Seçil Semiz Özcan / Nöbetçi Gazete
Türkiye’nin doğal ve insan kaynaklı afetlerin sıklıkla yaşandığı bir ülke olduğu vurgusunun yapıldığı basın açıklamasında, ülkemizin konumlandığı coğrafya nedeniyle, üç tarafının fay hatlarıyla çevrili olduğu hatırlatıldı.
Özellikle Kuzey Doğu Anadolu’da, Doğu Anadolu’da Ege’de depremlerin, Karadeniz bölgesinde aşırı yağışlar sonucu sellerin, heyelanların, Doğu Anadolu’da ağır kış koşullarında çığ düşmeleri gibi meteorolojik afetlerin sıklıkla yaşandığı belirtilerek, bu durumun devletin tüm kurumlarının dikkate alması gerektiği ifade edildi.
“Bugüne kadar afetlere hazırlık konusunda yeterli adımlar atılmadı”
Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek tarafından okunan basın açıklamasında 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiği asrın felaketi olarak literatüre geçen deprem hatırlatıldı.
Depremde 50 binden fazla insanın hayatının kaybettiği, yaklaşık 114 bini yıkık ve ağır hasarlı olmak üzere toplamda 365 binanın hasar gördüğü belirtilirken, bugüne kadar afetlere karşı hazırlıklar konusunda yeterli adımların atılmadığı ifade edildi.
“İmar aflarıyla sağlık ve güvenlik koşulları belirsiz yapılar meşrulaştı”
Konuşmasını sürdüren Şimşek şunları söyledi:
"Son 20 yılda 2.7 milyar metrekare alan için inşaat izni verilerek, 2 milyon 114 bin 655 yeni yapı ruhsatı düzenlendi. 13 milyon 348 bin 492 konut üretildi. Bu konutlardan ne kadarının doğru zemin etüdü, uygun mimarlık, mühendislik proje süreçlerini ve gerekli denetimi gördüğü belirsizdir. Çıkarın imar aflarıyla afet riski altındaki alanlarda olup olmadıklarına, kıyı alanları, tarım arazileri, orman alanları, içme suyu havzaları ve tarihi, doğal, arkeolojik sit alanları üzerine inşa edilip edilmediklerine bakılmaksızın 3 milyon 119 bin 947 kaçak ve imara aykırı yapı için 26 milyar 151 milyon 389 bin 263 TL yapı kayıt belge bedeli alınarak riskli yapılar haline geldi."
“Kentsel dönüşüm amacından saptırıldı!”
Son 11 yıl içerisinde ülke genelinde 238 bin civarında riskli yapıya kentsel dönüşüm adı altında müdahale edilerek yenilenmesinin sağlandığını ifade eden Başkan Şimşek, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Kahramanmaraş depreminden sonra çıkarttığı mayıs 2023 raporuna bakıldığında 2012 yılında bu yana ülkede riski olan yapı miktarının sadece yüzde 3-4 civarındaki kısmının yenilediğini söyledi.
Kentsel dönüşüm uygulamalarının son yıllarda amacından saptığını dile getiren Şimşek, kentsel rantları bir takım kesimlerde toplanmasının bir araç haline getirildiğini ifade etti.
"Olası bir Marmara Depremi kimsayal felakatleri getirecek!"
Olası bir Marmara Depremi'nin yapısal yıkımla beraber, büyük kimyasal felaketleri de beraberinde getireceği konusunda uyaran Başkan Şimşek , ifadelerini şöyle sürdürdü:
"Bursa özelinden bakarsak; ilimiz sınırları içerisinde 17 adet organize sanayi bölgesi bulunmakta ve bu organize sanayi bölgelerinin büyük çoğunluğunun şehir merkezine çok yakın olduklarını düşünürsek, olası bir deprem durumunda yaşanacak olan kimyasal tehlikeler depremin yıkımını daha da şiddetli boyutlara taşıyacağının apaçık ortadadır."
Kimyasal madde ve boya üreten fabrikaların, kimyasala malzeme depolarının, ve kontrolsüz merdiven altı üretim yapan üretim atölyelerinin doğal afet durumunda potansiyel tehlike kaynakları olduğunu söyleyen Başkan Şimşek, bu yıkımlarının sonucunun çok daha ciddi ve tehlikeli olabileceğine dikkat çekti.
"Bütünsül ve bilimsel bir anlayışa ihtiyaç var"
Yapılan açıklamada, devletin tüm yurttaşlara eşit, sağlıklı, güvenlikli, yaşama koşullarında nitelikli yaşam çevrelerini sağlamakla yüklüğü olduğu hatırlatılarak, salgın, afet, kriz koşullarında başarılı iiyileşme süreleri için alınacak önlemlerin bilimsel ilkeler ve gerçeklerle, toplum yararı gözetilerek oluşturulması gerektiği ifade edildi.
Başkan Şimsek, yapı denetim sistemi TMMOB ve bağlı odaların, üniversitelerin, ve ilgili kesimlerin katılımıyla kamusal bir anlayışla yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyleyerek, yapılaşmadan kaynaklanan risklerin bertaraf edilmesi için doğru ve yeterli bir 'risk yönetim' sistemi oluşturulması gerektiği belirtildi.
Başkan Şimşek tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadelere yere verildi:
*Bölgesel ve kentsel ölçekte "sakınım planları" hazırlanmalıdır.
*Güvenli yapılaşmanın sağlanması ve tüm bu süreçlerin sağlıklı işletilmesi için meslek odalarının etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modeli benimsenmelidir.
*Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, gerek kamu kurumlarının, gerekse kamusal alanların ihtiyaç duyduğu nitelikli mühendislik hizmetlerini tanımlarken Meslek Odalarının belgelendirme sistemlerini baz almalıdır.
*Afet öncesi önlemlerin de, afet sonrası iyileştirme süreçlerinin de, yeni yerleşimlerin de bu bağlamda bilimsel ilkeler gözetilerek, bilim insanlarının, meslek odalarının, akademik kuruluşların ve ilgili uzmanlıkların görüşleri dikkate alınarak toplum yararı doğrultusunda oluşturulmalıdır. "
"Bursa için hazırlanmış Bursa İl Afet Riski Azaltma Planı'nın eksiklikleri giderilsin"
Bursa için hazırlanmış Bursa İl Afet Riski Azaltma Planı'nın eksiklerinin giderilmesi ve uygulanması için tavizsiz bir irade konulması gerektiğini ifade eden TMMOB üyeleri, son olarak TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu olarak, yapılacak tüm çalışmalara katkı koymaya hazır olduklarını belirterek, bilim ve teknikten uzak tüm hareketlerin karşısında duracaklarını söyledi.
Yorumlar
Kalan Karakter: