Kamu hastanelerinde mobbing tam gaz...

Bugün biraz arabesk biraz da nostalji yapıp sağlık alanındaki mevcut durumu “Yazıklar olsun!” diye başlayıp, “Ooof of of ...” diye biten Orhan Gencebay’ın “Batsın bu dünya” şarkısının satırları arasına serpiştirip anlatalım istedik...

“Kula kulluk edene, ağlatıpta gülene yazıklar olsun...” sözleri sağlık emekçilerinin sözleşmeli yöneticilerle ilgili duygularını ifade ederken...

Hasta ve yakınları da “Öyle bir dert verdin ki kendime gelemedim/ Çıkmaz bir sokaktayım yolumu bulamadım...” diyor...

Her cümlede bir sitem var anlaşılan!

***

Evet, özellikle Şehir ve Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki bazı torpilli sözleşmeli yöneticilerin sağlık emekçileri üzerindeki “Zulmü!” hiç ara vermeden devam ediyormuş...

Sağlık eski Bakanı Fahrettin Koca’nın köylüsü, yakını olduğunu her platformda dillendirdiği öne sürülen Yüksek İhtisas Hastanesinde Kalite ve Destek Hizmetleri Müdürü Özkan Kart’ın keyfi uygulamaları sürüyormuş hala...

Kimi mesai arkadaşlarına göre Kart, “Adam gibi adam”, kimilerine göre de “Alanında yetersiz, Ali Kıran baş kesen” miş...

Yazılanları, konuşulanları, şikayetleri, paylaşıyoruz...

Gerçi bakan da değişti ama...

Başka bir referans bulmuş olabilir mi acaba?

Bursa Şehir Hastanesine gelince...

Ne siz sorun ne biz söyleyelim...

Orada da sözleşmeli başhekiminden idarecilerine kadar yönetimsel ciddi sıkıntılar varmış...

***

Bir çok kamu hastanelerinde radyolojik görüntüleme cihazlarının bazıları bozukmuş...

İki gündür yazımızın altındaki yorumlarda Şehir Hastanesinde hizmet veren 3 MR cihazından ikisinin bozuk olduğu paylaşılıyor...

Hasta başvurularının yoğunluğu da eklenince aylar sonrasına, yani neredeyse yılın yarısına randevu veriliyormuş...

Bazı hastane yöneticileri bu sıkıntı ve yetersizliğin kendilerinden değil, sağlık alanındaki yatırım eksikliğinden kaynaklandığını dile getiriyor...

Hal böyle olunca gelsin şarkının sözleri hastaların ağzından:

“Şaşıran sen mi yoksa ben mi anlayamadım/ Derdi ızdırabı ben mi yarattım..” diyorlar...

Bitmedi...

Evlerinde ve ve hastane acillerinde yoğun bakım ve servis yatağı bekleyen hastalar ise “Her şey karanlık nerde insanlık/ Kaderin böylesine yazıklar olsun...” siteminde bulunuyorlar...

***

Pekii...

Ya sağlık üst düzey yöneticileri bu şikayetler, sıkıntılar ve çaresizliklere karşı ne diyor, ne yapıyor diye merak ediyorsanız eğer...

Onların da var elbet bir cevabı...

Buyurun...

“Üzgünüz sizi kırdığımız için/ Üzgünüz acı sözlerimiz için/ Ne yapalım biz böyleyiz...”

Hayda!

Hala, sırf ama sırf yanlışlıkları, aksaklıkları mağduriyetleri, beceriksizlikleri, iş bilmezliklerini gündeme taşıdığımız için inadına makama oturan veya oturtulan yöneticiler var...

Neymiş efendim!

Biz aksaklıkları yazdığımız için görevden alındı- alındılar demesinlermiş...

Peh peh peh!

Seçim sathı maline girildiğinde hatırlatırız bu sözleri sizlere...

Neyse...

Hadi o zaman son şarkı sözü de bizden gelsin...

“Günah zevk olmuşsa, vefa yorulmuşsa, düzen bozulmuşsa biz mi yarattık...”

(Bir kaç harfi değiştirdik)

Haydi şimdi hep birlikte...

Buyurun..