DUYGU AKSAKAL / NÖBETÇİ GAZETE
Manisa'nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014'te kömür madeninde çıkan yangın sonucu 301 madenci yaşamını yitirdi.
Vardiya değişimi sırasında meydana gelen ve 787 işçinin yerin altında kaldığı "Soma faciası" olarak anılan olay, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası olarak kayıtlara geçti.
Soma faciasının 11. yılında, Bursa'da Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipleri Birliği ve TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu tarafından basın açıklaması düzenlendi.
"ANILARI MÜCADELEMİZDE YAŞAYACAK"
Topluluk adına konuşmayı gerçekleştiren Maden Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Adnan Tepeuğur, ruhsatı TKİ'ye ait olan ve taşeron Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen Eynez/Karanlıkdere yeraltı kömür ocağında meydana gelen olay ile ilgili "Facianın 11. yılında acımız soğumamıştır ve halen devam etmektedir. Faciada hayatını kaybedenleri bir kez daha saygıyla anıyoruz. Anıları mücadelemizde yaşayacak. Tam 11 yıl önce söz verdik. "Unutmayacağız, Unutturmayacağız" dedik. "Unutursak Kalbimiz Kurusun" dedik. Bugün de burada sözümüzü tutmak için bulunuyoruz" dedi.
Tepeuğur konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biliyoruz ki; Soma'yı unutursak, unutturursak İliç'ler, Amasralar, Ermenekler, Siirt'ler, Elbistan'lar, Kozlu'lar, Karadonlar ve sayamadığımız nice facialar ve ölümler yaşanmaya devam edecek. Tam 11 yıl önce "ADALET" diye haykırdık. Facianın tam ortasına bırakıldık. Ölen bizdik, yargılanan bizdik, bilirkişi bizdik, denetleyen bizdik. Maden işçi ve emekçilerinin bir parçası olarak sistemin kurbanıydık, sömürülen ve ezileniydik"
"GÜNAH KEÇİSİ İLAN EDİLDİK"
TMMOB ve Maden Mühendisleri Odasını susturmak için raporları Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde ve diğer dava dosyalarının hiçbirinde olmamasına rağmen Bakanlıklar tarafından yürütülen soruşturma dosyalarında hak etmedikleri halde kadrolarının davaya dahil edilerek günah keçisi ilan edildiklerini belirten Tepeuğur "Başta beraat eden kadrolarımız olmak üzere tüm kadrolarımıza ve üyelerimize inanıyoruz, güveniyoruz ve sahip çıkıyoruz. Onlar ne işverenin tetikçisi ne de iktidarların siyasi bürokratları değildir. Onlar emeğinin karşılığında çalışan maden mühendisleri ve devletin memurlarıdır" ifadelerini kullandı.
Faciadan sonra gerçek sorumlulara hiçbir dava açılmadığına dikkat çeken Tepeuğur "Zamanın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı kirli gömleği ile adeta kahraman ilan edilirken Yargıtay kararı ile şirket sahiplerinin; Danıştay kararı ile TKİ, MAPEG Genel Müdürleri ve yardımcılarının yargılanmalarına izin verilmemiştir. Sorumluluk maden mühendislerine çıkarıldı. Maden mühendisleri günah keçisi ilan edildi, yargı önüne çıkarıldı.Bu nedenle ADALET dedik ve demeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Adalet sağlanmazsa, gerçek sorumlular ceza almazsa madenlerde, inşaatlarda, fabrikalarda ve hatta otellerde dahi faciaların yaşanmaya devam edeceğini ifade eden Tepeuğur "Bugün yaşadığımız ekonomik kriz, yoksulluk ve geçim sıkıntısından; asgari ücretlileri, memurları, emeklileri ve esnafları sorumlu tutan iktidar sahipleri; o dönemde de Soma Faciasından meslektaşlarımızı, mühendisleri sorumlu tutmuşlardır. Asıl görevi sorunları çözmek olan iktidar; sorunları görmezden gelerek, düzenleme yapmaktan kaçınarak, algı yaratarak sorumluluğunu yerine getirmekten kaçınma politikasını her alanda sürdürmektedir" dedi.
"FACİANIN GERÇEK SORUMLUSU KADER VE FITRAT DİYENLERDİR"
Tepeuğur, facianın gerçek sorumlularının özelleştirme, taşeronlaşma, denetimsizleştirme, sendikasızlaştırma, köleci çalışma sistemi, kamu madenciliğinin yok edilmesi ve kamu kurumlarında uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan madencilik bilgi birikimini ve deneyimini yok edenler olduğunu söyledi.
Facianın gerçek sorumlusunun ülkemizi 18. yüzyıl madenciliğine mahkum edenler olduğunu belirten Tepeuğur "Facianın gerçek sorumlusu kader ve fıtrat diyenlerdir. Faciadan sonra yapılan yasal düzenlemeler siyasi iktidarın bu işin gerçek sorumlusu olduğunun itirafıdır" diye konuştu.
"ÜLKEMİZDE SAĞLIKLI VE GÜVENLİ BİR ÇALIŞMA ORTAMI İSTİYORUZ"
Soma faciasından günümüze kadar son 11 yılda 23.000'e yakın işçi ve emekçinin benzeri facialarda hayatlarını kaybettiklerine dikkat çeken Tepeuğur "Her sabah evinden işine giden 7 anne ya da baba akşam evine dönmemektedir. Ölümlerin yaşandığı işyerlerinin patronları işlerine ve sefa sürmeye devam etmektedir. Patronların saadeti için işçiler ölmekte, mühendisler hapishanelerde yatmakta, eşler dul, çocuklar yetim kalmaktadır. Biz maden mühendisleri, TMMOB üyeleri, sendikalar, sivil toplum kuruluşları, tüm meslek odaları, tüm bu ülkenin emekçileri ve tüm vatandaşlar, ülkemizde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı istiyoruz. Bizler bu ülkede kendimizi güvende hissedeceğimiz işyerleri ve mutlu birer yurttaş olarak yaşamak istiyoruz" şeklinde konuştu.
"ÇALIŞIRKEN ÖLMEK İSTEMİYORUZ"
Tepeuğur sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
"Soma Faciasını unutmayacağız, unutturmayacağız. Soma için adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Patronlar ve siyasi iktidarlar adına yargılanmak ve çalışırken ölmek istemiyoruz!"
Konuşmanın ardından topluluk, maden işçilerini temsil eden baretlerin arkasında saygı duruşunda bulundu.
Yorumlar
Kalan Karakter: