Yaklaşık 2,3 milyon kişinin yaşadığı Gazze Şeridi'nde, kişi başına düşen günlük su tüketimi 7 Ekim öncesinde 84,6 litre civarındayken, bugün bu miktar sadece 3 ila 5 litreye kadar geriledi. Bu oran, Dünya Sağlık Örgütü’nün acil durumlar için önerdiği kişi başı 20 litrelik su ihtiyacının oldukça altında.
Kamplarda barınmak zorunda kalan yerinden edilmiş siviller, az miktarda içilebilir suya ulaşabilmek için saatlerce kuyrukta bekliyor. Suya erişimdeki bu ciddi yetersizlik, kişisel hijyenin sağlanamamasına ve salgın hastalıkların yayılmasına neden oluyor. Temiz suyun yokluğu, dehidrasyon, böbrek yetmezliği ve bulaşıcı hastalıklar gibi ciddi sağlık problemlerine yol açıyor.
Gazze Sağlık Bakanlığı yetkilisi Eylem er-Remlavi, saldırıların yaşamın tüm alanlarını etkilediğini ve en çok zarar gören altyapıların başında su ve kanalizasyon sistemlerinin geldiğini belirtti. İsrail’in su altyapısını tahrip etmesi, elektrik ve yakıt girişlerini engellemesi nedeniyle su temini neredeyse tamamen durdu.
Remlavi, savaş öncesi %4 olan su kirliliği oranının bugün %25’e yükseldiğini ifade etti. Bu artışın temel nedeni; su kaynakları, kuyular ve arıtma tesislerinin hasar görmesi ile temizlik malzemelerinin girişine izin verilmemesi. Yerinden edilen aileler ciddi şekilde temiz suya erişim sorunu yaşıyor.
Kirli suyun tüketilmesi ve kanalizasyonla sulanan ürünler sebebiyle ishal, hepatit A, çocuk felci gibi salgınlar yayılıyor. Özellikle Han Yunus’un Mevasi bölgesinde, çevre kirliliği nedeniyle uyuz vakalarında artış gözleniyor. Saldırılardan önce aktif olan 250’den fazla kuyudan bugün yalnızca 118’i çalışıyor. Ancak devam eden bombalamalar ve zorunlu tahliyeler nedeniyle bu sayı hızla azalıyor.
Atık suyun işlenmeden doğrudan denize boşaltılması, çevresel felaketi derinleştiriyor ve deniz yaşamını tehdit ediyor. Abluka nedeniyle yakıt ve temizlik ürünlerinin bölgeye ulaşamaması da su krizinin daha da kötüleşmesine neden oluyor.
Filistin Su İdaresi, Gazze'deki su altyapısının %85’inin ağır hasar aldığını ve kuyulardan sağlanan su miktarının %70 ila %80 oranında düştüğünü açıkladı. “Gazze artık susuzluktan ölen bir yer haline geldi.” ifadesi kullanıldı.
UNICEF de 9 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, yakıt sıkıntısı ve yıkılan altyapı nedeniyle Gazze’de su dağıtımının neredeyse durma noktasına geldiğini belirtti. Kurum, yardım kuruluşlarının tankerlerle su ulaştırmaya çalıştığını, ancak deniz suyu arıtma tesislerinin de yakıt eksikliği nedeniyle çalışamaz durumda olduğunu bildirdi.
Sonuç olarak, Gazze’de yaşanan su krizi sadece yaşam koşullarını zorlaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda halk sağlığını tehdit eden büyük bir insani felakete dönüşüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: