Ne demiş Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk:
“Toplumsal gelişmenin de, çürümenin de temelinde yöneticilerin tavrı yatar.”
O nedenle:
“Başarılı bir kuruluşun göstergesi problemlerin olup olmadığı değil, problemlerin geçen senekilerin aynısı olup olmadığıdır.”
Anımsayacaksınız, Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesiyle ilgili yazdığımız her yazıda:
“Ne zaman değişecek Yüksek İhtisas Hastanesinin makus talihi acaba?” diye sorup sorup durduk yıllarca...
Çünkü; Ne sürekli mobbinge maruz kalan çalışanlar mutluydu, ne hastalar memnundu, ne de 21 yıl önce hizmete açılan hastanenin “yaşlı bedeni” artan yoğunluğu kaldırmakta yıpranmıştı...
Ha bire de ek binalar mevcut hastaneye bağlanıp durdu...
Ve...
Her gün yüzlerce ameliyat, binlerce poliklinik ve acil hizmetin sunulduğu hastanede onlarca da başhekim değişti...
Kimler geldi kimler geçti bu kurumdan...
Dr. Osman Naci Çelik, Prof. Dr. Mehmet Karadağ, Prof. Dr. Rüstem Aşkın, Prof. Dr. Muhammed Güzelsoy, Prof. Dr. Yüksel Özkan, Doç. Dr. Soner Candan, Prof. Dr. Levent Özdemir...
Bir anda aklımıza gelen başhekimlerin isimleri...
Hatırlayamadıklarımız kusura bakmasın lütfen!
***
Son dönemde vekaleten başhekimliğe bakan Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Dr. Salih Metin’den sonra (Ne dönemdi ama kabus gibi adeta!) geçtiğimiz ay hastanenin başhekimliğine Doç. Dr. Mehmet Oğuzhan Ay atandı.
Hastanenin “Makus talihi” başhekim Doç. Dr. Ay ile değişmeye mi başladı ne!
Çalışanlarının anlattığına göre hastanede elleri cebinde gezerken etrafına sürekli emirler yağdıran havalı cakalı “memur kralcıkların” şişik egoları “pıs” diye sönüvermiş...
“Herkes kendi işini yapacak!” diyormuş başhekim bey...
Eee...
“İyi bir yönetici, sıradan insanları sıra dışı işler yapar hale getirir.”
Daha önceleri nerelerdeydiniz?
***
Anımsayacaksınız geçtiğimiz hafta başhekim Doç. Dr. Ay hastanede temizlik seferberliği başlatmıştı.
“Dışarıdan içeriye giren herkes bu değişimi fark edecek” diyormuş...
Öyle de olmuş...
Hastanenin eskimiş, yıpranmış tüm tuvalet ve lavaboların yenilenmesi için düğmeye basılmış...
Bir bölümü hastane bütçesinden olmak üzere genel ihaleye çıkılmış...
Hastanede görev yapan hocalardan öğrendiğim kadarıyla başhekim Doç. Dr. çok ama çok önemli bir hareket başlatmış.
Yönetmelikte varmış ama bu güne kadar uygulamaya konulmamış...
Hastanedeki tüm bölüm sorumlularının (Hocaların) katıldığı hastane konseyini kurmuş...
Her ay toplanacaklarmış...
Burada her birim sorumlusu yaşanan aksaklıkları ve sorunları dile getirecek ortak akılla problemler giderilmeye çalışılacakmış.
Yani çözüm odaklı fikir alışverişleri yapılacakmış...
Vallahi bravo!
***
TORPİL TELEFONLARI AZALMIŞ...
Hastanede idareci konumunda görev yapanlardan aldığımız bilgiye göre başhekim torpile değil, liyakata önem veriyormuş...
Doç. Dr. Ay, yaptığı her toplantıda, “Bu kurumda makam koltuklarına getirilenler işlerini yapacak. Onun adamı şunun yakını söylemler bu kurumda geçerli değil. Alanın dışına çıkılmayacak, görevi ne ise onu yapacak. Kendi birimine bağlı çalışan personelin sıkıntılarını çözecek. Bireysel olanlar hariç aşılamaz bir durum söz konusu olursa o zaman devreye gireceğim...” diyormuş.
Öğrendiğimiz kadarıyla hasta şikayetleri de azalmış...
Başhekim bey hem hasta ve yakınları hem de personelle de birebir görüşüp sürekli iletişim halindeymiş...
Aman nazar değmesin!
“İdare etmek dürüstlük demektir. Sen doğru yönetirsen yanlış yapmaya kimse cesaret edemez.”
Kolay gelsin!
Yorumlar 4
Kalan Karakter: