Sibel Öztopçu / Nöbetçi Gazete
8 milyona yakın çalışan "Asgari ücret ne kadar olacak?" sorusuna yanıt ararken uzmanların asgari ücret hesaplamaları da başladı. Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, “Yine oransal bir zam yapılacağını düşünüyorum” dedi.
"TECRÜBESİZ İLE 20 YIL ÇALIŞAN AYNI MAAŞI ALIYOR"
Erdursun, “Bugün asgari ücret bence mesleğe giriş ücretidir. Bir kişi işe başlar, 3 ay mı derseniz 6 ay mı 1 yıl mı bu kadar süre asgari ücretle çalışmalı daha sonra mesleki tecrübe edindikten sonra asgari ücretin üstüne çıkacak bir sistem kurulmalı. Ama bugün Türkiye'de tecrübesiz, okulunu yeni bitirmiş birine de asgari ücret veriyorsunuz 10-15 yıl çalışana da. Haliyle mesleğe girişte tecrübesizliğin bir önemi olmuyor. Bu milleti bozacak bir durum. Asgari ücret mesleğe yeni girmiş biri için yüksek olabilir ama uzun süredir çalışan için ise düşüktür. İşe yeni başlamış, tecrübesiz çalışana ya asgari ücretin altında bir tutar verilmeli ya da işe yıllarını vermiş insanlara daha yüksek bir ücret verilmelidir. Böylece çalışma hayatında da dengeyi sağlamış oluruz. Bunların önüne geçilecek plan projelerin ortaya konulması gerekiyor” şeklinde konuştu.
"YÜZDE 50 ZAM BEKLİYORUM"
Ocak ayında geçerli olmak üzere yapılacak zammın çalışanın cebine şubat ayında gireceğini söyleyen Erdursun, “Yine oransal bir zam yapılacağını düşünüyorum. Yani 2022 Ocak ayında yüzde 50,51, 2023 Ocak ayında ise yüzde 54.66 oranında bir zam yapılmıştı. Bu ocak ayında ise asgari ücrete yüzde 50'ler civarında zam yapılacağını düşünüyorum. Böylece 17 bin liranın üstüne çıkacağını ya da çok yakın bir rakam olacağını tahmin ediyorum” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz günlerde açıklama yapan TÜRK-İŞ’in komisyonda 4 asgari ücretliye de yer verilecek konusuna değinen Erdursun, “Bu yıl komisyonda ilk kez yer alacak işçilerin kendilerini ifade etmeleri geçim sıkıntısı yaşadıklarını anlatmaları önemli olur tabii ama aslında ben asgari ücretin belirlenmesine pek bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Çünkü yapılmak istenen aslında işçileri de dinliyoruz, onların durumlarını da göz önüne alıyoruz. Mağduriyetlerini biliyoruz. Elimizdeki imkanlar dahilinde en yüksek artışı yapıyoruz, enflasyona ezdirmiyoruz gibi bir izlenim yaratmaktır” dedi.
Erdursun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın kabine toplantısı sonrası yaptığı 'Tek Zam' açıklamalarına dair şunları söyledi:
“Aslında bu durum enflasyona bağlı. Yani hükümet sadece ocakta artıracağız temmuzda arttırmıyoruz derse bu sefer ücretler iyice erimiş olur ama asgari ücret konusunu farklı ele alıp asgari ücretle çalışanların oranını düşürüp diğer ücretleri arttırmaya yönelik çalışmalar yapılırsa soruna biraz da olsa çözüm üretilmiş olur. Ama temmuz ayı geldiğinde de enflasyon düşmeyeceği için hükümet zorunlu olarak temmuzda bir kere daha artış yapabilir diye düşünüyorum. Tabii şunu da düşünmek lazım mart ayı seçiminden sonra Türkiye'de 4 yıl boyunca seçim olmayacak. Seçim sürecinden sonra daha da düşük oranla artışlar olur diye düşünüyorum. Ve temmuz’da hükümet artık seçim de yok zam da yapmıyoruz derse vatandaş ocakta gelen zamla 1 sene boyunca geçinmek ve 2025 yılını bu şekilde beklemek zorunda kalacaktır. Bu çok daha kötü aslında yani şu anda enflasyon çok yüksek. Bu nedenle de insanlar %50 artışın bile yetersiz olacağını düşünüyor.”
“TÜİK VERİLERİNE GÜVEN AZALMIŞ DURUMDA”
“Alım gücü düştükçe toplum yoksullaşıyor” diyen Erdursun açıklamasının devamında “Enflasyon yüksek olup sabit geliri olanlar enflasyondan en çok etkilenen kişilerdir. Çünkü bu kişiler enflasyonun altında zam alıyorlar zam sonrasında iğneden ipliği her şeyin fiyatı artmaya devam ettiği için de sonraki dönemlerde çok da işini yaramıyor. Yani ücret artışlarının enflasyon düşmeden zaten bir değeri yok. İnsanlar artık ücretlerimiz de, iğneden ipliğe her şeyin fiyatı da artmasın diye düşünüyor. Ya da fiyatlar artıyorsa aynı enflasyon oranında bizim de gelirimiz artsın ve enflasyon karşısında bizlerde paramızın değerini koruyalım şeklinde taleplerde bulunuyorlar. Hem zam yapılmıyor hem gerçek enflasyon rakamları verilmiyor gibi bir düşünce hakim. Dolayısıyla TÜİK’in verdiği rakamlara güven çok azalmış durumda. Verilerin doğru olmadığını çoğu kişi kabulleniyor. Tabii şunu da ekleyeyim son zamanlarda Mehmet Şimşek’le beraber biraz daha yüksek enflasyon rakamları açıklandı” sözlerine yer verdi.
“YOKSULLUĞU ARTIRIP EN ALTTA BİRLEŞTİRİYORUZ”
Türkiye'de asgari ücretle çalışan sayısının yüzde 50'nin 60'ların üzerinde olduğuna dikkat çeken Erdursun, yapılacak zam sonrasında bu rakamlarda artış olacağını, asgari ücretli çalışan sayısının fazlalığının çalışma hayatındaki dengeyi de yok ettiğini ve sorunun biraz daha derinleşerek artacağını vurguladı. Erdursun, “Türkiye’de 15 milyon kişi emekliyse bunun 7-8 milyonu en düşük emekli aylığını alıyor. Bir ülkede asgari ücretli sayısı, bu ücrete yakın çalışan sayısı arttıkça, en düşük emekli aylığı ve asgari ücret ortalama bir aylık haline gelmişse o ülke en dipte en alttadır demektir. Biz refahı yükseltmiyoruz. Yoksulluğu artırıp en altta birleştiriyoruz. Bir diğer konu ise asgari ücretin üstünde aylık alanların durumu. Onlara %30 %40 %25 zam yapılıyor. Bunun bir maddi cezası olmalı. O kişiler daha yüksek rakamlarla çalışıyorlarsa mecliste bununla ilgili de bir kanun çıkması gerekiyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.
"İKTİDAR VE MUHALEFET BU KONULAR HAKKINDA TARTIŞMIYOR"
Erdursun son olarak şunları aktardı:
"Hükümetin şu anda ekonomide izlediği politika ise daha az ücret verip talepleri azaltalım, insanların cebinde daha az para olsun daha az para olduğu için de harcamasın talep düşsün, düşen taleple de enflasyonu düşürelim şeklindedir. Durum bu şekilde çözülmez. Bizim oransal zam dışında sistemde şu anda bir hatanın olduğunu kabullenip bunun üstünde nasıl değişiklikler yaparız gibi sorunları konuşmamız gerekiyor. Bunların beraber tartışılması gerekiyor. Yani tartışılması gereken konular bunlar ama bunların hiçbiri iktidar ve muhalefet tarafından tartışılmıyor. Sadece oransal zam konusu konuşuluyor.”
Yorumlar
Kalan Karakter: