Sibel Öztopçu / Nöbetçi Gazete
Penele İYİ Parti Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Ünzile Yüksel, İYİ Parti Bursa İl Başkanı Dr. Mehmet Hasanoğlu, İYİ Parti Bursa Kadın Politikaları Başkanı Semra Doğan, Av. Nevin Palacıoğlu Canbaz, Psikolog Emir Keteci, çok sayıda partili ve vatandaş katıldı.
Saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı ile başlayan panelde ilk sözü İYİ Parti Bursa Kadın Politikaları Başkanı Semra Doğan aldı.
Doğan yaptığı konuşmasında, "Birkaç gün önce 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günüydü. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de birçok etkinlik yapıldı. Kadına yönelik şiddet her geçen gün hız kesmeden artmaya devam ediyor. Kadınların her alanda ötekileştirildiği bir Türkiye’de, kadına yönelik şiddet sorununun daha da derinleşmesi kaçınılmazdır. Oysa toplumu ayakta tutan ailedir, aileyi ayakta tutan ise kadındır. İnancımızda da kadın, el üstünde tutulması gereken bir emanettir. Güzel muamele görmeyi hak eden eş, ayakları altına cennet serilen annedir. İşte tam da bu noktada, bize göre kadın, siyasi karar alma mekanizmalarından yer almalı ve görünürlüğü sadece sosyal politikalar alanında değil, her alanda olmalıdır. Günümüz koşullarından cesaret alıp kadınların önünde duvar olup, bakışlarına dil uzatanlara Genel Başkanımız Meral Akşener'in sözleriyle cevap vermek istiyorum. "100 yıl önce de buradaydık ve hala buradayız. Siz, istediğiniz kötülü yapın biz buradayız ve hala ayaktayız. Biz burada oldukça siz kaybetmeye mahkum olacaksınız. Kadınlara alışacaksınız. İsteseniz de istemeseniz de alışacaksınız" ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Bursa İl Başkanı Dr. Mehmet Hasanoğlu ise şunları söyledi:
"Hiç olmaması gereken bir konu bu aslında. Geldiğimiz noktada acı bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu aslında o kadar acı bir gerçektir ki, dinimiz İslamiyet’te peygamberimiz cennet anaların ayakları altındadır diyerek kadını ulvileştirmiş ve kutsal bir emanet olarak teslim etmiştir. Hem de örf ve adetlerimizde kadınlar her zaman baş tacımız olmuşlardır.
Ancak, geldiğimiz noktada bu başlıkla burada toplanmamız, ne kadar acı bir gerçekle karşı karşıya olduğumuzun göstergesidir. Maalesef ki, Türkiye’de 21 yıldır ülkeyi yöneten hükümet, özellikle de 16 Nisan 2017’de yapılan referandumdan sonra, kadına yönelik şiddeti görmezden gelerek, bu sorunun daha da derinleşmesine neden olmuştur. Bu durumun en önemli nedenlerinden biri, 2008 yılında yapılan Ceza Kanunu değişiklikleridir. Bu değişikliklerle, işlenen suçların karşısındaki cezai yaptırım gücü azaltılmış, bu da şiddet faillerinin elini kolunu sallayarak dışarıya çıkmasına neden olmuştur. Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması da kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir kayıp olmuştur."
"İYİ PARTİ OLARAK MÜCADELE EDİYORUZ"
Hasanoğlu konuşmasının devamında "İYİ Parti olarak, kadına yönelik şiddetin sona ermesi için mücadele ediyoruz. Bu mücadelemizde, hukuki ve psikolojik tedbirlerin yanı sıra, toplumsal farkındalığın artırılması da büyük önem taşımaktadır. Biz, 25 Ekim 2017’de yola çıkarken, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in arkasında, Türkiye’yi yeniden inşa etmek için yola çıkmıştık. Bunun asli unsuru da insanlığın, insanlara insan olduğu gibi yaşama haklarını sağlamaktı. Bu yolda, önümüze ne tür engeller çıkarsa çıksın, sonuna kadar mücadele ederek, bu amacımıza ulaşacağımıza inanıyoruz. Emin olun ki, 31 Mart seçimlerinde de bunun ilk adımı atılmış olacaktır. Genel Başkanımızın iradesiyle, hem bu teşkilatların çıktığı üçüncü yol özü başımızda, biz bu ülkeyi kucaklayacak ve kurtaracağız” şeklinde konuştu.
"KADIN DEMEK CUMHURİYET DEMEKTİR"
İYİ Parti Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Ünzile Yüksel yaptığı konuşmasında, "Böylesine acı bir olayın konusu için burada olmaktan üzgünüz. Şiddet olmasaydı mücadele de olmazdı. Kadına yönelik şiddet, insanlık onurunun ayaklar altına alınmasıdır. Bu şiddet, her yaştan, her kesimden kadını hedef almaktadır. Kadınlara yönelik şiddet, sadece bir bireyin sorunu değildir. Toplumun tamamının sorunudur. Bu nedenle, kadına şiddete karşı mücadeleyi, hep birlikte vermeliyiz. Kadına yönelik şiddetle mücadele platformu kapatılmaya çalışıldı. Biz kızlarımız, geleceğimiz, çocuklarımız için mücadele etmek zorundayız. Cumhuriyet demek kadın demek, kadın demek Cumhuriyet demektir. Medeni haklarımızı Avrupalılara bile gelmeden bize getiren Mustafa Kemal'e selam olsun. Kim ki ismini silmeye çalışır, unutturmaya çalışır bilsin ki biz kadınlar buna izin vermeyeceğiz" dedi.
"İFTİRALARLA SİNDİREMEZLER"
İYİ Parti'de son günlerde yaşanan olaylara dair konuşan Yüksel, "Attığı tweet yüzünden karşı çıkılan kadın lider Meral Akşener 'Cesaret yürektedir' diyerek cevap vermişti. Biz bu millet için yola çıktık. Her türlü operasyon ve zulüm umurumuzda bile değil. Zalimin ettiği yanına kar kalmaz. Korkutmayla, iftirayla sindirilebilseydik yola hiç çıkmazdık" şeklinde açıklamalarda bulundu.
"MECLİSTE KADINLAR ÇOĞUNLUKTA OLMALI"
"Bizler Bursa'da bu farkındalığı yaratmak adına bu paneli düzenledik. Genel Başkanımızın tüm Bursalılara selamı var. Başkanımız Bursa'yı ayrı seviyor" diyen Ünzile Yüksel sözlerinin devamında şunları söyledi:
"21 yıldır süren bir iktidar var. Bu herkes için zor bir süreç ama biz kadınlar için daha zordur. Sadece kasım ayında bile faili meçhul ya da failleri bilinen çok sayıda kadınımız katledilmiştir. Bizler devlet dairelerinde, kamuda, siyasette daha çok yer almak istiyoruz. Kadına şiddet önlenecekse kanunlar için mecliste kadınlar çoğunlukta olmalı. Kadınlar evde oturursa işsizlik oranı azalırmış diyorlar. Biz hem anneyiz, hem de kadınız. Çocuğumuza da bakarız, siyasetimizi de çok güzel başarırız."
"DEVLETİN GÜÇLÜ OLDUĞU TÜRKİYE ÇOK YAKINDADIR"
Yüksel son olarak yerel seçimlere de değindiği konuşmasını, "Bizim iktidar olmamız lazım. Kendi başımıza seçime giricez. Milletimizle ittifakımızı yaptık. Rotamız net, yolumuz millet diyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıktılar. Onlara en çok dokunan neydi biliyor musunuz? Kadınların korunmasını istemediler. 6284 sayılı yasayı kaldırmak için kitapçık bile basmışlar. Kaldırılması gereken bir yasaymış gibi dernekte kurmuşlar. Bu yasa sadece kadını korumuyor. Erkeği de, çocuğu da genci de yaşlıyı da koruyor. İşte bunların amaçları başka. Öyle bir gün gelir ki kızlar medeni haklarımız elimizden gitmiş olur. Uyanık olmalı ve çok çalışmalıyız. Değil 5 milyon 85 milyon olacağız. Mecliste milli iradeyi hakim kılacağız. Allah bize iktidarı inşallah nasip edecek. Derin yoksulluğu bitireceğiz. Sokaklarda korkmadan yürüyeceğiz inşallah. Kanun önünde eşit, devletin güçlü milletin mutlu olduğu Türkiye çok yakında yaşanacaktır" diyerek noktaladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: