Doç. Dr. Ergül Halisçelik, 12 Punto’da yayımlanan yazısında Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sahte diploma krizine dikkat çekti. Krizin yalnızca bireysel sahtekârlık değil, aynı zamanda liyakat, adalet ve güvenin çöküşü anlamına geldiğini vurgulayan Halisçelik, “Bir milletin geleceği, evlatlarının aldığı eğitim ve sahip olduğu liyakatle şekillenir” dedi.
“Gençlerin Hakkı, Sahte Belgelerle Gasp Ediliyor”
Yıllarca emek vererek diploma sahibi olan gençlerin hakkının gasp edildiğini belirten Halisçelik, “Liyakatin yerini torpil, emeğin yerini sahtekârlık aldığında yalnızca belgeler değil, bir ülkenin vicdanı da sahteleşir” ifadelerini kullandı.
Son dönemde ortaya çıkan sahte diploma skandalının, rant ekonomisinin en çarpıcı yansımalarından biri olduğuna değinen Halisçelik, “Partizanca atamalar, torpilli işe alımlar ve kamu kaynaklarının belirli gruplara aktarılması artık sıradanlaştı” dedi.
Toplumun kamu yönetimine güveninin sarsıldığını ifade eden Halisçelik, “Bir toplum yönetenlerine güvenini kaybettiğinde; ekonomi durur, adalet zedelenir, sosyal barış bozulur” diye konuştu.
Adli ve Teknik Boyuta Dikkat Çekti
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmalara atıfta bulunan Halisçelik, usulsüz e-imza üretimi, sahte diploma düzenleme ve kamu sistemlerine yetkisiz erişim gibi suçlamaların krizin boyutunu ortaya koyduğunu söyledi. Ayrıca, YÖKSİS ve e-Okul sistemlerindeki entegrasyon eksiklikleri, iki faktörlü doğrulama yapılmaması ve blockchain tabanlı doğrulama sistemlerinin kullanılmamasının güvenlik zafiyeti yarattığını vurguladı.
“Liyakat Medeniyetlerin Sessiz Gücüdür”
Tarihten örnekler veren Halisçelik, Hz. Muhammed’in “İş ehil olmayana verildiğinde kıyameti bekle” hadisini ve Osmanlı’daki Enderun Mektebi sistemini hatırlatarak, “Bir ülkenin gerçek sermayesi diploması değil, liyakatidir” değerlendirmesinde bulundu.
Çözüm Önerilerini Sıraladı
Liyakat esaslı atamaların yasal güvence altına alınması, diplomaların bağımsız doğrulama mekanizmalarıyla teyit edilmesi ve kamu kurumlarında şeffaflık ile hesap verebilirliğin sağlanması gerektiğini ifade eden Halisçelik, “İşi hak edene vermemek hak edene, hak etmeyene vermek ise herkese zulümdür” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: