu olan Akbelen Ormanı'nı yok edilişi temelde kanunsuzca bir uygulamaya dayanıyordu. Öncelikle ağaçların kesimine başlandığı tarihte Orman Bakanlığınca verilen kesim izin süresi dolmuştu. Resmi sayı olarak 18 bin, gerçekte 65 bin ağaç izinsiz kesildi" dedi.
'AKBELEN ORMANI KATLEDİLDİ'
Akbelen Ormanı'nın mahkeme kararıyla kapatılması onaylanan termik santrallere kömür sağlamak için katledildiğine dikkat çeken Gün, "Muğla'daki 3 kömürlü termik santral Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan termik santralleri 1996 yılında Danıştay tarafından onaylanan mahkeme kararıyla kapatıldığı halde bu güne kadar kanunsuzca çalıştırılmaya devam edildi. AİHM Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2005 yılında santrallerin kapatılması gerektiğine hükmederek Türkiye Cumhuriyeti devletinin kapatma kararına uyması gerektiğine hükmetti" ifadeleriyle yaşanan duruma tepki gösterdi.
'ANTİK YAPILAR YOK EDİLDİ'
Gün, "Yeniköy ve Kemerköy kömürlü termik santralleri için Mahkeme kapat dediği halde kanunsuzca 2014 yılında AK Parti yandaşı Limak Holding’e özelleştirildi" sözleriyle basın açıklamasını sürdürerek şu şekilde devam etti:
"Halkın direnişine karşın 2023'te katledilen Akbelen Ormanında kanunen kapatılması zorunlu santraller için 65 bin ağaç kesildi. Ağaç kesimine karşı halkın direnişi büyüdü. Binlerce yurttaş Akbelen Ormanı yok edilme kararına karşı duruş sergilemek için Akbelen'e akın etti. Türkiye'nin en büyük kurumları TMMOB, Barolar, TTB, muhalif partiler ve daha yüzlerce kurum Akbelen'e gelerek katliama karşı duruşunu gösterdi."
Hüseyin Gün açıklamasının devamında bölgedeki antik yapıların da katledildiğine de dikkat çekerek, "Akbelen’e gelen vatandaşların güvenlik güçlerinin keyfi engellemeleri, gaz, cop ve baskılarına maruz kaldığını aktaran Hüseyin Gün, "Kesimden sonra ağaçların altından çıkan antik yapılar da yok edildi. İkizköylüler yüzlerce patlatma, iş makinesi ve kamyonla aylar boyunca sağlıksız, çok yoğun toz bulutuyla yaşamak zorunda bırakıldı" ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: