CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının satır başları şu şekilde:
– Biz sesimizi çıkaracağız ama 25 milyonu artırmak şartıyla. Bugün şikayet eden, AK Parti’ye oy veren kardeşimi birinin ziyaret etmesi lazım. Diğer arkadaşımın da konuşması lazım. Vatan sadece benim vatanım değil. Sıkıntıyı hepimiz çekiyoruz. Soykırım ekonomisi uygulayan iktidara oy verenlerin oturup düşünmesi lazım.
– Batı, sığınmacılar Avrupa’ya gittiği zaman ses çıkarmaya başladı. CHP’nin çizgisi bir insanlık çizgisidir. Asla ötekileştirme kavramı lugatımızda yer almadı.
– Can Atalay hala içeride. Merdan Yanardağ hakkında mahkumiyet kararı olmamasına rağmen içeride. RTÜK, Tele1’e ceza yağdırıyor. Bu olaylar bizi yıldırmayacak. Bizler bu ülkeye demokrasi getirmek içim mücadelemizi sürdüreceğiz.
– İsveç’in terör örgütü üyelerini koruduğu gerekçesiyle Türkiye NATO’ya katılımına onay vermedi. İsveç geri adım atmadı. İsveç’te kutsal kitabımızı, Kuran’ı yaktılar. İktidar yeteri kadar tepki göstermedi. Biden Erdoğan’a telefon etti. Erdoğan İsveç’in NATO’ya girişine “evet” diyeceğini söyledi. Bir devlet böyle yönetilir mi? Biden telefon ettiğinde eminim esas duruşa geçip “ne emrediyorsunuz?” demişti. Dün “hayır” diyordun, bugün neden “evet” dedin. İsveç bize AB’de destek verecekmiş. AB ayrı NATO ayrı. Seni AB’deki toplantılara yıllardır davet etmiyorlar. Geldiğimiz hale bakın. Bizi AB’nin demokratik standartlarını sağlamazsak AB’ye almazlar. AB’nin yolu Can Atalay, Merdan Yanardağ, Mücella Yapıcı’dan geçiyor. AB’nin yolu Selahattin Demirtaş’tan, Emine Şenyaşar’dan geçiyor. AB’nin yolu Diyarbakır’da tutuklu gazetecilerden, Cumartesi annelerinden geçiyor. Benim gözümde Diyarbakır Anneleri neyse Cumartesi Anneleri de odur. Bütün anneler, aynıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: