Seçil Semiz Özcan / Nöbetçi Gazete
Türkiye’de mevcut tarım ve gıda politikalarında yaşanan aksaklıklar sebebiyle, gıda denetimlerinin kapsamlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirilemediğini ifade eden Başkan Serkan Durmuş, vatandaşların güvenilir ve sağlıklı gıdaya erişme noktasında kaygı duyduğunu dile getirdi. Öte yandan taklit ve tağşiş konuları Türkiye gündemine düştükten sonra, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın da mağdur olduğunu söyleyen Başkan Durmuş, bakanlık tarafından duyurulmasına rağmen, vatandaşın adı geçen ünlü kurumun hile yaptığına inanmadığını ve tam tersine bir eylem gerçekleştirerek o kurumdan alışveriş yapmaya devam ettiğini belirtti.
Gıda denetim süreçlerinin şeffaf ve etkili bir şekilde yönetilmediği taktirde, vatandaşın sisteme olan güvensizliğinin derinleşeceği hususunda uyarılarda bulunan Başkan Serkan Durmuş, taklit ve tağşiş yapan firmaların eş güdümlü olarak kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini vurgulayarak, vatandaşların neyi alıp neyi almayacağına karar verebileceği, şüphe uyandırmayan bir denetim ortamının oluşturulması gerektiğini ifade etti.
Gıdada hile konusu gündeme geldikten sonra vatandaşın ilgisinin Türkiye çapında ünlü olması dolayısıyla tek bir firmaya yoğunlaştığını, bu sebeple işin arka tarafında hile yapan firmaların konuşulmadığını söyleyen Başkan Durmuş, bakanlık tarafından ifşa edilen diğer tehlike saçan firmaların kesinlikle göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.
“ALO 174 GIDA HATTINA ŞİKAYET EDİN”
Gıda denetimlerinin hakkıyla yapılmadığı bir ortamda insanların güvenilir gıdaya erişme konusunda kaygı duymaya devam edeceğini dile getiren Başkan Serkan Durmuş, sözlerine şöyle devam etti:
“Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye’de 700 binin üzerinde gıda işletmesi var. Denetim sonucu ortaya çıkan olumsuzluklar üzerinden gıda sektörünün tamamını aynı kefede değerlendirirsek, işini layıkıyla yapan; bünyesinde gıda mühendisi, veteriner hekim, kimya mühendisi, ziraat mühendisi çalıştıran onlarca işletmelere haksızlık yapmış oluruz. Bu sektöre bu noktada zarar vermemeliyiz. Vatandaşlar bilinçli gıda tüketicisi hakkını kullanmalı, yaşadığı olumsuzlukları “ALO 174” gıda hattına şikayet edeceğini bilmeli.”
EN ÇOK HİLEYE BAŞVURULAN GIDALAR NELER?
Ekonomik değeri yüksek olan ve mutfakta çoğunlukla kullanılan gıdalar üzerinde daha çok hile yapılabildiğini ifade eden Başkan Serkan Durmuş, bu ürünlere örnek olarak; et, tavuk, zeytinyağı, süt ve süt ürünlerini gösterdi. Bu ürün gruplarına baharatların da girdiğini dile getiren Durmuş, bakanlık tarafından o baharat kurumunun adının da ifşa edildiğini hatırlattı. Fiyatı en pahalı ürünün en kaliteli ürün olacağı anlamına gelmediğini, markalaşmış ürünlerin piyasa rekabet koşullarının da göz önünde tutulması gerektiğini aktaran Durmuş, ürünleri fiyat/kalite performansı açısından şöyle değerlendirdi:
“Örnek veriyorum zeytinyağının kilogram fiyatı hasat edilirken 50 lira ise, sizin 150 liralık bir zeytinyağı bulma şansınız yok. Çünkü en az 4 kiloluk bir yağdan biz 1 litre yağ elde edebiliyoruz. Bu işin hammaddesel kısmını, işçiliğini, ambalajını, enerji maliyetlerini koyduğumuzda siz 150 liraya bir zeytinyağı buluyorsanız sorgulamanız lazım. Ya da 200 liralık bir kuşbaşı bulduğunuzda bunun piyasa değerini düşünmeli, yine o kuşbaşının doğal olduğunu sorgulamanız lazım.”
HAYVANCILIĞI OLAN BİR ÜLKENİN VATANDAŞI, NEDEN ET YİYEMİYOR?
Türkiye’de hem hayvancılıkta, hem de tarımsal üretimde girdi maliyetlerinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Başkan Durmuş, ülkede yeterince verimli bir üretimin gerçekleştirilemediğini dile getirdi. Arzla talep arasında dengesizlik yaşandığını; talep miktarının fazla olurken, arzın yani üretimin az olması dolayısıyla et fiyatlarının yüksek olduğunu anlatan Durmuş, tüm bunların yanı sıra, enerji, işçilik, yem, gübre maliyetlerinin ağır olması sebebiyle vatandaşın temel gıdaya erişme konusunda zorluk yaşadığını ifade etti.
Mevcut tarım politikalarının çiftçiyi tarıma küstürdüğünü söyleyen Başkan Durmuş, tarımsal anlamda üretim alt yapılarının bir an önce iyileştirilmesi ve hayvancılık yapan çiftçinin de doğru ve gerçekçi politikalarla desteklenerek, güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Tarımda bilimsel yöntemlerin uygulanması gerektiğine dikkat çeken Başkan Durmuş, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Çiftçiyi desteklemek yetmez, bilinçlendirmek de gerekir. Eğer bir alanda sözleşmeli tarım yapıp, endüstriyel şirketle anlaşıp o alana ekilecek kısımla ilgili sözleşilmişse, gayri resmi olarak bunun dışında farklı alanlara ekim yapılmaması lazım. Çiftçinin rekolte doğrultusunda planlı üretime teşvik edilmesi gerekiyor. Domates üreticileri geçtiğimiz yıl biraz para kazandı. Ekim miktarı ve verimliliği azdı. Bu sene domates daha fazla ekildi, verimlilik yüksek çıktı. İstediğimiz ölçüden daha fazla meydana gelince de domatesler elde kaldı. Gayri resmi olarak domates eken çiftçi de mağdur oldu.”
Son olarak gıda israfının gelecek yılları tehdit ettiğini vurgulayan Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serkan Durmuş, 16 Ekim Dünya Gıda Günü vesilesiyle, vatandaşları israfa karşı duyarlı olmaları gerektiğini konusunda da çağrıda bulundu.
Yorumlar
Kalan Karakter: