Pazar akşamı ilk teravih, gecesinde de ilk sahur.
Pazartesi…
Oruçlu olunacak.
Ramazanın gelmesiyle birlikte belediye başkan adaylarını telaş sardı.
Projelerini açıklamayı ramazana bırakmak istemeyenler, peşpeşe toplantı düzenleyince onların telaşı biz habercilere de yansıdı.
Tarafsız, objektif habercilik adına her bir adayın davetine katılmak gerekti.
Yeri geldi...
Aynı günün sabahı ve akşamı saatler çakıştı ve bizler ekibi bölmek zorunda kaldık.
Neyse ki…
Sorumlu Yazıişleri Müdürümüz Gürkan Demir’in yaptığı planlamayla Nöbetçi Gazete Muhabirleri her adayın açıklamasını takip etti ve projelerini sizlere duyurdu.
Derya Uysal, Gizem Özer, İrem Eylül Kurt, Dila Sude Hün ve Nazlı Yiğit bu tatlı koşuşturma yüzünden bu haftayı izinsiz kapattı.
Mesai arkadaşlarımın tümüne özveri ve fedekarlıklarından dolayı teşekkür ederim.
*
Mustafa Bozbey;
Seçim beyannamesini açıklamıştı ama…
Dün medya mensuplarını Karya Davet’te bir kez daha ağırladı.
Aslında;
Buluşmanın iki nedeni vardı.
Biri gönül alma!
29 Şubat’ta;
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in partisinin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey’in projelerini açıkladığı toplantı için Bursa’ya geldiğini yazmıştık.
Gazeteciler;
Bu programda oturmaya yer bulamadıkları gibi, salonda fotoğraf çekmelerine de kısıtlama getirilmişti.
Üzüldüğümüzü belirterek, ''Bozbey duysa, o da çok üzülür’’ demiştik.
Nitekim…
Mustafa Bozbey de gerçekten üzülmüş.
Gazetecileri sevdiğini bildiğimiz Bozbey, cumartesi sabahı kahvaltılı buluşmada gönül koyanların kalbine bir güzel cila attı!
Organizasyonda eksiği ve hatası olanları da affettirmeyi bildi.
İki neden var diye yazdım!
İkinci sebep ise...
Özgür Özel’in de o gün kürsüye çıkıp konuşma yapması yüzünden Bozbey’in sözleri gölgede kaldı.
Daha doğrusu;
Bu şekilde yakıştırma yapanlar oldu!
Haliyle;
Bozbey, o gün anlattı ama dün bir kez daha özet geçti.
*
Bozbey…
Yerel yönetimde deneyimli bir siyasetçi.
Programın sunumunu yapan CHP Bursa İl Başkan Yardımcısı Yankı İçöz tarafından kürsüye, ''Belediyeciliğin duayeni'' diye davet edildi.
Peki…
Kentin en büyük sorunu ne?
Soru...
Bozbey’in konuşmasının başındaki sözlerinde cevap buldu!
Trafik..
Zamanımızın büyük kısmını trafikte harcıyoruz.
Ama;
Bozbey trafiğin asıl en kötü olan yönüne vurgu yaptı.
Trafiğin kilitlenme, keşmekeş dışında bir de çevresel boyutu var!
Gerçekten bu çok daha önemli.
Bakınız;
Bozbey bununla ilgili ne söyledi:
‘’Trafikte sadece zaman harcamıyoruz. Trafik, bizim ve çocuklarımızın havasını da kirletiyor. Trafik sıkışıklığıyla birlikte zehir soluyoruz. '’
İnkar eden, yada itirazı olan var mı?
Ve sözlerinin devamı:
''Kentin yöneticisi, vatandaşın temiz havaya ulaşmasını, güvenli yaşamasını sağlamak zorundadır. İşte, bunları çözmek bizim en büyük mutluluğumuz olacak’’
*
Şimdi yazacaklarım çok daha önemli!
Bozbey;
‘’Çarşı pazarda gezerken kolumu tutup, gizli gizli kulağıma söylüyorlar. Hayat pahalılığı ve yaşam zorluğundan yakınanların sayısı her geçen gün artıyor. Çok zorda olan var. Bu kimselere, mutlaka ulaşmak, destek vermek sahip çıkmak gerekiyor. Evine aylarca et girmemiş aileler, çocuğuna süt içirmemiş anneler var. Bunlar yürek dağlıyor’’ dedi.
Ne acı…
Aile içi dramların çoğaldığını duymak gerçekten üzüntü verici.
Bozbey...
Bunlara mutlaka ulaşılarak destek olunması, sahip çıkılması gerektiğini söylerken şuna da vurgu yaptı.
''Bir elin verdiğini diğer el görmemeli.''
Mustafa Bozbey’in;
Verdiği acı örnekler bu kadarla sınırlı değildi.
İşte bir babayla yaşadığı diyalog!
Gözü yaşlı bir baba, madde bağımlısı oğlu için kendisine ’’Yavrumu kurtarmak istiyorum’’ diye ağlayarak sarılmış.
Allah kimseyi bu durumlara düşürmesin!
*
Türk siyasetine damga vuran liderlerden merhum Süleyman Demirel’i rahmetle anarak noktalayalım.
Neydi o sözü Demirel’in?
‘’Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur.’’
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde de bir değişim olacaksa…
Dedi ya Bozbey...
''Kolumdan çekip çekip anlatıyorlar. Kulağıma fısıldıyorlar.''
Bozbey’e;
Evine et götüremeyen baba, yavrusuna süt içiremeyen annenin oyu kazandıracak!
Elbette;
Projeleri de yabana atılacak türden değil.
Yorumlar
Kalan Karakter: