Glikoz metabolizmasının karbonhidratların sindirilmesi ve enerjiye dönüşme süresini kapsadığını söyleyen Diyetisyen Barış Akasoy, pankreastan salgılanan insülin hormonunun kan şekerini hücrelere taşıyarak enerji üretimini sağladığını belirtti. Fazla şeker alındığında karaciğerde glikojen olarak depolandığını veya yağ dokusuna dönüştüğünü dile getiren Akasoy, bu durumun vücudun uzun vadede enerji ihtiyacını karşıladığını vurguladı.
Rafine şekerlerin kan şekerinin hızlı yükselmesine sebep olarak, bu durumun insülin direncine ve tatlı krizine yol açabildiğine dikkat çeken Akasoy, buna karşılık lif içeriği yüksek kompleks karbonhidratların ise sindirimi yavaşlattığını ve kan şekeri dengesini daha iyi koruduğunun bilgisini verdi.
“AŞIRI ŞEKER TÜKETİMİNE DİKKAT!”
Fazla şeker tüketiminin obezitiye, insülin direncine ve diyabete sebep olacağı konusunda uyarılarda bulunan Barış Akasoy, bu sebeple tatlı tüketiminin mutlaka dengelenmesi gerektiğini bildirdi.
Özellikle ramazan ayında açlıktan kaynaklı kan şekeri dalgalanması görülebileceğini söyleyen Barış Akasoy, bu durumun da insanların tatlı krizi yaşamalarına sebep olacağını dile getirdi
Tatlı krizinin önüne geçmek için iftar ve sahur vakitlerinde dengeli beslenmenin önemine değinen Barış Akasoy, ramazan ayında düşük şeker içeriğine sahip, besleyici tatlılara yönelinmesi gerektiğini belirtti.
Barış Akasoy sözlerine şöyle devam etti:
“Sütlaç tercih edilecekse, az şekerle tam tahıllı pirinç ile yapılabilir. Muhallebi, bal veya pekmezle tatlandırılarak yapılabilir. Kazandibi hafif bir tatlıdır ve yağ oranı düşüktür. Keşkül badem içeriğinden kaynaklı sağlıklı yağ ve protein kaynağıdır.”
Kan şekeri dengesi için tam tahıllı ve kuru yemişli tatlıların tercih edilebileceğini hatırlatan Diyetisyen Barış Akasoy, bu tatlılara örnek olarak, yulaflı hurma tatlısını, gronola barları ve incirin doğal şekeri ile fermente edilmiş probiyotik incir uyutması örneğini verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: