Bursa'da 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda toplanan Staj Sigortası Mağdurları Derneği ve Bursa Staj ve Çıraklık Sigortası mağdurları biraraya gelerek basın açıklaması yaptı.
Staj döneminin sigortaya hiçbir etkisi olmamasının altını çizen dernek Murat Beyazkuş yaptıkları basın açıklamasında:
"Bugün, Staj Mağduriyetine çözüm olmasını umut ettiğimiz bir basın bildirisi vereceğiz, ama önce bir ortaya koyalım Nedir Staj Mağduru?
Meslek lisesi, üniversite ve meslek yüksekokullarında zorunlu staja tabi tutulan, sanayide, araba tamirhanelerinde, kuaförlerde ve sair iş kollarında çalışırken haftanın 5 günü çalışıp bir günü teorik eğitim almaları amacıyla meslek okullarına gönderilen emektarların, bizzat devlet tarafından yapılan sigortalarının emekliliğe başlangıç sayılmamasıdır. Daha kısa söyleyeyim çocuk yaşta çatır çatır çalışan insanların emeklerinin yok sayılmasıdır staj mağduriyeti.
İleride meslek sahibi olsun, bir dükkan açsın ekmeğini kazansın düşüncesiyle meslek liselerine, meslek yüksek okullarına gönderilen emekçilerin mağduriyetidir. Üniversitelerin ilgili bölümlerini okurken zorunlu staj yapanların yaşadığı mağduriyettir. Küçücük yaşta haftanın altı günü karda kışta soğukta araba altına yatan çırağın, kalfanın mağduriyetidir. Uzun lafın kısası Staj mağduriyeti kazancı yüksek olup geçim sıkıntısı çekmeyenlerin değil, bizzat geçinmeye uğraşan insanların mağduriyetidir. Burada mağdur edilen, toplumun alt gelir seviyesine sahip emekçileridir.
Şimdi akıllara şu soru geliyor. Peki bu mağduriyet ortaya nasıl çıkıyor?
Daha önce bahsettiğimiz şekilde staj yapan, ya da çıraklık okuluna giden insanların sigortaları yatarken uzun vadeli sigorta kollarına değil, sadece meslek kazası ve hastalığını kapsayan kısa süreli sigortaya prim yatıyor. Buradaki amaç ne? Neden kısa vadeli sigorta kollarına prim yatıyor sadece? İşverenin sigorta maliyetini düşürdünüz eyvallah. Nasıl olsa çalışan adamın primini de devlet yatırıyor. Peki o iş veren stajyerin yerine sigortasını tam yatırdığı bir adam alıyor mu? Elbette hayır. Sigorta priminden yırtığı stajyeri, çırağı sonuna kadar kullanıyor. Burada zararlı çıkan tek grup emekçidir. Nokta
Bu arkadaşımız kendisini sigortalı zannediyor, emeklilik hayalleri kuruyor. Ne zaman ki sigortaya müracaat ediyor, ya da bir ortamda bu sohbet geçiyor, arkadaşımızın bütün hayalleri yıkılıyor. Emeklilik yaşı gitmiş belki de 10 sene öteye. Peki neden? E dedim ya uzun vadeli sigorta kollarına prim yatmamış. Peki neden yatmamış? Çünkü o meslek hastalığı ve kazasına karşı korunmak üzere sigortalanmış, emeklilik amacıyla başlangıç sayılmaz. Zaten o kardeşimiz staj ya da çıraklık yaptığı dönemde iş öğreniyorduuuuu , öğrenciydi o sayılmaz. Nereden bakarsanız bakın komik.
Aradaki farkı da kendisi düşünseydi canım, yatırsaydı bir ay sigortasını.
Arkadaşlar meslek liselerine ya da çıraklık okullarına giderken ki yaşlarınızı bir hatırlar mısınız? 14-15 şimdi sorarım size oy kullanamayan, imza yetkisi olmayan ve ebeveyn gözetiminde yaşayan bir çocuktan uzun vadeli sigorta nedir? Kısa vadeli sigorta nedir? Ayrımını yapmasını ve ona göre emekliliğini planlamasını bekliyoruz. Bunu neresinde hak? Neresinde adalet
İnanır mısınız bu kardeşlerimiz yine de diğer kardeşlerimize göre şanslılar. Bir de diğerleri mi var? Evet var.
Meslek Yüksek Okulları, sağlık meslek liseleri, üniversitelerin bazı bölümleri ve bazı çıraklık okullarındaki kardeşlerimizin büyük kısmının sigorta girişleri SGK ya bildirilmemiş. Bu kardeşlerimiz zorunlu staj yapmışlar ama SGK sisteminde numaraları görünmüyor. Arkadaşımızın elinde diploma var, zorunlu stajı yapmış CİMER’ e başvurmuş, AKİM’e yazmış, SGK ya fiilen gitmiş yok! Sonuç yok! Güler misin? Ağlar mısın?
Baştan beridir anlatıyoruz ya, neresinden bakarsanız bakın bir sorun yumağı
Ortada aktif bir çalışma var, iş yeri var, patron var, mesai var. İş kanununda birisi iş yerinde çalışmaya başladığı an işçidir ifadesi var, sigorta kartı var, sigorta numarası var ama emekliliğe başlangıç yok. Gerçi sayın bakandan yeni bir kriter daha geldi “İş akti” Eeeeey araba altına yatan küçücük çırak, eeeeey sanayide üreten, çalışan stajyer senin iş verenin kim? İş aktin var mı? Neeeeee yoksa stajını borçlanan avukatın, fahri hekimin de mi iş akti falan yok. Hadi canım olur mu öyle şey.
Yoksa seni orada staj sigortasıyla çalıştırıp uzun vadeli sigorta dan kurtulan patronun yok mu? Yoksa sen orada tam sigortalı çalışacak bir elemanın yapacağı işi yapıp daha az mı maliyet sunuyorsun. Hatalısın dur yapma.
Yahu Allah var! Sayın bakanım sayenizde kursiyer, bursiyer, öğrenci olduk şimdi de iş akti mevzusu. Bizlerle ilgili soru sorulduğunda resmen tansiyonunuz çıkıyor. Neden? Neden sayın bakanım bizi temsilen gelen aynı masada oturduğunuz arkadaşlarımıza “Yahu bu büyük sorun, çocuk işçiliğini de teşvik ediyor. Zaten oldukça eski bir uygulama, üzerinde çalışacağız” demediniz mi? Buna benzer ifadeleri Adıyaman’da basın önünde tekrar etmediniz mi? Olay bir anda sorun olmaktan nasıl çıktı? Hakikaten merak ediyorum ne oldu da o 2 hafta içinde görüşünüz bu kadar değişti? Elbet bunların hiç birine cevap alamayacağız zira sorulduğunda sürekli kızgınsınız.
1999 öncesi girişi yapılan arkadaş 5000 prim günüyle emekli olacak, ben 9000 gün prim ödemişim. Neymiş çıraklık sigortasına tabiymişim 10 sene daha çalışmam isteniyor. 13 bin günle rekorlar kitabına gireceğiz herhalde amaç bu. Bunu neresinde yahu adalet?
Bu soruna çözüm bulabilmek adına mağdur kardeşlerimizle birleşerek 2022 Ağustos ayında mecliste çalışma bakanımız sayın Vedat BİLGİN’ le,takibinde Ak Parti grup başkan vekili Sayın Muhammed Emin AKBAŞOĞLU’ yla ve Milliyetçi Hareket Partisi grup başkan vekili sayın Erkan AKÇAY’la kendi makamlarında görüştük.
Konunun çözümüne dair raporlarımızı sunduk. Gayet makul karşılandı, rapordaki bilgilerin araştırılacağı söylendi, içimiz umut doldu. Bu arada boş durmadık sosyal medyada örgütlenerek iktidar, muhalefet taraf tutmadan tweet çalışmaları yaptık. Her hafta 2 gün tag çalışmaları yaptık her çalışmamızda bir milyon civarı tweet attık, hakkımızı aradık.
Çok güzel haberler gelmeye başladı. Gerek çalışmalarımız, gerek medyamızın konuya olan ilgisi bizi sonuca götürüyordu. Hatta sayın çalışma bakanımız katıldığı programlarda sorunun farkında olduğunu, uygulamanın çok eski olduğunu, problem yarattığını bildirdi. Eni sonu Adıyaman’da katıldığı bir programda gelen soru üzerine konuyla ilgili çalışıldığını, EYT çözüldüğünde bu konunun da çözüme kavuşacağını belirtti. Devletin çalışma bakanının ağzından böyle bir şeyi duyduğunuzda mağdur olarak ne hissettiyseniz biz de onu hissettik. Sevindik, birbirimizi kutladık. Medyada yer alan birçok sosyal güvenlik uzmanı Staj mağduriyetinin çözüleceğini, sorunun ortadan kalkacağını belirtti. Buraya kadar her şey yolundaydı, ta ki TRT nin yaptığı bir programda aynı çalışma bakanının staj konusunun EYT nin dışında olduğunu söylemesine kadar. Hepimiz bir anda şok olduk. Sadece iki hafta önce konuya vakıf olduğunu, çalışma yapıldığını bildiren sayın bakan şimdi onlar bu çalışmanın dışında diyordu. Bunun la da yetinmeyip katıldığı diğer bir programda kursiyer, nitekim en sonuncusunda öğrenci diyordu.
Burada aklımıza şu sorular geliyor sayın bakanım,
- O iki haftada ne değişti? O iki haftada staj mağduriyetine çözüm getirmeme kararını vermenizdeki etmen neydi? Neden açıklamıyorsunuz?
- Sayın bakanım biz neyiz? Bursiyer? Kursiyer? Öğrenci? Hakikaten bir karar verin de ne olduğumuzu bilelim. Ev beslemek zorunda kaldıkları için okulu bırakıp sanayide çalışan bizler nasıl olduysa bir anda öğrenci olduk. Bilseydik ona göre davranırdık. Yalnız sayın bakanım başımızdaki işverenlerde pek öğretmen havası yoktu. Hani ne bileyim sabahın köründe dükkan açıp akşamın bir saatine kadar çalıştık, bize pek öğrenciymişiz gibi gelmedi.
Bu arada elbette çalışmalarımız devam ediyor, devlet ricaliyle randevular alıp görüşmeler gidiyorduk ama kimle görüştüysek konu hakkında zerre kadar bilgi alamıyorduk. Düşünsenize topluyorsunuz ekibinizi gidiyorsunuz meclise konunun muhataplarıyla görüşüyorsunuz ve tek bir kelam yok. Haliyle mağdur kesimi bir cevap bekliyor ama size gelen tek cevap yok. Bunun üzerine Stajla ilgili bir çalışma olmadığı hemen her ortamda dile getiriliyor ve size gelen bir cevap hala yok.
Haliyle aklınıza şu çıkarım geliyor. EYT ile ilgili öyle ya da böyle bir çözüm getirildi, ama stajla ilgili bir çalışma olmadığı gibi sessiz kalınarak konunun üzeri örtülüyor. İyi de konunun çözümüyle ilgili verilen tam 53 kanun teklifi var. Bu tekliflerin bir kısmını şu an iktidarda olan partinin seçim ortağı vermiş, bu kanun tekliflerinin akıbeti ne? Bir çoğu reddedilmiş, bir kısmı ise kadük. Merak ettim baktım mecliste, hakkında bu kadar teklif verildiği halde çözülmeyen bir sorun var mı diye. Ben bulamadım. Daha da tuhafı mecliste bizzat kanun teklifi bulunan siyasi partimiz çalışma bakanlığının bütçe konuşmalarında “Staj SGK başlangıcı sayılmalıdır” tarzı beyanat veriyor. Yahu kendi verdiğin kanun teklifleri zaten içeride madem çıkartacaksın geçir komisyondan sun oylamaya değil mi? Şaşırmamak elde değil. Ama şunu da unutmamak gerek. Bizi sürekli sakin olmaya teşvik eden, sözler verenler, artık sözlerinizin bizim nazarımızda bir hükmü yok. Şu saatten sonra verilecek hiçbir vaat bizler için geçerli değil.
Biz 2014 seçimlerinde seçim vaadiydik,2018 de yine aynı durumdaydık ve geldiğimiz durum ortada. Şimdi hep bir ağızdan diyoruz ki Kim yanımızdaysa onun yanındayız. Staj mağdurunun partisi yok. Ve yeni sloganımız “Çöz Stajı Al Oyumuzu” Hani sayımız hakkında sürekli bir söylenti var ya, ister 10 kişi olalım ister 10 milyon o sandıkta bizlere söz verip unutanları hatırlayacağız.
Şu an gerek çalışma hayatında, gerekse toplumsal yaşamda görülen tüm sorunlara çözüm getiriliyor, çok kapsamlı bir çözüm getiremiyorsak en azından 1999 öncesi stajını yapmış ama 1999 sonrası çalışmaya başlamış kesime acil çözüm getirelim, daha sonra tüm staj mağdurlarına çözümü düşünelim. Devletimiz için bu durumda olan 60-70 bin mağdurun sorununu çözmek bir iş değil. Biz de elimizi taşın altına koyalım yatmayan staj sürelerimizi borçlanalım, hesaplayın ödeyelim stajımızı SGK başlangıcı sayın dedik, ona da cevap yok. Kendi sorununa çözüm getiren yegane topluluğuz ama hiçbir şekilde cevap alamıyoruz, bizlere pek hoş yaklaşıldığı söylenemez. Uzun lafın kısası staj sigortası mağduriyeti yaşayan büyük bir kesim yok sayılmakta mağduriyet artarak devam etmektedir. Çocuk yaşta fiilen çalışıp ekmek parası kazanan insanlar resmen ızdırap çekmektedirler.
Buraya kadar anlattığımız olaylardan sonra biz staj mağdurları diyoruz ki
1-Mağduriyetimizin tek çözümü, gerekiyorsa bir borçlandırılma yoluyla staj başlangıcımızın uzun vadeli sigorta kollarına başlangıç sayılmasıdır.
2-Bu aşamadan sonra hiçbir siyasi partinin seçim vaadi olmayacağız
3-Bu sorunun yarın çözülmesi, bir gün geç çözüldüğünü gösterir
4-Staj mağduriyetine çözüm getiren partinin yanındayız. Bizlerin ve elbet ailelerimizin oylarının yönünü bu mağduriyetin çözümü belirleyecektir.
5-Staj mağduriyeti bu gün değilse yarın elbet çözülecektir. Ancak bizler bu mağduriyeti hala yaşamamıza neden olanları da söz verip dirsek çevirenleri de bu sorunu çözenleri de unutmayacağız" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: