Seçil Semiz Özcan / Nöbetçi Gazete
Vücudun aşırı yağlanmasının obezite hastalığına sebep olabileceğini belirten Doç. Dr. Ufuk Arslan, ilerleyen yaşlarla birlikte obezitenin; damar tıkanıklığı, genetik yatkınlık varsa Diyabet Tip 2, hipertansiyon, uyku apnesi, kalp damar tıkanıkları, kanser hastalıkları ve eklem problemleri gibi hastalıklara davetiye çıkardığını söyledi.
“KAPIDAN HER GELENE OBEZİTE CERRAHİSİ YAPMIYORUZ!”
Fast food tarzı beslenme, aşırı yağlı ve kalorili gıdaları tüketme, gelişen teknolojiyle birlikte hareketsiz yaşama yönelme gibi faktörlerin obeziteye sebep olabileceğini dile getiren Ufuk Arslan, Türkiye’nin obezitede Avrupa’da ilk sırada olduğunu belirtti. Obezite ile mücadelede ilk olarak dengeli beslenme, kişiye uygun sağlıklı bir diyet listesi ve fiziksel aktivite önerdiklerini söyleyen Ufuk Arslan, kapıdan her gelene obezite cerrahisi yapmadıklarını, bir hekim olarak obezite cerrahisinin en son başvurdukları bir yöntem olduğunu vurguladı.
Obezite cerrahisinde tüm dünyada en sık uygulanan yöntemin mide ameliyatı olduğunun bilgisini veren Ufuk Arslan, Gastrik ByPass ameliyatını ise yaşı ileride ve vücut kitle indeksinin yüksek olduğu hastalarda uyguladıklarını söyledi. Ameliyat sonrası kilo vermiş, sonradan tekrar kilo almış hastalara ise, revizyon yani değiştirme cerrahisi olarak, tüp mide ameliyatını ByPass ameliyatına döndürebildiklerini aktaran Arslan, hekim olarak ByPass ameliyatını son seçenek gibi saklamayı daha doğru bulduğunu, yaşı genç olan kişilere çok gerekli değilse ByPass ameliyatını uygulamadığını ifade etti.
“AMELİYAT SÜRESİ 45 DK”
Hastaların obezite cerrahisine uygunluğu belirlendikten sonra, hekim olarak ameliyat süreci konusunda hastaların bilgilendirildiğini dile getiren Ufuk Arslan, ameliyattan bir gün önce ve ameliyat günü hastaların aç olmaları gerektiğini söyledi. Ameliyat süresinin yaklaşık 45 dk sürdüğünü ve kendisinin bugüne kadar gerçekleştirdiği mide ameliyatlarında yoğun bakıma hiç ihtiyaç duyulmadığını bildiren Dr. Arslan, hastaların 6. saatte ayağa kalkarak kendi işlerini kendilerinin yapabileceği duruma geldiklerini söyledi.
Ameliyat sonrası beslenmenin ise diyetisyenler öncülüğünde sürdüğünü belirten Arslan, diyet süreciyle ilgili şu bilgileri verdi:
“Birinci gün sadece suyla başlıyoruz. Devam eden 10-12 gün boyunca berrak sıvıları yani, laktozsuz süt, komposto, et-tavuk-kemik suyu veriyoruz. Sonrasında püre dönemine geçerek, püre kıvamına getirilmiş gıdaları öneriyoruz. Bir ayın sonunda da hastalar yavaş yavaş normale dönüyor”
HASTALAR NE ZAMAN İŞ HAYATINA DÖNEBİLİYOR?
Hastaların ameliyattan sonra iş yaşamına dönme süreleri ile ilgili de bilgilendirmelerde bulunan Arslan, masa başı çalışan bir hasta 4 gün sonra iş hayatına dönebiliyorken, fabrikada ağır koşullar altında çalışan bir hastaya da, 1 aya kadar rapor yazabildiklerini dile getirdi.
Doğru yapılmış bir cerrahide, hastanın kilo vermesine engel bir durum yoksa, hastaların vücut kitle indeksinin 24’e gelene kadar kilo verebildiklerini belirten Ufuk Arslan, 160 kilo olan bir hastanın yaklaşık 80 kilo kadar verebildiğine dikkat çekti.
Ameliyattan sonra 10 gün boyunca hastalara koldan kan sulandırıcı iğne yaptıklarını, bunu da ameliyat sonrası kilolu hastalarda akciğerlere pıhtı atmasını önlemek için uyguladıklarını dile getiren Ufuk Arslan, gerektiğinde bazı hastalara 2-3 ay boyunca mide koruyucusu verdiklerini belirtti.
Bypass ameliyatları sonrası hastaların muhakkak 8 ay 1 yıl gibi süre boyunca vitamin kullanmalarını zorunlu kıldıklarını aktaran Arslan, tüp mide ameliyatları sonrası standart vitamin kullanma zorunluluğunun olmadığını dile getirdi.
MİDE AMELİYATINDA EN KORKULAN RİSK “KAÇAK”
Her cerrahi girişiminin bir takım riskleri olduğunu ve bu risklerin cerrahın mesleki tecrübesiyle doğrudan ilgili olduğunun altını çizen Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ufuk Arslan, mide ameliyatlarında dünya literatürüne bakıldığında, ameliyat sonrası en sık görülen komplikasyonun kaçak riski olduğunu söyledi.
Obezite cerrahisinde hekim seçimin çok önemli bir faktör olduğunu dile getiren Ufuk Arslan son olarak, “2 bine yakın gerçekleştirdiğim obezite cerrahisinde hiç kaçağım olmadı” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: