Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilmesini değerlendirirken, karara üzüldüğünü söyledi. "Keşke bu yarış sonuna kadar böyle devam etseydi." açıklamasını yapan Erdoğan, "Bay Kemal neyle geldi; kasetle geldi. Şimdi de cumhurbaşkanı adaylarından birini saf dışı bıraktı. Nasıl bıraktı? Herhalde o da şöyle yarın bilemediniz öbür gün ortaya çıkar." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Pursaklar ilçesi Hicret Camisi Meydanı'nda düzenlenen mitinginde halka hitap etti.
Konuşmasının başında Pursaklar mitingine 40 bin kişinin katıldığını belirten Erdoğan, "Bu ne demektir, Pursaklar gümbür gümbür sandığa gidiyor. Hazır mıyız pazar gününe, sandıkları patlatıyor muyuz?" diye konuştu.
Erdoğan, 30 Nisan'da Başkent Millet Bahçesi'nde gerçekleştirdikleri Büyük Ankara Mitingi'ndeki coşkusu, sevgisi, ahde vefası için tüm Ankaralılara şükranlarını sundu.
Bu seçimlerde, Ankara'dan İstanbul'a, İzmir'den Erzurum'a, Samsun'a kadar ülkenin her yerinde milletin kendilerini bağrına bastığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu ihtişama bak, sanki ilçe mitingi değil de il mitingi yapıyoruz. Siyasi tarihimizde eşi benzeri görülmemiş bu kalabalıkların verdiği mesaj şuydu, milletimiz, kazanımlarına el uzatanları affetmez. Geleceğine göz dikenleri affetmez. Kendisiyle değil terör örgütleriyle yol yürüyeni affetmez. Biz bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz. Bay bay Kemal, şunu bilesin ki bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz. Yanına kimi alırsan al, kimlerle yol yürürsen yürü. Bu milletle yol yürümeyenleri 14 Mayıs'ta göreceğiz. Eser ve hizmet değil ayrımcılık peşinde koşanları benim milletim affetmez."
Milletin meydanlarda verdiği bu mesajı, pazar günü sandığa da yansıtacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tek parti faşizminin alışkanlığıyla, iktidarı milli iradede değil kaosta, darbede, vesayette arayanları yine sandık korkusu sarmışa benziyor. Kayıplarına bahaneler uydurmak için şimdiden çalışmaya başladılar. Kendileri dahil tüm partilerin temsilcilerinin olduğu sandık kurullarına bile güvenmiyorlar. Tabii bunların hayali geçmişte yapıyorlardı ya açık oy gizli tasnif, bu yöntemle sandıktan çıktıkları tek parti dönemi. İnsanlar oylarını gizlice sandığa atıp oradan alınan zarflar herkesin gözü önünde sayılınca, bir türlü bunların istediği sonuç çıkmıyor. Öyle olunca da suçu 'biz niye milletin gönlüne giremiyoruz' diye kendilerinde arayacaklarına, sağa sola sataşıyorlar. Ama ne yapsalar boş."
Erdoğan, 14 Mayıs'ta sadece Türkiye Yüzyılı'na giderken son engelleri aşmakla, sıkıntıları çözmekle kalmayacaklarını kaydetti.
"DAHA ÇOK GİDELECEK YOL VAR"
Ankara'nın, sadece Selçuklu'dan Osmanlı'ya ülkenin önemli bir şehri, Cumhuriyetin başkenti değil, aynı zamanda, tarımdan sanayiye, eğitimden sağlığa, ulaşımdan spora pek çok alanda ülkenin lokomotif şehri olduğunu aktaran Erdoğan, "Bozkırın ortasında bir medeniyet anıtı gibi yükselen bu şehrin önünde daha gidilecek çok yol var." dedi.
Bunun için Ankara'nın, hem fikri hem fiziki üretim tarafının güçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Unutmayınız, bir ülkenin zenginliği üretimle olur. Şayet petrol ve doğal gaz gibi bir yeraltı kaynağınız yoksa, çalışmaktan ve üretmekten başka çareniz kalmaz." diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin yıllarca, yüksek teknolojiye dayalı üretimden bilinçli olarak uzak tutulduğunu belirten, "Tarım ülkesi olmuşuz, ama çok düşük verimle ancak karnımızı doyuracak kadar üretim yapmışız." dedi.
Bu arada, alandakilerin açtığı "Milletin adamı Pursaklar'da", "Selo melo farketmez, Pursaklar affetmez." pankartlarını okuyan Erdoğan, "Bay bay Kemal bak bizim gençlerimiz böyle işte." ifadesini kullandı.
Konuşmasına devam eden Erdoğan, "Madenlerimizi, en ilkel şekilde ve en düşük katma değerle çıkartabilmişiz. Sanayimiz, kol gücüne dayalı montajın ötesine geçememiş. Ticaretimiz, kendi ülkemizin sınırları içinde bile kadük bırakılmış, dünyaya açılmamış. Biz Türkiye’de, işte bu kısırdöngüyü kırdık." değerlendirmesini yaptı.
"SADECE SİYASETLERİ DEĞİL HAYATLARI YALAN"
Muhalefet partilerinin genel başkanlarının sadece siyasetinin değil, hayatlarının yalan olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bölücüyle kol kola girenden, özellikle soruyorum, LGBT'ciye yol verenden... Bu CHP LGBT'ci, HDP LGBT'ci, İYİ Parti LGBT'ci, yanlarındaki yavrucuklar, onlar da LGBT'ci. AK Parti'ye, LGBT sızamaz. Milliyetçi Hareket Partisi'ne LGBT sızamaz. Bütün bunlarla beraber Cumhur İttifakı'na LGBT sızamaz. Dolayısıyla biz aile kurumunun kutsiyetine inanan bir ittifakız. Ve bununla ilgili adımları inşallah seçim sonrası atacağız ve Anayasa değişikliğiyse anayasa değişikliği, yasaysa yasa. Bu adımlarla beraber güçlü aileleri kuracağız. Eğer güçlü aileniz olmazsa, güçlü millet olamazsınız. Ama diğerleri için böyle bir dert yok. Onlar için her şeyden önce LGBT'ci olmak, onların kendi şerefidir."
Yorumlar
Kalan Karakter: