Seçil Semiz Özcan/Nöbetçi Gazete
Bir zamanlar yeşiliyle suyuyla anılan Bursa’nın, düzensiz göç politikaları ve kontrolsüz bir şekilde büyüyen sanayisi sebebiyle gri bir beton yığını haline geldiğini söyleyen Başkan Murat Demir, Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Bursa’da da vahşi madencilik uygulamalarının çoğaldığını dile getirdi.
Bursa’nın kapasitesinin çok üzerinde madencilik ruhsatlarının verildiğini belirten Murat Demir, şehrin dağlarının, ovalarının, ormanlarının bu vahşi faaliyetlerin yükünü kaldıracak gücünün kalmadığını dile getirdi.
Bu durumun Türkiye’nin geleceğini tehdit eden çok önemli bir sorun haline geldiğine dikkat çeken Demir, acil eylem planlarının bir an önce hazırlanması gerektiğini ifade etti. Madenciliğe karşı olmadıklarının altını çizen Demir, on yıllık kalkınma planları içerisinde; kentin ve çevrenin ihtiyaçları gözetilerek, kontrol ve rehabilite edilebilir alanlarda madencilik uygulamalarının yapılması gerektiğini söyledi.
Türkiye’de şu anda 700 küsur bin rakamlarında madencilik ruhsatı verildiğini belirten Murat Demir, bu durumun artık baş edilemez bir noktaya geldiğini ifade etti.
“Bursa su varlıklarını kirletmiş ve kaybetmiş bir şehir!”
Bursa’nın artık su zengini değil, su varlıklarını kirletmiş ve kaybetmiş bir şehir olduğunu söyleyen Demir, sözlerine şöyle devam etti:
“Nilüfer Çayı, Uludağ’dan tertemiz doğmasına rağmen Marmara Denizi’ ne boşaldığı noktada artık su olma vasfını yitirmiş bir halde tamamen kimyasal atık olarak boşalıyor! Nilüfer Çayının bir an önce rehabilite edilmesi, kirleten etmenleri de ortadan kaldırmak gerekiyor. Bu durum Bursa’nın ayıbı haline geldi. Nilüfer Çayı 40 yıldır zehir akıyor.”
“Bursa’nın havası yazın bile zehir kokuyor!”
Bursa’nın şehir merkezinde 17 tane sanayi bölgesinin olduğunu ve birçok fabrika bacasının filtresiz çalıştığını dile getiren Murat Demir, Bursa’nın yazın yapılan hava ölçümlerinde bile havasının zehirden ibaret olduğuna dikkat çekti. Bursa’da fabrikaların, evlerle, mahallelerle, okullarla iç içe geçtiğini aktaran DOĞADER Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demir, yapılması gerekenleri şöyle dile getirdi:
“Tampon bölgeleri oluşturmak, yaşam yerleri ile sanayi bölgeleri arasına mesafe koymak gerekiyor. Sanayi bölgelerinde bacalı sanayinin emisyonu takip edilip filtre takılmalı ve atıklarını kendi içinde çözmelerini sağlayacak teknolojiler hayata geçirilmeli. Kentin suyunun,toprağının ve havasının kirletilmesi bir an önce engellenmeli.”
Devletin konuyla ilgili teşvik politikaları geliştirmesi gerektiğini aktaran Murat Demir son olarak, Türkiye olarak imzaladığımız Paris İklim Anlaşması’nın gerekliliklerinin de yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: