Olaylar, partiler, tatiller gibi yaşamsal deneyimlerimiz yüksek beklentilerimizi karşılamadığında ortaya çıkan hayal kırıklığı hissi "mükemmel an sendromu"nu oluşturur. Bu sendromdan muzdarip olanlar yanmayan pasta mumları, bulutlu gökyüzü ve zayıf parti dekorasyonları gibi olumsuz ayrıntılara odaklanma eğilimindedir. Genellikle kendilerini tatminsiz hissederler ve anın tadını çıkarmakta zorlanırlar.
GÖRDÜĞÜMÜZÜ YAŞAMAK İSTİYORUZ
"Mükemmel an sendromu" çok çeşitli faktörlerle ilişkili olabilir ancak asıl faktör, sosyal medyanın zihnimizi güzel yerlerin, imrenilecek anların ve duygusal açıdan yoğun deneyimlerin görüntüleri ile doldurmasıdır. Tekrar tekrar gördüğümüz bu paylaşımlar bize, bizimkinden çok farklı bir gerçekliği (ya da sözde gerçekliği) gösteriyor. Bu da bizde o resimlerde gördüğümüz hayatları yaşama isteği uyandırıyor."MÜKEMMEL HAYATLAR" ETKİLİYOR
Böyle zamanlarda karşılaştırmanın zihinsel sağlığa yönelik büyük bir tehdit olduğu sıklıkla dile getirilir. Instagram ve TikTok gibi platformlarda tasvir edilen mükemmel görünen hayatlardan etkilenmemek neredeyse imkansız. Ancak karşılaştırma yaptığımız zaman kendi hayatlarımız sıkıcı ve boş görünebilir. Uzmanlara göre bunun nedeni kültürümüzde mutluluğu sevildiğini hissetmek, güzel bir kahkaha atmak veya sadece kendimizle barışık olmak gibi içsel şeyler yerine dış faktörlerle ilişkilendirme eğiliminde olmamız.MÜKEMMEL AN SENDROMUNUN ETKİLERİ
Uzmanlar sürekli hayal kırıklığı hissedenlerin ruh sağlığının ciddi şekilde etkilediğini belirtiyor. Bu kişiler çoğunlukla arzu ettikleri mükemmel hayatlara sahip olmadıkları için kendilerini suçluyorlar. Bu gerçekleştiğinde mükemmel anın peşinde koşmak, kendine zarar vermeye yol açabilecek "aşağılık" duygusunu besliyor. Çoğu zaman her anın mükemmel halini planlamaktan doğan kronik stres sorunları da ortaya çıkabiliyor. NTV