Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı canlı yayında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satır başları:
-Bu hafta Pazartesi günü Adıyaman'daydık. 50 bini aşkın ebediyete uğurladığımız vatandaşımız var. Bizim gözümüzde onlar şehit ve peygamberimize komşudur. Yakınlarıyla görüşüyoruz, hepsinin canı yanmış vaziyette. Onların acısını biraz paylaşabiliyorsak ne mutlu bize.
-Kahramanmaraş'a gittik, önceki hafta Hatay'daydık. Gaziantep'e gideceğiz bir ihtimal Kilis'e de gideceğiz, sonra da Elazığ'da olmayı planlıyoruz. Temel atma törenleri yapıyor ve vatandaşlarla iftarda buluşuyoruz. Sonra da depremzedelerimizi yalnız bırakmayacağız. Bir planımız da şu, Cumhur İttifakı olarak buraları birlikte dolaşmayı da planlıyoruz.
-Biz bu adımları atarken en çok üzüldüğümüz konulardan biri, 850 bin ayaklarını kollarını kaybetmiş kardeşlerimiz var. Bunların süratle protezlerini yapıyoruz. Bunların içinde iki ayağını, annesini ve babasını da kaybetmiş olanlar var. Bir tanesi teyzesinin kızı hemşire, onunla beraber hayat sürdürüyor. Çok da tatlı bir kızımız, yaşı 16. Hanımla ziyaret ettik, protezleri ayarlanmıştı. Bu rakam az değil 850 bin.
-"Devletim bana dört dörtlük sahip çıkmadı" dedirtmeyiz, vatandaşlarımız bu hassasiyeti gösteriyor. Güvenli konutları yapan kadrolar iş başında. Adıyaman'da 4 bin üstünde, Kahramanmaraş'ta 7 bin üstünde, Gaziantep'te, Hatay'da 3 bin 122 konutların inşasına başladık. Köy evlerinden bazıları bitme aşamasına geldi. Toplam 27 bin 949 konutun inşasına başlamış durumdayız, hatta köy evlerinden bazıları bitme aşamasına geldi, yaza kadar bunları da bitireceğiz.
-Hayatında inşaat görmeyenler bizi eleştiriyor. Özellikle mıcır kullanarak, demirleri de görüyorsunuz, konutların demirlerini de böyle atıyoruz, hassasiyet yüksek. TOKİ zaten kendini ispatlamış, zemine de dikkat ediyoruz. Sulak değil, kullanılan yerler daha çok kaya. Böyle bir zeminde temelleri atıyoruz. Ben bu işin başından beri içindeyim. Bir doktor müsveddesi çıkmış konuşuyor, acaba hiç inşaatla işi olmuş mu? Öbür tarafta da hanımefendi o da maşallah inşaat mühendisi olmuş.
-Murat Kurum kardeşimi aradım. Biz müdahale ederiz dediler, yaptılar, sonra o haberi geri çektiler. Biz bir şey yaptık dersek, biz bunu yaparız dediysek yaparız Meral Hanım. Benim adım Tayyip, buna dikkat et, soyadım da Erdoğan, Meral Hanım. 20 yıllık iktidarda İstanbul İzmir otoyollarına dikkat et, bir fire var mı? Kocaeli'ne de bak. Orada yaşıyorsun, bir çürük çarık varsa orada tamam. Maalesef, yanlış yere kafanı çarpıyorsun, beni kendinle uğraştırma.
-Tabii, muhalefet herkesi kendisi gibi beceriksiz sanıyor, yaptıkları bir şey yok. Elazığ hariç hepsini gezdim ama muhalefetin büyükşehir belediyelerinden kimseyi göremedim. Partimizin bütün belediyeleri, istisnasız, kardeş belediyeler ilan etmek suretiyle deprem bölgelerinde kendilerine zemin oluşturdu, çalışıyorlar. Çadırkent, konteyner kent, prefabrik ev kuruyorlar. Çalışmalar, 7/24 sürdürülüyor.
-Hatay Valisine dedim, açıklamanı yap. Kullanma suyu ile içme suyunu birbirine karıştırmasınlar, ikisi farklı, biz içme suyunda oraya yüzlerce binlerce tırla içme suyu göndereceğiz, dedik. Bizim gönderdiğimiz şişe suları kullansınlar dedik, önce uygulamadılar ama sonra uygulamaya geçtiler. Önce sıkıntılar yaşadık ama sonra bunları aştık. Daha bugün bile hala benim askerime yoklar burada diyorlar, polisime, jandarmama yoklar diyorlar. Elinize dilinize dursun, ya. Hepsi oradalar. Bu askere böyle ihanet olur mu? Bu ihaneti bir teröristler bir de bu muhalefet yapıyor. Zaten bazı ağızları biliyoruz, halleri tutuyor gelip askere saldırıyorlar. Halkım Mehmet'iyle kucaklaşıyor, sarmaş dolaş oluyor. Onlarla iftar yaptık, oranın verdiği dinamizm içindeler.
-Ey muhalefet, size askerime, polisime, jandarmama hakaret etmekle ekmek çıkmaz, avcunuzu yalarsınız, biz asrın felaketinin üzerinden asrın mücadelesiyle gelirken onları hezeyanlarıyla baş başa bırakıyoruz.
KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ
-İçişleri ve Çevre ve Şehirlik Bakanı oraya gittiler, işleri başlattı. Milletimiz, yaparsa AK Parti yapar dedi, konutları dağıttık. Hey, Bay Bay Kemal, Karabağlar' da kim var? Hani, kentsel dönüşüm diyorsunuz, rantsal dönüşüme çevirdiler onu, Hadi yapacaksan yap da görelim.
-İmarla ilgili yasal düzenlemeler var, bu olaylardan sonra en son İstanbul'da 130 bu alanlarda söz sahibi olan mühendislerle hocalarla, genişçe bir toplantı yaptık. İkincisi de Bakanım kendisiyle yaptı. Yeni bir adımı, düzenlemeyi yapmak zorunludur, dedik. Allah lütfeder, görev bize tekrar gelirse, şu anda hocalarımızla çalışıyoruz, ama yasal düzenlemeleri de yaparak bir adım atabiliriz. Bu evde filanca oturuyor ne yapılacak buna denilerek bunun kararını yasa yoluyla vermemiz lazım.
-İmar affı falan diye artık düşünemeyiz. Kararı artık yasa yoluyla vereceğiz, düşünecek vakit yok. İstanbul depremini de sürekli konuşmamak lazım, birçok yerde evleri yıkamadık, bu da korkuya neden oluyor. Özhaseki, oraları ziyaret etti, kiraysa kira... Sizi taşıyalım, evleri yapalım, gelin oturun, dedik. Bazıları şu kadar çocuğum var, iki daire isterim, üç daire isterim dedi. Muhalefetin tahrikleriyle de bunları yapmak da zorlanıyorsunuz. Biz dinlemedik, yaptık.
-Evlerini yıktırmayanlar, artık geliyorlar, ne olur bizim evlerimizi de yıkın, diyorlar. Yapılanları gördüler, istediler, 3 yıl önce 'evet' deselerdi, çok da güzel olacaktı ama anlamıyorlar, açıkta kalırım sanıyorlar. Bu felaketler olunca başka çare yok dediler herhalde. Buraları süratle değişime gidiyoruz. Fikirtepe'de binalar yıkıldı ve yerlerine güzel binalar yapıldı.
-Askerimize böyle hakarette bulunanlar, vatan hainidir. Bunlar ne milli ne de yerli. Bunların vatanını sevmek gibi derdi yok. Bütün bunlar Bay Bay Kemal'in ana muhalefetin başındaki zatın kimi ziyaret ettiği belli. Terörün parlamentodaki uzantılarını ziyaret ediyor. Acaba, buradan ne elde edecek?
-Kandil, isimlerini vermemize gerek yok. ne tür açıklamaları ortada olduğu gibi, demek ki biz doğru yoldayız. Onlar askeri, iktidarı kötülüyorsa demek ki doğru yoldayız. Onlar bizim silahımız kötülüyor ve o teröristler için kullanılıyor. Nerede terörist varsa hepsinin tepesine ineceğiz. Ana muhalefetin başındaki zat, Demirtaş'ı, Apo'yu kurtarmaktan söz ediyor. Diyarbakır'da yavrularımızı öldürenler, Demirtaş'ın talimatıyla sokakta çocuklarımızı öldürmedi mi? Meral Hanım da içinde olmak üzere şimdi 7 oldular, nasıl çıkaracaklarını düşünüyor. Milletim 14 Mayıs'ta hesabını soracak.
-Bölgedeki askeri birliklerimiz ilk andan itibaren vatandaşımızın yaralarını sarmaya başladı. Deprem bölgesinde yapılanları inkar etmek, Türk milletine ihanet etmektir. Askerimizin faaliyetleri, resmi kayıtlarda ve yazışmalarda mevcut. Saptıranların amacı milli birliğe ve askere olan güveni sarsmak. Kızılay ve AFAD için de aynı şeyi yaptılar.
Yorumlar
Kalan Karakter: