İMO Bursa Şubesi, 2024 yılına dair değerlendirmelerini kaçak yapılaşma, kentsel dönüşüm, yerel yönetim uygulamaları, yasa ve yönetmelikler, sanayi, konut sektörü, yeşil alanlar, tarım arazileri, ulaşım, trafik, mühendislik eğitimi, mühendislerin çalışma koşulları ve deprem gibi başlıklar altında kamuoyuyla paylaştı.
İMO Bursa Şubesi Başkanı Erdem, yaptığı açıklamada, yıllardır dile getirilen sorunların ivedilikle çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, 2025 yılının "harekete geçme yılı" olmasını önerdi. Erdem, şehri geleceğe taşıyacak projelerin geliştirilmesine odaklanılmasının önemine dikkat çekti.
Bursa'daki kaçak yapılaşmanın şehirdeki en büyük sorunlardan biri olduğunu belirten Başkan Erdem, yapı stokunun yaklaşık %60'ının kaçak olduğunu ve bu durumun deprem riski açısından büyük tehlike oluşturduğunu söyledi. Ekonomik kriz ve yanlış dönüşüm bilinci nedeniyle bu süreçlerin zorlaştığını vurgulayan Erdem, İMO Bursa Şubesi olarak yerel yönetimlerle birlikte acilen yapı stoğu envanter çalışması başlatılması gerektiğini ifade etti.
"DEPREM RİSKİ TAŞIYAN BÖLGELERDE YAPI GÜVENLİĞİ ARTIRILMALI"
2024'te yürürlüğe giren yeni yasa ve yönetmeliklerin sektörde denetimleri artırmayı hedeflediğini belirten Atilla Erdem, bu düzenlemelerin deprem riski taşıyan bölgelerde yapı güvenliğini artırmayı amaçladığını söyledi. Ancak, 2026 yılına ertelenen bazı düzenlemeleri kabul edilemez bulduklarını ifade etti. Ayrıca, şantiye şefliği sisteminin her şantiyeye bir şef atanacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.
Sanayi alanlarının kontrolsüz genişlemesinin konut ve tarım arazileri üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çeken İMO Bursa Şubesi Başkanı Erdem, Türkiye'nin önemli sanayi merkezlerinden biri olan Bursa’mız 2024 yılında da sanayi yatırımlarına ev sahipliği yapmıştır. Ancak, sanayi alanlarının kontrolsüz genişlemesi, konut ve tarım arazileri üzerinde baskı oluşturmuştur. Israrla dile getirdiğimiz 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı olmadan şehrimizin altyapısını, ulaşımını, doğasını, çevreye olan olumsuz etiklerini artıracak büyük projelerle ilgili tek bir çivinin dahi çakılması Bursa’ya ihanettir. Büyükşehir Belediyesi’nin gündemine alarak çalışmalarını başlattığı ve İMO Bursa olarak bizim de komisyonda yer aldığımız çalışmanın 2025 yılında tamamlanarak yürürlüğe girmesini bekliyoruz" şeklinde ifade etti.
Atilla Erdem, konut sektöründeki mevcut piyasa koşulları nedeniyle yeni konut projelerinin başlamadığına dikkat çekerek, kentsel dönüşüm projelerinin bu dönemde ön plana çıktığını ve özellikle riskli yapıların yenilenmesi konusunda yoğun çalışmalar yapıldığını belirtti. Bu süreçte kentsel dönüşümün yalnızca binaların yeniden inşası değil, aynı zamanda güçlendirerek depreme karşı dirençli hale getirme anlayışıyla ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Kentsel dönüşümün, şehrin ruhunu geri kazandırarak, tarihsel ve sosyolojik dönüşümü de hedeflemesi gerektiğini vurguladı.
"BURSA, YEŞİL ALANLARINI KAYBETMEMELİ"
Bursa'nın yeşil alanları ve tarım arazilerinin baskı altında olduğunu belirten Başkan Erdem, Yerel yönetimler, bu alanların korunması ve artırılması için çeşitli projeler geliştirmekte olmasına rağmen yetersizdir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de kişi başına düşen ağaçlık yeşil alan miktarının 12,63 metrekare olduğu açıklanmıştır, hedef ise 15 metrekaredir. Peki Bursa’da ortalama nedir? Maalesef bu konuda net bir bilgi paylaşılmamaktadır. Ancak hem Türkiye ortalamasının hem de hedef yeşil alan miktarının çok uzağında olduğumuzu tahmin etmek zor değil. Biz verimli tarım topraklarımızı ve nefes almamızı sağlayan yeşil alanlarımızı her alanda plansız yapılaşmaya kurban ettiğimiz sürece bu ortalama daha da düşecektir. Bu çerçevede kentimizin sadece bir sanayi şehri değil çok değerli bir tarım kenti olduğumuzu hatırlayarak tarıma tüm paydaşlarımızla birlikte gerekli desteği vermeliyiz" dedi.
Bursa'nın gelecekte ulaşım ve trafik açısından büyük değişimler yaşayacağına dikkat çeken Erdem, toplu taşıma sistemlerinin geliştirilmesi, hızlı tren projelerinin tamamlanması ve akıllı ulaşım sistemlerinin yaygınlaştırılması gibi önerilerde bulundu. Ayrıca, sanayi bölgelerindeki yoğunluğun arttığını ve bu bölgelerde trafik sıkışıklığını hafifletmek için çevre yollarının yapılması gerektiğini belirtti.
İMO Bursa Şubesi Başkanı Erdem, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Kentimizde ciddi büyüklükte deprem üretebilme kapasitesine sahip pek çok fay hattı bulunmaktadır. Bilim insanlarımız bu fayların potansiyel risklerini belirlemek ve yeni fay hatları olup olmadığını araştırmak için çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. 2024 yılı itibarıyla Bursa’da yeni bir fay hattı daha tespit edilmiştir. Bu durum, olası depremlere karşı dirençli bir şehir inşa etmenin önemini daha da artırmıştır.
Bu kapsamda, kaçak yapılaşmanın önlenmesi ve mevcut yapıların kentsel dönüşüm çerçevesinde yeniden ele alınması zorunludur. Kaçak yapılar yıkılarak, burada yaşayan vatandaşlarımızın imarlı alanlara taşınması ve mühendislik hizmeti almış yapılara yerleştirilmesi gerekmektedir. Bu, şehrimizin gelecekteki olası depremlere karşı hazırlıklı olmasını sağlayacak önemli bir adımdır.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) kapsamında düzenlediği toplantılarda, kentin depremselliği, sosyo-demografik yapısı, ulaşım ve altyapı durumu gibi önemli konular ele alınmış ve deprem riskini azaltmaya yönelik eylemler değerlendirilmiştir. 2024 yılı itibariyle bu çalışmalar önemli bir adım olmasına rağmen, veri toplama hızımızın yetersiz olduğunu gözlemliyoruz. 2025 yılında bu çalışmaları tamamlayarak, dirençli ve yaşanabilir bir Bursa için acilen eyleme geçmemiz gerektiğini kamuoyuna bir kez daha hatırlatmak isteriz."
İMO Bursa Şubesi Başkanı Atilla Erdem, 2025 yılında yapılacak çalışmalara dikkat çekerek, Bursa'nın geleceği için hep birlikte hareket edilmesi gerektiğini belirtti. "Bursa hepimizin" diyerek, şehirdeki sorunların çözülmesi ve daha sürdürülebilir bir şehir inşa edilmesi için çağrıda bulundu.
Yorumlar
Kalan Karakter: