Esra Can- Gürkan Demir/ Nöbetçi Gazete
TeraCity Yazılım Şirketi'nin yönetim kurulu üyesi olan Yavuz Berker Akın, yapay zeka teknolojilerine yönelik Nöbetçi Gazete’ye konuştu.
Şirket hakkında bilgi veren Akın şunları paylaştı: “Şirketimiz, 35 yıldan fazla bir süredir teknoloji üreten bir firma olarak faaliyet göstermektedir. Başlangıçta daha çok kamu ve belediyelerle çalışıyorduk ve hala belediyeler ve kamu sektörü bizim ana müşterilerimiz arasında yer almaktadır. Ancak 2010'dan sonra AR-GE merkezi olarak faaliyet göstermeye başladık ve kendi binamızda AR-GE çalışmalarına odaklandık.
2015 yılı, şirketimiz için bir dönüm noktası oldu. Yapay zeka alanına adım atma kararı aldık ve 2015'ten itibaren yapay zeka üzerinde çalışmalar yapmaya başladık. Bugüne kadar dördüncü projemizi tamamlamış durumdayız ve yapay zeka alanına girerek özel sektöre adım atmış olduk.
TeraCity Yazılım Şirketi, 6 yönetim kurulu üyesi ve 2 ortaktan oluşmaktadır. Ortaklarımız Şadi Özdemir ve Osman Akın'dır.
TeraCity Yazılım Şirketi, Türkiye'de ikinci büyük boyutta olan yönetim bilgi sistemine sahip bir şirkettir. Aynı zamanda AR-GE çalışmaları yürüten ilk şirket olma özelliğini taşırız. Bursa'da birinci, Türkiye genelinde ise dokuzuncu sırada yer alıyoruz.”
Yapay zeka teknolojilerinin perakende sektörlerinde kullanım alanlarına değinen Akın, “Son olarak, bir KOSGEB projesi üzerinde çalıştık, sağlık alanında bir projeydi. Bu projelerden bağımsız olarak, en son TÜBİTAK projesinde görüntü analizi, ses analizi ve metin analizinin birleştirilmesiyle duygu analizi yapıyoruz.
Bu projenin temel amacı, perakende sektöründe çalıştığımız çok şubeli marketlerdeki müşteri-kasiyer ilişkisini önemli hale getirmek. Müşterinin memnuniyetini artırmak, daha fazla alışveriş yapmasını sağlamak için kasiyerlerin tutumu ve nezaketi önemli bir faktördür. Market sahipleriyle görüşerek ortak bir proje geliştirmeye karar verdik.
Bu projede, kasiyerin konuşmaları ve yürüyüş ifadeleri üzerinden duygu analizi yapılıyor. Ayrıca, eğer metin varsa metin analizi de gerçekleştiriliyor. Bu üç bileşen birleştirilerek kişinin duygu durumu analiz ediliyor.
Bu projede önemli bir aşama, veri toplama sürecidir. 1.5 milyon video verisini analiz ettik. Bu veriler, dünya genelinde farklı kültürlerden insanların ifadelerini içermektedir. Ses verisi, özellikle Türkçe üzerinde sınırlı çalışmalar olduğu için dizilerin ve konuşmaların analiz edilmesiyle elde edildi. Sesin görüntüden ayrıştırılması ve analiz için özel donanım gerektiren bir süreçtir.
Bu projede veri doğruluğunu %85'in üzerine çıkarmayı hedefledik. Model doğruluğu da dünya standartlarının üzerindedir. Model seçimi ve geliştirilmesi sürecinde mühendislerimiz ve akademisyenlerden oluşan ekiplerimiz önemli bir rol oynadı” şeklinde konuştu.
Yapay zeka ve gizlilik
İnternet, sosyal medya ve yapay zeka içeren her alanda endişe duyulan kişisel veriler ve gizlilik üzerine konuşan Yavuz Berker Akın, “Kişisel veriler ve veri işleme bizim için son derece önemlidir, özellikle kamu verileriyle çalıştığımız için bu konu büyük bir öneme sahiptir.
KVKK kapsamında geliştirdiğimiz "KVVK" yazılımı da oldukça kritiktir. Yönetim kurulu olarak aldığımız kararla, kamunun kişisel verilerinin korunması için bu yazılımı geliştirmeye karar verdik. Amacımız, işletmelerin bu yazılımı kullanarak kişisel verileri korumasını sağlamaktır.
Kamu ve belediyelerin kullanımında olan bu yazılımı geliştirdik. Vatandaşların verilerini işlerken açık rıza süreçlerine ve aydınlatma metinlerine dikkat ediyoruz. Ayrıca, kişisel verileri saklamak yerine istatistiki verileri tutmayı tercih ediyoruz. Bu noktada karşı tarafta kişisel veri saklanması gerekiyorsa, açık rızasını almamız gerekiyor ve bunun için o kişinin varlığına ihtiyaç duyuyoruz. Söz konusu metinde, kişinin veri alacağımızı ve bunları işleyeceğimizi belirtmemiz gerekiyor. Karşı taraf bu onayı verirse, ancak o zaman bu işlemi gerçekleştirebiliriz.
Eğer bu verileri alıp kısa sürede analiz edip sonucunu saklamazsak, yüzünü, sesini, ismini veya herhangi bir özelliğini belirlemeden, sadece istatistiki verileri tutarsak, bu durumda yazılımımız kahve kahve kapsamının dışında kalır. Yani, orada artık bir istatistiki veri tutuyoruz. Fuarda yaptığımız işte tam olarak budur. Karşı taraftan bir kişinin ismini almadan, kim olduğunu bilmeksizin verileri işliyoruz. Bir video kaydı ve ardından ses kaydı alıyoruz, ancak bunlar işlenen ve depolanan kayıtlar değil, geçici olarak saklanan verilerdir. 20 saniye sonra silinirler” ifadelerini kullandı.
Yapay zekanın gelişimi
“Yapay zeka, ilk olarak perde testiyle değerlendirilmeye başlandı” diyen Akın, yapay zekanın gelişim ve ilerlemesine ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Bu testte, bir perde arkasında bir insan ve bir makine yer alırken, karşı tarafın hangisinin insan olduğunu doğru şekilde tanımlaması yapay zekanın başarısını gösterir. Yıllar boyunca yapay zeka çalışmaları geliştirildi ve bugün kullanıcıların kullanımına sunuldu. Yapay zeka, pazarlama ekipleri, siyasi kararlar ve robot teknolojileri gibi birçok alanda kullanılmaktadır.
Yapay zeka, gelecekte evlerden otomobillere, tarımsal sistemlere ve akıllı şehirlerdeki altyapılara kadar birçok alanda etkin olacak. Bu durum toplumsal ve sosyolojik sorunları beraberinde getirecektir. Kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada, herkesin kolayca ev veya arabaya sahip olması beklenemez. Bu nedenle, paylaşım ekonomisi ve teknolojik yenilikler, insanların ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir rol oynayacaktır.
Yapay zeka, gelecekteki teknolojik gelişmelerin bir parçası olacak ve hayatımızı kolaylaştıracak. Örneğin, otonom araçlar ve akıllı ev sistemleri gibi yapay zeka tabanlı teknolojiler, insanların yaşamlarını daha rahat ve verimli hale getirecektir.
Ancak yapay zekanın gelişimi, düzenlemeleri gerektiren bir konudur. Yapay zeka teknolojilerinin etik ve güvenlik konuları göz önünde bulundurularak düzenlenmesi önemlidir. Veri güvenliği ve siber güvenlik konuları da bu süreçte önemli bir rol oynamaktadır.
Devletler, yapay zeka teknolojileri ve veri güvenliği konusunda yasal düzenlemeler yapmalıdır. Örneğin, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu gibi düzenlemeler yapay zeka ve veri güvenliği alanında önemli adımlardır. Ayrıca, bilgi güvenliği standartları da bu süreçte önem kazanmaktadır.
Özetle, yapay zeka teknolojileri gelecekte birçok alanda kullanılacak ve hayatımızı kolaylaştıracak. Ancak bu gelişmeler beraberinde bazı zorlukları getireceği için düzenlemeler ve güvenlik önlemleri önemlidir.”
Gelecekte yapay zeka
Yapay zeka teknolojilerinin ilerleyen yıllarda ne gibi evrimler geçireceğine yönelik sorumuza, Akın şu şekilde cevap verdi: “Gelecek beş yıl içinde yapay zeka teknolojisinin hızla gelişmesiyle birlikte devlet yönetiminde yapay zeka kullanımının artacağına inanıyorum. Bu dönemde veri ve bilgi biliminin önemi büyük bir öneme sahip olacak. Türkiye, dijital yatkınlık düzeyi açısından diğer ülkelerle kıyaslandığında geride kalmaktadır. Bu durumu hızla düzeltmek için veri bilimi eğitiminin ilkokuldan itibaren yaygınlaştırılması gerekmektedir.
Gelecekte devletlerin ve şirketlerin yapay zeka ile yönetildiği, insan hayatının tamamen yapay zeka tarafından yönetildiği bir döneme doğru ilerliyoruz. Apple'ın yeni çıkardığı Vision Pro gözlük gibi ürünler, bu yönde atılmış adımlardan sadece bir tanesidir. Bu gözlükler, kitapları tanıyarak özetlerini sunabilme gibi özelliklere sahip olabilir. İlerleyen dönemlerde ise yapay zeka ve teknoloji geliştikçe, gözlüklerin gözümüze lens olarak takılması gibi daha gelişmiş kullanımlar görebiliriz.
Bunun sonucunda sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik gibi teknolojilerle fiziksel gerçeklik arasında birleşim noktası oluşturulacak.”
Özlem Hakdağlı: "Kendimi gözlemci gibi hissettim"
EmoTera projesinin geliştiricisi Arge ve Yazılım Geliştirme Kıdemli Uzmanı Özlem Hakdağlı ise şunları söyledi:
"Bu projeyi geliştirmeye başladığımızda, çok geniş bir kapsama sahip olduğunu fark ettik. Hem yüz ifadesinden, hem ses tonundan, hem de konuşma içeriğini metne dönüştürerek duygu analizi yapabiliyoruz. Bu sayede insanların neler hissettiklerini dışarıdan nasıl gördüklerini ve onların da bu gözlemi yapabilmelerini sağlıyoruz. Bu çalışma, insanların kendilerini izlemelerini ve belki de tarif edemedikleri ya da yanlış tarif ettikleri duyguları tespit etmelerini ve öz güvenlerini artırmalarını hedefliyor.
Bu projenin güzel yanlarından biri, sadece yüz ifadesinden ya da sadece metinden değil, tüm duyguları ifade edebilecek şekilde tespit yapabilmemizdir. Bu da daha doğru sonuçlar elde etmemizi sağlamıştır. İlk olarak makineyi test ettiğimde neler hissettim diye soruyorsunuz. Aslında birazcık benim için çok şey oldu. Kendimi bir gözlemci gibi hissettim. Ben orada mutlu olduğumda, onu da orada mutlu olduğunu görmek heyecan vericiydi. Ses kısmı ise biraz farklı oldu çünkü ses tonunu duyguyu ifade etmek konusunda bazen başarılı olamadık. Ancak konuşma içeriğinde duyguları görebildik. Bu projenin geliştirilmesiyle birlikte insanların duygusal ifadelerini daha doğru bir şekilde anlamak için heyecan verici bir potansiyel olduğunu düşünüyorum."
Yorumlar
Kalan Karakter: