Balamir, Uldız, Rua ve Karaton gibi liderlerin yönetiminde büyük Hun kütleleri batıya hareket ettiler. Bu yıllarda Kapat Dağları'nın kuzeyinde Lombardlar, Güney Rusya'da Ostrogotlar ve Vizigotlar Macaristan'da Vandallar Ren ve Elbe arasında Angıllar ve Saksonlar Yukarı ren boylarında Franklar Tuna ve Ren'in kesiştiği mıntıkada ise Almanlar yaşıyordu. Hun baskısı karşısında bu saydığımız gruplar Roma topraklarına girdiler. Romalılar kendilerinden olmayan bu insanlara barbar dediler. Barbar akımları Roma'da büyük bir yıkıma yol açtı. Cebelitarık'tan Tuna'ya kadar geniş alanda Roma Barışı etkinliğini yitirdi. Atilla'nın önderliğinde sıkı bir disiplin içinde hareket eden Hunlar Germenlerle büyük bir mücadeleye başladılar. Batı'da Roma İmparatorluğu gibi merkezi bir otoriyenin bir anda kayboluşu büyük sorunlar doğurdu. Yurt bulmak isteyen büyük nüfus hareketlerinin oluşturduğu siyasal istikrarsızlık ve terör uzun yıllar etkinliğini sürdürdü. İnsanlığın en uzun dönemi olan İlk Çağ bu karmaşa içinde sessizce kapanırken tüm Orta Çağ boyunca etkinliğini sürdürecek olan Feodalizm kökleşmeye başladı. Atilla'nın ölümünden sonra Batı Hun barışı bozuldu. Bizans saldırılarına uğrayan Hunların bir kısmı bulundukları bölgede hristiyanlığı benimseyerek Macar ve Bulgarların etnik yapısını oluştururken; bir kısmı da Kafkaslara çekilmek zorunda kaldı.Hunların sahneden çekilişinden sonra Kafkaslarda uzun bir süre siyasi istikrar kurulamadı. 552 yılında Asena soyundan bir kahraman Göktürk elini teşkilatlandırarak Çin'den Kafkaslara kadar geniş bir alanda siyasal birliği yeniden sağladı. Göktürkler Türk adının resmi devlet olarak kullanıldığı ilk devlet olması bakımından Türk Kültür Tarihinden önemli bir konuma sahiptir. Seçil Semiz Özcan
Kültür-Sanat
Yayınlanma: 03 Eylül 2024 - 10:59
Kavimler Göçü'nün tarihteki önemi nedir?
Dördüncü yüzyılın son çeyreğinde insanlık büyük bir nüfus hareketine tanık oldu. Kavimler Göçü dediğimiz bu olay ilk çağı değiştirebilecek sonuçlar doğurdu.
Kültür-Sanat
03 Eylül 2024 - 10:59