DUYGU AKSAKAL / NÖBETÇİ GAZETE
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şubesi 4. Dönem Yönetim Kurulu Adına konuşan Başkan Zehra Çakır, Türkiye’de peyzaj mimarlığı tarihi ile ilgili “Resmi olarak Türkiye’de ilk peyzaj mimarları 52 yıl önce 1973 yılında Ankara Üniversitesinden mezun olmuş olsa da, 1966 yılında Ankara’da kurulan Peyzaj Mimarisi Derneği ile peyzaj mimarlığı örgütlü mücadelesi bundan yaklaşık 60 yıl önce başlamıştır. 60 yıllık örgütlü mücadelemizi 13 Mayıs 1994 yılında üst birliğimiz olan TMMOB`nin 33. Genel Kurulunda Peyzaj Mimarları Odası’nın kuruluşunun kabul edilmesinin ardından yasal bir zeminde sürdürmeye devam etmekteyiz. Bu sebeple bu yıl 31.’sini kutladığımız Ulusal Peyzaj Mimarlığı Günümüz, her yıl odamızın kuruluş yıl dönümü olan 13 Mayıs’ta kutlanmaktadır” dedi.
Aradan geçen 31 yılda olduğu gibi bugün de verilen mücadelenin mesleki tanınırlık, yasal haklar ve peyzaj mimarlığının ileriye taşınması için olduğunu belirten Çakır “Özellikle mesleki tanınırlık ve haklarımız için mesleğimizi ilgilendiren tüm ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşmelerimizi özverili ve sabırlı bir şekilde sürdürmekteyiz. Geldiğimiz bu noktada görünürlüğümüzü ve niteliğimizi ortaya koyabileceğimiz önemli bir konu artık kaçınılamaz bir şekilde tüm dünya ile birlikte ülkemizin de gündemine gelmiştir; kurakçıl peyzaj ve su yönetimi” diye konuştu.
“AMACIMIZ TOPLUMSAL BİR FARKINDALIK YARATMAK”
Su krizinin derinleştiği, iklim değişikliğinin etkilerinin daha yakıcı biçimde hissedildiği bir dönemde, peyzaj mimarlığı mesleğinin suyu koruyan, doğayla uyumlu ve dirençli yaşam alanları üretme sorumluluğuyla bir kez daha öne çıktığına dikkat çeken Çakır “Bugün, 13 Mayıs Ulusal Peyzaj Mimarlığı Günü’nde, bu sorumluluğu hatırlatmak ve toplumsal bir farkındalık yaratmak amacıyla kurakçıl peyzaj ve su yönetimi temasını kamuoyunun dikkatine sunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Kurakçıl peyzaj yaklaşımının yalnızca iklim krizine karşı geliştirilmiş teknik bir yanıt değil; aynı zamanda ekolojik bir duruş, kültürel bir anlayış ve toplumsal bir gereklilik olduğundan bahseden Çakır “Doğal kaynakların hızla tükendiği, yerel ekosistemlerin giderek zayıfladığı bu çağda peyzaj mimarlığı; suyu, toprağı ve bitki örtüsünü bütüncül biçimde ele alarak doğayla yeniden sağlıklı ilişkiler kurmanın yolunu açmaktadır. Bugün artık biliyoruz ki, suyu korumak; sadece barajlar inşa etmekle değil, aynı zamanda geçirgen yüzeyleri artırmak, yerel bitki türlerine öncelik vermek ve doğanın döngüsüne saygılı alanlar tasarlamakla mümkündür” şeklinde konuştu.
“YAŞANABİLİR BİR GELECEĞİN ÖN KOŞULU”
Peyzaj mimarlarının hem kırsal hem de kentsel alanlarda sürdürülebilir su yönetimini esas alan, suyun yerinde tutulduğu, israf edilmeden değerlendirildiği ve ekosisteme geri kazandırıldığı sistemler kurmak için çalıştığını söyleyen Çakır “Bu çalışmalar yalnızca çevresel bir tercih değil, yaşanabilir bir geleceğin ön koşuludur. Ne yazık ki günümüzde, suyu gözetmeyen mekânsal kararlar, betonlaşmış yüzeyler ve yanlış bitkisel uygulamaları, kentlerimizi kuraklığa daha açık ve kırılgan hale getirmektedir” dedi.
Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Peyzaj mimarlığı; yağmur suyu hasadından gri su geri dönüşümüne, geçirgen zeminlerden yeşil altyapıya kadar çok yönlü doğa tabanlı çözümler sunar. Bu çözümler sadece teknik değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal dönüşümün de bir parçasıdır. Peyzaj tabanlı şehircilik anlayışının daha fazla benimsenmesi ile mavi-yeşil altyapı, doğa tabanlı çözümler, suya duyarlı peyzajlar yaratmanın mümkün olduğunu her fırsatta belirtmekteyiz.”
DAHA ADİL, YEŞİL VE DİRENÇLİ BİR GELECEK ÇAĞRISI
Kurakçıl peyzaj ve su yönetiminin, bugünün değil yarının da sorumluluğu olduğunu söyleyen Çakır “Bugün atacağımız her adım, gelecekte nasıl bir çevrede yaşayacağımızı doğrudan belirleyecektir. Bizler, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak, suyu bir hak, peyzajı bir yaşam alanı ve tasarımı bir toplumsal sorumluluk olarak görmeye devam edeceğiz. 13 Mayıs’ı yalnızca bir meslek günü olarak değil, daha adil, daha yeşil ve daha dirençli bir geleceği birlikte inşa etme çağrısı olarak kabul ediyoruz. Bu doğrultuda mesleğimizin gelişimi, meslektaşlarımızın hakları ve nitelikli peyzaj mimarlarının yetişmesi için kamu, sektör ve akademi ile iş birliklerimizi çok önemsiyoruz” diye konuştu.
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası’nın ülke genelinde 6 şube, 18 il ve ilçe temsilciliği ve 81 ilde mesleği temsil eden binlerce kişinin olduğunu belirten Çakır “Kamuda, kendi iş yerinde, ücretli ve akademilerde çalışan meslektaşlarımız ve mesleğimizin geleceği olan öğrencilerimiz ile birlikte gezegenimizin daha refah yarınlara kavuşması amacıyla örgütlü mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna deklare ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: