Baharın gelişiyle birlikte kutlanan Hıdırellez’de en sık uygulanan geleneklerden biri, kötü enerjilerden ve hastalıklardan korunmak amacıyla yakılan ateşin üzerinden üç defa atlanmasıdır. Bunun yanı sıra, dileklerin küçük kağıtlara yazılarak gül ağacının altına gömülmesi ya da dallarına asılması da en yaygın ritüeller arasında yer alır.
41 Taş ve Deniz Suyu Geleneği
Bir diğer gelenek ise, dere ya da deniz kıyısında dilek dilenerek toplanan 41 taşın, yıl boyunca saklanmasıdır. Bu taşlar bir sonraki Hıdırellez'de yeniden suya bırakılır ve yenileri toplanır. Ayrıca, denizden alınan suyun eve serpilmesinin bolluk getireceğine inanılır.
Niyetler ve Çömlek Ritüeli
Dileklerin yazıldığı kağıtlar bazen bir akarsuya bırakılır. Çiğ damlalarıyla mayalanan yoğurt ve hamur da yine o günün bereketini simgeler. Bekar genç kızlara ait takılar su dolu çömleğe konularak ağzı kapatılır, ertesi sabah maniler eşliğinde açılarak eğlenceli bir fal bakma geleneği yaşatılır.
Gül Ağacıyla Dilek Tutma
Dileklerin bereketle hayat bulması için bakliyatlar küçük keselerle gül ağacına bağlanır ve bir gece boyunca burada bırakılır. Sonrasında bu bakliyatlar, yemeklerde azar azar kullanılır. Ayrıca, salıncakta oturan genç kızı evlenmek isteyen erkeğin sallaması da eski geleneklerdendir. Meyve vermeyen ağacın yanına gidilip ürün vermemesi halinde kesileceği söylenerek bereket çağrısı yapılır.
Gül Ağacı Yoksa Ne Yapılır?
Herkesin gül ağacı bulması mümkün olmadığından, alternatif yollar da kullanılır. Saksı bitkileri, canlı ağaçlar ya da dallar da niyet için yeterlidir. Önemli olan toprağa bağlı ve canlı bir varlığa dileğin sunulmasıdır.
Gül bulunamayan yerlerde dilekler akan suya – özellikle nehir, dere ya da denize – bırakılır. Bu, Hızır’ın suyla olan bağı nedeniyle kutsal kabul edilir. Bazı kişiler ise dileğini yazıp yastığının altına koyar, ilk gördüğü rüyayı dileğiyle yorumlar. Şehirde yaşayanlar ise dileklerini balkon demirlerine veya pencere kenarlarına asarak ritüeli yerine getirir.
Yorumlar
Kalan Karakter: