Denizhan Karahancı / Nöbetçi Gazete
Havalar soğudu haliyle salgın hastalıklarıda beraberinde getirdi peki bağışıklık sistemimizi korumak için nasıl önlemler almalıyız ? Yeme alışkanlıklarımızı nasıl düzene sokmalıyız? İç Hastalıkları Uzmanı Doktor Mete Ekşioğlu konuya ilişkin açıklamalar yaparak şunları söyledi:
İnsan vücudunu hem içeriden hem de dışarıdan tehdit eden bir çok mikroorganizma vardır. Sterilizasyon, dezenfeksiyon, klorlama, alt yapı hizmetlerindeki düzenlemeler ile insanoğlu dışarıdan gelebilecek mikroplara karşı büyük başarılar sağlamıştır. Aşılar, antibiyotikler, antivirüs ilaçların da devreye girmesi ile başarı daha da artmıştır.
Ancak mikroorganizmalar da boş durmamış, farklı biyolojk yapılar kazanarak kendi çaplarında mücadelelerine devam etmişlerdir. Bizlere düşen görev ise bu iyileştirici metodlar yanında iyi ve sağlıklı gıdalar alarak ve spor yaparak mikroorganizmalara karşı güçlü bir savunma sistemi (bağışıklık sistemi) oluşturmaktır.
Genel hijyen kurallarına ilaveten aldığımız besinlerin savunma sistemimize olan katkılarının ne olduğunu çok iyi bilmemiz gerekir. Bazı temel vitaminleri, omega-3 gibi esansiyel (vücutta yapılamayan) yağ asitlerini, bazı mineralleri ve mikro besin öğelerini vücudumuza almak zorundayız. Bu ana başlık altında bağışıklık sistemimimzin güçlü olması için şu koşulları sağlamalıyız:
1-Kahvaltı çok önemlidir (yeşillik, yumurta, sağlıklı yağlar, peynir, zeytin ve az miktarda lif içeren ekmek gibi). Öğle sebze, akşam hayvansal protein ağırlıklı beslenilmelidir. Her öğün yeşillik tüketmek çok yararlıdır.
2-Yeterli su içilmelidir.
3-Haftada en az 4 gün ve en az 20 dakika iyi tempoda egzersiz (yürüme, yüzme, kardiyo içeren sporlar…)
4-Ara öğün almamalıyız. Kanıtlandığı üzere ara öğünler yeni yapılacak hücrelerin yapımını engelemektedir.
5-Trans yağlardan, kızartma kültüründen, katkılı ve ultra işlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır.
6-Probiyotik içeren gıdalara önem verilmelidir (yoğurt, ayran, kefir, turşu, ev yapımı konserveler, salamuralar, boza, domates suları, peynirler, sirkeler gibi)
7-Özellikle A ve C vitaminleri içeren gıdalar bol tüketilmelidir. Kanımızda C vitamini 1 ise savaş hücrelerimizde 50 kat daha fazladır. Şekerli gıdalar savaş hücrelerimize giren C vitamin düzeyini azaltır. Bu nedenle enfeksiyonlar esnasında şeker alımı nerede ise sıfırlanmalıdır. Yapılan hatalardan birisi bol şeker içeren meyve suları, bal veya pekmez kullanımıdır. Tam tersine bol yeşil yapraklı sebzeler tüketilmelidir. Yeşilliklerde narenciyelerden çok daha fazla C vitamini bulunur.
A vitamini ise havuç ve patates başta olmak üzere bakliyatlarda, deniz ürünlerinde, sakatatlarda, peynir, tereyağı gibi sür ürünlerinde boldur.
Yılın her döneminde D vitamini düzeylerimizi 60 ng ortalam değerlerinde tutmamız enfeksiyonlardan bizi koruyan en önemli faktörlerdendir.
Yorumlar
Kalan Karakter: