Seçil Semiz Özcan / Nöbetçi Gazete
Çocuklarda görülen döküntülü hastalıkların çok fazla çeşidinin olduğunu söyleyen Dr. Turgay Baz, el ayak ağız hastalığının bir virüs hastalığı olduğunu belirterek, hastalığın bağırsak virüslerinden kaynaklandığının bilgisini verdi. El ayak ağız hastalığının erişkinlerde nadir olarak rastlandığını vurgulayan Turgay Baz, 2 ile 5 yaş arasındaki çocuklarda çok daha sık görüldüğünü ifade etti.
“SOLUNUM YA DA DIŞKI YOLUYLA DA BULAŞABİLİYOR”
Döküntülü hastalıkların çoğunun bulaşıcı olduğunu ve solunum yoluyla bulaştığını söyleyen Turgay Baz, el ayak ağız hastalığının oral yollarla yani dışkı yoluyla da bulaşabildiğini kaydetti.
Turgay Baz, hastalığın bulaşma risklerine yönelik şu uyarılarda bulundu:
“El ayak ağız hastalığına yakalanmış bir çocuğun ağzından akan salyalar cisimlere bulaştığında, o cisimlerin ortak kullanılmasıyla da bu hastalık bulaşabiliyor. Örneğin çocuk eliyle ağzına dokunduktan sonra silgisine dokunur ve daha sonra o silgiye bir başka çocuk dokunursa, bulaş meydana gelir. Okullardaki salgınının sebebi zaten budur. Yakın temas ve ortak kullanım alanlarında hastalık çok daha hızlı yayılır.”
Kapalı havuzların da bu hastalığın hızla yayılmasına sebebiyet verdiğini ekleyen Turgay Baz, alışveriş merkezlerindeki oyun alanlarına da dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
El ayak hastalığından korunmak için hijyenik kurallara çok dikkat edilmesi gerektiğini öneren Dr. Baz, çocuklara uygun bir el dezenfektanın da okul sıralarında bulunmasının etkili olabileceğini belirtti.
“ÖNLEYİCİ AŞI HENÜZ YOK”
El ayak ağız hastalığının tanısının, doktor tarafından hastanın şikayetlerinin sorgulanması ve fiziki muayene yapılarak yara ve döküntülerin incelenmesi ile konulabildiğini belirten Baz,hastalığın ağız içerisinde faren denilen kırmızı kızarıklarla başlayabildiğini belirtti. Ağızda başlayan bu kırmızılıkların devam eden süreçte hem sayı olarak artığını, hem de vezikül denilen içi su dolu kabarcıklara dönüşmeye başladığına dikkat çeken Doktor Baz, sözlerine şöyle devam etti:
“Ağız kenarında uçuğa benzer lezyonlar ortaya çıkar. Bu lezyonlar ağrılı olduğu için çocuk yemeden içmeden kesilebilir. Ağızdan yoğun bir şekilde salya akmaya başlar. İki,üç günden sonra da kızarıklar vücudun diğer kısımlarına yayılabilir. Ama en tipik olarak; ağız kenarı, ağız içi, avuçların içi ve ayak tabanında görülür. Seyrek olarak da genital bölge ve bazen dirseklerde de rastlanabilir.”
El ayak hastalığı için spesifik özel bir bir ilaç tedavisi ya da aşının olmadığını belirten Baz, hastalığın bir hafta sonra herhangi bir tedavi uygulanmasa bile kendiliğinden iyileştiğini belirtti.
Doktor Turgay Baz son olarak, hastalığın ağrılı sürecini hafifletmek için ağız içi spreyleri, ağrı kesici, ateş düşürücü verilebileceğini söyledi.
Yorumlar
Kalan Karakter: