Gizem Özer / Nöbetçi Gazete
Türkiye Ormancılar Derneği, TMMOB, DOĞADER, Tarım Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Derneği, Bursa Barosu tarafından ortak basın açıklaması gerçekleştirildi. Tepkilerini dile getiren dernek üyeleri, yaklaşık 2 bin hektarlık bölümün milli park statüsünün iade edilmesi için çağrıda bulundu.
Gerçekleştirilen basın açıklamasına, CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, DOĞADER Bursa Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Güler, Bursa Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş, Bursa Ormancılar Derneği Başkanı Cemal Türeyen, Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş, Bursa Barosu Başkanı Metin Öztosun, Bursa Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Eralp Atabek, katıldı.
Tarım Orkam-Sen Başkanı Fikret Gizir’in konuşmasının satır başları şu şekilde:
“Geçtiğimiz hafta sonu yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Uludağ Milli Parkı sınırlarının Uludağ Alanı sınırları ile çakışan kısımlarının milli park vasfının kaldırılmasına ve bu alanda milli park iş ve işlemlerini yürütmek üzere ilgili idarelere tahsis edilmiş olan taşınmazların Uludağ Alan Başkanlığına devredilmesine karar verilmiştir. Ülkemizin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmeler ve IUCN kriterleri açısındanMilli Parkın kaynak değerlerinin sürdürülebilir kullanımı ve gelecek nesillere aktarımı açısından alanın tamamının Milli Park statüsünde kalması gerekmektedir.
2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ve Yönetmeliği'ne göre bilimsel araştırmalar dışında hiçbir faaliyete izin verilemeyen ve insan etkisinin yasaklandığı alanlardır. Uludağ Milli Parkı'nda 1.200 alanda Turizm merkezi ilan edilmesine yönelik üçüncü işlemin iptaline ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 06.06.2003 tarih kararının gerekçesinde; Uludağ Milli Parkı'nın bir ekosistem olarak ele alınıp bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini yapılan turizm merkezi ilanı ile parçalı bir yönetim planlamasının oluştuğu, bu ilan doğrultusunda yörede gerçekleştirilmesi düşünülen faaliyetler ile çevre ve doğada olumsuz etkilere sebebiyet verilebileceği belirtilmektedir.
POLİTİKALARLA SERMAYEYİ TESİSLEŞTİRİYORLAR
Alan Başkanlığı neoliberal politikalarınyani kamunun özelleştirilmesinin Ormancılık alanına tezahürüdür Uludağ Milli Parkı sınırları içerisinde verilen turizm izinleri ve yapılan turizm kiralamalarına konu tesis gelirleri tabiat ve biyolojik çeşitliğinin korunması ile ziyaretçilerin temel ihtiyacına yönelik korunan alanların alt ve üst yapı tesislerinin finansmanında kullanılmaktayken ve kamu yararı gözetilirken yeni politikalarla sermayenin tesisleşmesine ve bu tesislerden de parası olanın faydalanacağı bir düzene geçilecektir. Belirlenen alan Milli Park statüsüyle koruma işlemleri meri mevzuat gereği Orman Muhafaza Memurları vasıtasıyla yapılmaktaydı.
EKOSİSTEM YOK OLACAK
Alan Başkanlığı statüsüyle koruma işlemlerinin kimler vasıtasıyla yapılacağına dair bir yasal düzenleme olmamasından alanın korunma işlemleri sekteye uğrayabilecektir. Uludağ Milli Parkı yönetimine ilişkingerek Orman Genel Müdürlüğü gerekse Uludağ Milli Park Müdürlüğünde koruma ve yönetime ilişkin bilgi ve birikim ile bu kapsamda bir kamusal hafıza bulunmaktadır. Alan Başkanlığı kurulması durumunda bu bilgi ve birikimin oluşacağı süreye kadar alanın korunması ve yönetimine dair iş ve işlemler aksayabilecektir. Uludağ Milli Parkının Alan Başkanlığı'nın kurulmasıylaalanın koruma statüleri (Milli Park Doğal Sit) de kalktığından; doğal kaynaklar korumasız kalacak ve zaten hassas olan ekosistemin tamamen yok olacağı, su kaynaklarının zarar göreceği, Bursa Tarımının ve yerleşim alanlarının Uludağ'dan gelebilecek sellere maruz kalabileceğini öngörmekteyiz” diye konuştu.
"TARİH ONLARI AFFETMEYECEKTİR"
Uludağ Milli Parkı'nın milli park olmaktan çıkartılması tamamen bir utanç vesikası olduğunu belirten CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala: “Bu utanç vesikasında katkısı varsa tarih onları affetmeyecektir. Biz de onları affetmesin diye elimizden geldiğince bunu gündemde canlı tutacağız. Anayasa Mahkemesi'nde görülecek bu davaya, Bursa Sivil Toplumunun, akademisyenlerin, Bursa Meslek Odalarının katılımıyla yeni bir heyecan, yeni bir güç katmak niyetindeyiz. Önümüzdeki haftalarda bunları da sizinle paylaşırız. Bugüne kadar bu kentte yaşayanların sağlığı için nasıl mücadele ettiysek bundan sonra da aynı şekilde dayanışmayla üstesinden geleceğiz” dedi.
"BURSALILARI MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUM"
CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;
"Daha önce kurulan Kapadokya'nın ne hale geldiğini gördük. Uludağ bitki örtüsü olan bir alan, Milli park olarak kalması gerekiyor. Sırf ranta açmak için ülkemizde böyle bir uygulama getirdiler. Kanunla üstesinden gelemedikleri alanları böyle yollarla ranta açtılar. Bursa halkı yeterince mücadele etmedi. Tekrar Bursalıları mücadeleye çağırıyorum. Uludağ Bursa'nın yaşam kaynağı. Bizler mücadelemizi verdik ve vermeye devam edeceğiz."
"ULUDAĞ KİMSENİN MALI DEĞİLDİR"
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal'ın konuşmasından satır başları şöyle;
"Sistemi bozmak için her yerden müdahale var ,Büyükşehirden valilikten her yerden müdahale var. Yollar ve parklar yetersiz dediler. Ağaçları kesiler. Doğal yolları mahvettiler. Park yetmiyormuş yeni parklar yapacağız diyorlar. Var olan planı da uygulamadılar. Günlük gelenler Uludağ'ı kirletiyorlarmış. Sabah gidip akşam dönünce orayı kirletiyormuşsunuz. Bursa halkı değil yabancılar gelip para bırakılacağı yer olması gerekiyormuş. Bu tür yerleri koruma dengesi var. Oranın bir kapasitesi var.Bursa ve dünyanın mirasıdır Uludağ kimsenin malı değildir. Bugüne kadar olan mücadelemizi bundan sonra da sürdüreceğiz."
Yorumlar
Kalan Karakter: