Öncelikle hekimlik kutsal bir meslektir...
Çünkü insan sağlığı ile uğraşır....
İşini iyi yapan, etik davranan, saygın hekimlerimize minnettarız.
Ancak hastaları “Rakam!” olarak gören “Tüccar!” hekimlere de “Lanet olsun!” diyesi geliyor insanın içinden...
Kamu hastanelerinde görev yapan bazı “Tüccar hekimler” için kullanıyorum bu ifadeyi...
Özel hastaneler zaten ticari...
Hem devletten, hem de milletten al doldur küpünü....
Oldu olacak suyundan da koy!
Eskiden bu kapsama giren hekim sayısı azdı ancak yıllar içinde uygulanan yanlış sağlık politikaları nedeniyle giderek artmaya başladılar...
Yani doktor “Tüccar!”, hastalar “Müşteri!” olunca...
Olacağı bu işte!
Gerçi bu iş biraz da vicdan işi...
Yüreği nasır tuttuysa eğer bir insanın yapılacak pek fazla bir şey de yok maalesef!
***
“Durup dururken nereden çıktı bu?” diye içinizden geçiriyorsunuzdur mutlaka...
Hem kamu hastanelerinin imkanlarından yararlanan hem de hastanın cebine elini atan bu “paragöz hekimler” devlet kurumlarından ayıklanmalı bence...
Sayıları fazla değil ama yine de can yakıyor, can sıkıyorlar işte!
***
Şimdi dönelim yazımızın başlığına ve konumuza...
Efendim, şehrimizin tam orta yerinde hizmet veren bir kamu hastanemizde çalışan bir kaç cerrahın hastalardan açıktan para aldığı ve 30 günlük rapor karşılığında da çeyrek altın istediği iddia edilmekte.
Peh peh peh!
Öpmüyor, vakumluyor adeta!
Şunu da hemen hatırlatayım size söz konusu bu doktorun yaptıklarını hastane çalışanları arasında bilmeyen de yokmuş.
Tescilliymiş!
Şimdi söz konusu hastanede çalışan bir hekimle ilgili elektronik posta adresime hasta yakını tarafından gönderilen mailli paylaşayım.
Buyurun...
***
“Lale Hanım merhabalar... Bizim canımız yandı başkalarının canı yanmasın diye yazıyorum size. Annemi diz ağrıları için... hastanesine..... isimli doktora muayeneye götürdük. Bize fiyatı bin 800 TL olan 3 iğne aldırdı. 20 gün sonra kontrole çağırdı. Annemin dizleri daha da kötü oldu. 20 gün sonra gittik. ‘Ameliyat yapacağım’ dedi. Sonra bize ‘İthal protez kullanacağım onun da fiyatı 9 bin500 TL. 500TL’de benzin parası da atarsınız kardeşinize’ diye de ekledi. Biz şaka yapıyor sandık. Neyse... Gerekli tahliller yapıldı annemin yatışı oldu 2 gün bizi ameliyata almadı, parayı ödemedik diye. Sonra ‘Annemi ne zaman ameliyata alacaksınız!” diye sorduğumda ‘Size poliklinikte bir şey söyledim ne yaptınız?’ sorusunu yöneltti. Ben de ‘Şaka sandım!’ dedim. ‘Onun şakası olur mu?’ diye karşılık verdi. Neyse verdik parayı... Hastanede yatan tüm hastalarından bıçak parası alıyormuş. Başka bir hastaya daha paralı iğneden yapmış hastanın bacağı iltihap kapmış kavga ediyordu onunla. Şimdi soruyorum burası bir devlet kurumu ve cumhurbaşkanımız bıçak parasına karşı olduğunu herkes biliyor. Nasıl bu adam tüm hastalarından para alabiliyor? Nasıl denetlenmiyor? Bu durum ile ilgili gerekli yerlere şikayetimizi yaptık sizden ricam siz de konuya değinirseniz en azından başkaları mağdur olmaz. Parayı vermiş bulunduk artık ona yapacak bir şey yok da umarım ameliyatı düzgün yapmıştır. Çünkü yatan hastaları arasında 2. ameliyata gelen hastalar fazlaydı...”
***
Evet, konunun doğruluğunu araştırmak isteyen yetkililer olursa şayet...
Seve seve hem hastanenin hem de hekimlerin adını paylaşabilirim.
İşte deli sorular:
Bu hekimlerin yaptıklarından hastane yönetimlerinin haberi yok mu?
Biz sorduk soruşturduk, araştırdık söz konusu hekimlerin yaptıklarıyla ilgili yöneticilerin haberleri varmış...
Devlet, hastaların ameliyatlarında kullanılan tıbbi sarf malzemelerini karşılamıyor mu?
Karşılıyorsa hastanın verdiği para kimin cebine giriyor acaba?
Bazı hekim ve firmalar yine mi iş başında?
Diz ağrısı şikayetiyle polikliniğe başvuran hastaların neredeyse yarısından fazlasına diz içi işlem yapılıyormuş...
Bu enjeksiyon bir çok hastaya gerekli mi?
En fazla diz enjeksiyonu hangi hekimin polikliniğinde yapılıyor?
Polikliniklerde yapılan işlemlere bakılırsa gerçekler çıkacaktır ortaya.
Bence bunun adı “Dolandırıcılık!”
Kafama takılan soru şu!
Devlet hastaların ameliyatlarında kullanılan malzemeleri alıyor.
Peki...
Hekimin firmaya yönlendirdiği ve parasını ödediği malzeme nerede?
Dolabın nasıl döndüğünü tahmin etmemek mümkün değil.
İşte senaryo:
***
Hekim, hastayı firmaya gönderiyor...
Firmaya giden hasta malzemenin parasını ödüyor...
Firma yetkilileri “Tamam biz malzemeyi hastaneye gönderiyoruz” diyor.
Hasta, hastaneye hekimin yanına gidiyor...
Hekim, hastaya “Malzemen geldi. Şu gün şu saatte ameliyat edeceğim” diyor...
Ve...
Devletin hastalara ücretsiz olarak sunduğu malzemeyi, sanki hasta almış gibi ameliyatta kullanılıyor...
Haydi size bir soru da benden gelsin...
Paralar kimin cebine giriyor...
Çok zor bir soru oldu değil mi!!!
Yorumlar 1
Kalan Karakter: