Yıllarca bir çok dernek, oda ve sendikalar yaptıkları bazı basın açıklamalarında uygulanan yanlış sağlık politikaları yüzünden ülkemizde sağlık siteminin çöktüğünü söyleyip durdular meydanlarda...
Aslında sağlık sisteminde “çöküş!” Sağlıkta Dönüşüm Programıyla başladı...
Her ne kadar dönüşümün temel amacının herkes için ulaşılabilir, nitelikli, sürdürülebilir sağlık hizmetinin; etkili, kaliteli, verimli ve hakkaniyete uygun bir şekilde sunulması olarak belirtilse de bunların tam tersi yaşandı...
Dönüşüm kapsamında ciddi sayıda yasa ve yönetmeliklerin hayata geçmesiyle de son noktaya gelindi.
Bir çok proje ortaya kondu ve bu projeler “Reform” olarak adlandırıldı.
Dönüşümün birinci fazı, ikinci fazı, “Ayakları” derken...
Sistem tıkandı!
Şimdi tıkanmış sistemi açmaya, boşlukları bulup sağlık hizmeti almaya çalışıyoruz hep birlikte...
Sağlıkta dönüşümün bir çok ayağı yürürlüğe girdi...
GSS, (Genel Sağlık Sigortası) sözleşmeli yöneticilik...
***
Ve...
Eskiden “Baba Ocağı”dediğimiz sağlık ocakları, güçlendirilmiş temel sağlık hizmetleri adı altında ASM’lere (Aile Sağlığı Merkezi) dönüştürüldü....
Yani Aile Hekimliği uygulaması başladı...
Her yeni güzel şey gibi Aile Hekimliğinde de bahar mevsimi kısa sürdü...
Şimdilerde bir çok Aile Hekimi hem ekonomik hem de sistem nedeniyle açmazda...
Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen puanlar, cezalar, yaptırımlar, sözleşme feshi tehdidi ile karşı karşıyalar...
Neyse...
***
Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan hekimi, hemşiresi, sağlık personeli, hizmetlisi...
Sağlık Bakanlığı'nın talepleri ve politikalarından son derece rahatsızlar...
Her birini ayrı ayrı saymadan dalalım konumuza...
Konu KKK aşılarla (Kızamık- Kabakulak-Kızamıkçık) ilgili...
Malumunuz bazı insanlar aşıya karşılar...
Vatandaş kendi isteği ile aşı yaptırmasa da cezasını sağlıkçı ödüyor...
Bu ne yaman çelişki böyle değil mi?
Ama öyle!
İnsanları ikna etmek bazen çok zor oluyor...
Diyelim ki çocuğuna aşı yaptırmayı ikna ettiniz ve aile merkeze geldi..
Aşı yok!
Niye?
Sorunun cevabını Aile Sağlığı Merkezi'nde çalışan hemşire cevaplasın...
Buyurun:
***
“İyi günler Lale hanım... Aile hekimliğinde hemşire olarak görev yapmaktayım. Bakanlık 2-4 aya bir eksik KKK aşılı hastalar ile ilgili ilçe sağlık müdürlüğüne yazı gönderip tamamlanmaları gerektiğini iletiyor. Müdürlük çalışanları, bizlere Whatsapp üzerinden hastaların bilgilerini ve eksik dozlarını tamamlamamızı söylüyor. Genelde bu hastalar yurt dışından gelen göçmenler ya da Türk vatandaşı oluyor. Biz hastalara ulaşıyoruz. Aşıları tamamlamak için hastalara bazen yalvarıyoruz. Çünkü eksik aşıda biz devlet memurlarından yüksek ücretler kesiliyor. (Aşı yaptırmayan aileye yaptırım yok hemşireye ceza var) Yalvarıp aşıya ikna ettiğimiz hastalar aşılarını yaptırmak istediklerinde eşimizde aşı var mı? Yok mu! Çünkü müdürlük çalışanları 25-30 tane istediğimiz aşıları sözde istatistiklere göre 10 tane veriyor. Sözün özü aşı tamamlayın deyip aşı vermemeleri ve bizim tek seferde yapacağımız işi 4-5 seferde yaptırmaları bizi bıktırdı. Ayrıca ilçe sağlık müdürlüğü çalışanlarının bazıları, kendilerini bizim amirimiz sanıp tersleyip azarlıyorlar. Kısacası bize yapılan mobbing ve iş yükünden yorulduk. İyi çalışmalar dilerim.”
Ez cümle hangi sağlık kurumu olursa olsun sağlık emekçileri yılmış, bıkmış vaziyette...
Ha bir de Sağlıkta Dönüşüm Programının bileşenleri arasında “Güler yüzlü sağlık hizmeti sistemi” de var...
Sağlık sistemine sözleşmeli yöneticilik uygulaması girdiğinden beri sürekli göz yaşı döken sağlık emekçilerinin yüzü hiç gülmedi ki...
Unutmayın!
“Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış”
Yorumlar 7
Kalan Karakter: