Özel güvenlik sektöründeki mevcut sorunlara dikkat çeken ARO Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Atalay, geçtiğimiz günlerde özel güvenlik sektöründeki öncü isimlerin bir araya gelerek oluşturduğu GÜVSİAD’ın da (Güney Marmara Güvenlik Sanayici İş Adamları Derneği) başkanı seçilerek 21 yıllık tecrübesini güvenlik sektöründeki sıkıntılara bir nebze de olsun çare olmak için paylaşacak.
Sektörde 21 yıldır biriken yapısal problemlerin artık çözüm beklediğini aktaran Atalay, “2004 yılında 5188 sayılı yasa ile resmen kurulan özel güvenlik sektörü özellikle genç işsizler için 15 günlük bir eğitimle uzun vadeli iş imkânı sunan bir meslek haline geldi. Bu yapı istihdam açısından cazip bir alan gibi görünse de içerdiği sistemsel problemler nedeniyle sürdürülebilirlik açısından ciddi riskler barındırıyor.” dedi.
Düşük ücret, yüksek sorumluluk
Özel güvenlik görevlisi olmak isteyen adayların eğitim ve başvuru sürecinde ortalama 30 bin TL civarında harcama yaptığını belirten Atalay, özel güvenlik görevlilerinin göreve başladıklarında, herhangi bir mesleki yeterliliği olmayan personelle aynı seviyede ve genellikle asgari ücret düzeyinde maaş aldığını söyledi. Bu durumun "polisin ve jandarmanın yardımcısı" olarak konumlandırılan özel güvenlik çalışanlarının motivasyonunu düşürdüğünü aktaran Atalay, “Eğitim düzeyine uygun asgari maaş standardının belirlenmesi, sektörde nitelikli eleman istihdamını artırabilir.” şeklinde konuştu.
Şirket sayısındaki dengesizlik ve denetim eksikliği
2025 yılı verilerine göre Türkiye'de 604 özel güvenlik eğitim kurumu bulunduğunu açıklayan Atalay, faaliyet gösteren özel güvenlik şirketi sayısının ise bin 325 olduğunu vurguladı. Atalay, “Ayrıca bu sayıya ilave olarak belediye ve özel sektörde ise 365 şirket daha hizmet alanına dahil oluyor. Özel güvenlik sektöründe “masa, sandalye ve cep telefonu” ile kolaylıkla şirket açılabilmesi, denetimsizlik ve kontrolsüz büyüme sorununu beraberinde getiriyor. Çoğu zaman işverenlerin yalnızca maliyet odaklı seçim yapması, bazı firmaların vergi ve SGK ödemelerini yerine getirmeden ortadan kaybolmasına neden oluyor. Bu firmalar yeni isimlerle sektöre geri dönebiliyor. Nihayetinde tüm yük kamuya ya da özel sektördeki işverene kalıyor.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası firmaların tekelleşme tehlikesi
Geçmişte devlet ihaleleri ile büyüyen yerli firmaların önlerinin, kamu güvenlik personelinin doğrudan kamuya devredilmesiyle kesildiğini belirten ARO Grup Yönetim Kurulu Başkanı Atalay, “Günümüzde birçok büyük ölçekli özel güvenlik ihalesi, uluslararası firmalar tarafından alınmakta. Bu firmalar, bazı ülkelerde bir milyonu aşkın güvenlik görevlisini istihdam ediyor ve Türkiye'de stratejik öneme sahip tesislerde görev yapıyor. Yerli firmaların bu ölçekteki ihalelere girmesi ise mevcut şartlar altında mümkün görünmüyor.” dedi.
Kıdem ve ihbar tazminatlarında haksız yük
GÜVSİAD (Güney Marmara Güvenlik Sanayici İş Adamları Derneği) Başkanı Ahmet Atalay, geçmişte kamu ihalelerini alan firmaların, İhale sözleşmelerine dahil edilmeyen kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı maliyetleri ile ilgili yıllar sonra çalışanların açtığı davalar sonucunda, faiziyle birlikte ödeme yapmak zorunda kaldıklarını belirtti. Bu durumun firmaları ciddi mali zarara uğrattığını ifade eden Atalay, “Bu adaletsiz uygulamanın sona erdirilmesi ve geçmişte haksız yere alınan tutarların yasal faiziyle birlikte geri ödenmesi gerekiyor.” diyerek acil yasal düzenleme çağrısında bulundu.
Yorumlar
Kalan Karakter: