Birçok emekli, gelirini artırmak için tekrar iş yaşamına dönmek istiyor. Ancak maaşlarının kesilmesi korkusu, bu adımı atmalarını zorlaştırıyor. SGK sisteminde yer alan destek prim uygulamaları, bu belirsizliği büyük ölçüde ortadan kaldırıyor. SGK Uzmanı İsa Karakaş’ın verdiği bilgilere göre bazı sigorta modelleri, emeklilere büyük avantajlar sağlıyor.
doğruhaber.com'da yer alan habere göreEkim 2008’den önce sigortalı olan emekliler, SGDP kapsamında çalışabiliyor. Bu sistem, maaş kesintisi olmadan iş gücüne dönme imkânı veriyor. Destek primi ödeyen emekli, aynı anda maaşını almaya devam edebiliyor. SGDP sistemi, özellikle özel sektörde yoğun biçimde kullanılıyor. Bu uygulama birçok kişi için hayat kurtarıcı nitelikte.
Emekli çalışanların en kritik adımı, tercih formunu doğru şekilde doldurmaktır. “Sigortalı Tercih Bildirim Formu” aracılığıyla hangi yolda ilerleyeceklerini seçiyorlar. Ya maaşlarını kestirip tüm sigorta kollarına tabi olacaklar, ya da SGDP ödeyerek çalışacaklar. Bu karar, ilerleyen dönemde emeklinin hem maaş hem sağlık hizmetleri haklarını doğrudan etkiliyor. Bu nedenle formda yapılan hata, ciddi kayıplara neden olabilir.
İŞVEREN NE KADAR KATKI SAĞLIYOR?
SGDP’nin %30’luk yükünün yalnızca %7,5’i çalışan emekli tarafından ödeniyor. Geriye kalan %22,5 ile %2,25 oranındaki kısa vadeli prim, işverenin yükümlülüğü altında. Bu oranlar brüt maaşa göre belirleniyor. 60.000 TL brüt maaşı olan bir emekli için toplam kesinti 4.500 TL’yi bulabiliyor. İşveren açısından bu maliyet ciddi bir yük oluşturabiliyor.
Kamu kurumlarında çalışmaya başlayan emeklilerin maaşları otomatik olarak kesiliyor. Bu kişilere SGDP uygulanmıyor, doğrudan tüm sigorta kolları devreye giriyor. Serbest meslek mensupları ve şirket ortakları ise Bağ-Kur (4/1-b) kapsamında değerlendiriliyor. Bu kişilerden herhangi bir SGDP primi alınmıyor. Dolayısıyla çalışmanın biçimi, tüm prim yükünü belirliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: