MHP Genel Başkanı Bahçeli, sağlık sorunları sebebiyle 28 Ocak'tan bu yana yapılmayan MHP'nin TBMM'deki Grup Toplantısını gerçekleştirdi. MHP lideri Bahçeli, kürsüden açıklamalarda bulundu.
MHP’nin Türkiye’nin ve Türk milletinin partisi olduğunu belirten Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
"Kapalı devre siyasetin sınırlarını aşmak, çevrim içi söylemlerin alanını genele yaymak istiyoruz. Kapımızı örtüp perdelerimizi indiremeyiz. Başkasının yangınıyla kendi evimizi ısıtamayız. Göze batmaktan ziyade gönülde kalmanın arayışındayız. Huzurlu Türkiye’nin ardındayız. Süper güç Türkiye’nin amacındayız. Türkiye Yüzyılını inşa ve ihya etmenin arzusundayız. Milli birlik ve dayanışmamızı güçlendirmenin çabasındayız. Terörsüz Türkiye’ye ulaşmanın azim ve kararlığındayız. Ülkemizin güvenliği tehlikeye düşerse kim benim önüme düşecek sorusunun cevabını iyi biliyoruz. Milletimin bekası tehdit altına girerse, kimin milli kimliğin, huzurun, barışın güvencesi olacağını iyi biliyoruz."
"ŞAYET TÜRK MİLLETİ YOKSA BİZ ZATEN OLAMAYIZ"
Türk milletinin olmadığı, geleceğini düşlemeyen siyaseti kabul etmediklerini aktaran Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "Şayet Türk milleti yoksa biz zaten olamayız. Bizim siyasi varlık nedenimiz bu büyük millet gerçeğidir. Bizim mücadele alanımız da millet varlığının sürdürülmesidir. Bunun için mevzu bahis hedefimize ‘millet-i ebed müddet’ diyoruz. Biz, o varsa ayaktayız, siyasetimiz de Türk milleti varsa hep var olacaktır. Kaldı ki varlık nedenimiz büyük Türk milletidir.
Siyaseti, muhalefet partilerinin yaptığı üzere, yüreklerdeki güzel duyguları istismar maksadıyla icra etmiyoruz. Siyaseti, yalan ve fitne çarkını döndürmek olarak değerlendirmiyoruz. Siyaseti, bir şeyler yapıyor görünmek ve günü kurtarmak niyetiyle yerine getirmiyoruz, getirmeyeceğiz. Çünkü siyasetin birilerini koltukta tutmak için sergilenen tiyatro sahnesi olmadığının farkındayız. Çok ciddi bir iş olduğunu, çok önemli sorumluluklar gerektirdiğini, istikbal ve istiklal haklarımızın kale duvarı olduğunu gayet iyi biliyoruz."
İSRAİL-İRAN GERGİNLİĞİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Çatışma ve savaşların birbirine eklemlenerek küresel ve bölgesel temelde kaos düzenini ikmal ettiğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti: "Öncelikle düşünmemiz gereken Türkiye’mizdir. İsrail’in İran’a saldırısı haksızdır ve barbarlıktır. 22 Haziran’da ABD’nin İran’ın sözde üç nükleer tesisini bombalamasıyla savaşan ülkeler hattına aktif olarak girdiği açıktır. Buna karşılık İran misilleme üstüne misilleme yapmaktadır. Burada savaş muhabirlerine benzer şekilde silahlı saldırıları tek tek anlatacak ve sırayla açıklayacak değilim. Ancak yeni bir dünya savaşıyla ilgili tahmin ve kanaatlerin yoğunlaşmasından dolayı çok boyutlu krizlere seferberlik ruhuyla odaklanmanın ertelenmez bir mecburiyet olduğunu düşünüyorum.
Tahran’a, Bağdat’a, Şam’a, ezcümle diğer komşu ülke başkentlerine atılan bombaların Ankara’ya etkisi olmayacağını iddia etmek için ya cahil ya da görevli bir işbirlikçi olmak kafidir. İsrail, İran’a saldırarak Gazze soykırımını perdelemek istemiş, terörsüz Türkiye’nin tekerine çomak sokmayı tertip etmiş, korku uyandırarak komşu coğrafyaların Siyonist-Emperyalist kurguya göre yeni baştan tanzimini ve tasnifini planlamıştır."
"MAHALLE YANARKEN CHP ISRARLA HAVANDA SU DÖVÜYOR"
Vakit kaybetmeksizin İsrail’e karşı ortak bir direniş hattı kurulması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Birleşmiş Milletler operasyonel askeri gücünü sahaya sürmelidir. Bunu bölge ve dünya barışı için acilen yapmalıdır. Sadece Ortadoğu değil, dünyanın geneli bıçak sırtında, diken üstünde, belirsizliğin kapsama alanındadır. Nitekim çok dikkatli olmamız gerekmektedir. MHP hem içimizde hem de dışımızda barış havasının, barış kuşağının egemen olmasını dilemektedir. İsrail’in Ortadoğu’da tarihi bir hüsran ve hezimete mahkum olması kaçınılmazdır.
Bu gelişmeler ortadayken, Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin gelişmeler karşısındaki ilkesiz, ilgisiz, ikircikli ve iltihaplı siyaseti gerçekten de endişe verici boyutlardadır. Mahalle yanarken CHP’nin ısrarla havanda su dövmesi, kaçak güreşmesi, polemik ve dedikodu değirmenine su taşıması ayıplı bir siyasetin ucuz numaralarından başka bir şey değildir. Muhalefetin Türkiye’ye yabancılaşması, milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan dönemde hezeyan nöbetine girmesi siyaset ve demokrasi hayatımız için şiddetli bir sancıdır. İsrail ve sırtını dayadığı ülkeler terörizmin ana sponsorudur. Bunu yok saymak demek köleliğe razı olmak, küfre diz çökmek, zillete yaka iliklemek demektir" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: