Kuyruğa bak kuyruğa!

Yıllardır sağlık hizmetleri sunumunda bir türlü ne muayene randevusu, ne ameliyat sırası, ne ilaca erişimde yaşanan uzun süreli randevu ve bekleme sürelerine bir çare bulunamadı gitti...

Nedenleri farklı farklı...

Kamu hastanelerinde bazı branşlarda hekim azlığı, yatak kapasitesi yetersizliği, bazı kalemlerde ilaç yokluğu hastaların bekleme sürelerini uzattıkça uzatıyor...

Bazen haftalarca, bazen de aylarca beklemek zorunda kalıyor hastalar...

Hastalar mağdur!

Eskiden hastanelerde kuyruklar oluşuyordu şimdi ise evlerde telefonun başında...

Hey hayt!

***

Peki ya sağlık çalışanları!

Ağır iş yükü, kötü çalışma koşulları, mali ve özlük haklarda iyileştirmelerin yapılmaması, şiddet, mobbing, sağlık kurumlarında kol geziyor adeta...

Yanlış söylemlerin, uygulamaların ve düzenlemelerin getirdiği durumdur bu ne yazık ki...

Anımsayacaksınız sağlık alanındaki tüm bu olumsuzlukların hikayesi sağlıkta dönüşüm programının yürürlüğe girmesiyle başlamıştı...

Eskiden kamu hastaneleri; yemek, çamaşırhane, radyolojik görüntüleme, bakım, onarım gibi hizmetleri kendi personeliyle kendi bünyesinde verirdi.

Daha sonra sistem değişti ve bu hizmetler ihale yöntemi ile dışarıdan özel şirketlerden alınmaya başlanınca sıkıntılar da peş peşe geldi...

Özellikle yemek hizmetlerinde...

Yetkililer bu yöntemin kamuya maliyetinin daha az olduğunu söylüyorlar.

Bilemem...

***

Yemek demişken...

Havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez ama siz biliyorsunuz Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinin “Makus talihi!” kırılamadı gitti bir türlü...

Güzel şehrimde hizmet veren kamu hastaneleri arasında en fazla şikayet Yüksek İhtisas Hastanesinden gelmekte...

Binlerce çalışan ve binlerce hasta...

Aslına bakarsanız hem hasta hem de personel sayısı yüksek olan kurumlarda böyle sıkıntıların yaşanması normaldir...

Hele bir de hastaneye bağılı bir çok ek bina olunca problemlerin yaşanması kaçınılmaz olmakta...

Amma!

Sözleşmeli, torpilli idarecilerin afrası tafrası, efelenmesi bi başka!

Neyse...

***

Evet, uzun süreden bu yana, daha doğrusu yıllardır Yüksek İhtisas Hastanesinde çalışan sağlık personelinin yaşadığı bir yemek sıkıntısı mevcut...

Çalışanların iddiasına göre yemeklerden kıl, tüy, böcek çıkıyormuş...

Böyle olunca da yüzlerce personel hastane yemekhanesine gitmiyormuş...

Gerçi daha önceleri söz konusu firma uyarılmış, para cezası verilmiş ama...

Geçtiğimiz günlerde elektronik posta adresime yine yemeğin içinden çıkan böcek fotoğrafını iletmişler bendenize...

Ve hastane personeli ortak gönderdikleri mailde “Bıktık usandık artık!  Her gün cebimizden para ödeyerek yemek yiyoruz!” diye yakındılar.

Konuyu araştırmak için bir muhabir arkadaşımızı öğlen saatlerinde hastaneye gönderdik.

Oradaki çalışanlarla konuşuldu...

Çalışanlar, muhabir arkadaşımızı Barış Manço Kültür Merkezinin üst katındaki bir restauranta yönlendirdiler...

Aman Allahım!

Arkadaşımızın çektiği kamera görüntülerinde neredeyse hastane personelinin yarısı o restaurantın önünde metrelerce uzayan yemek kuyruğuna girmişler...

Ücretler yediğin yemeğe göre değişiyormuş...

Ortalama 50- 80 TL civarı...

Peki hastanedeki yenmeyen yemekler?

Çöpe gidiyordur herhalde...

Bu ne?

Milli servet değil mi?

Yemek hizmeti ihale ile alınıyor. En düşük ücreti veren firmada kalıyor...

Örneğin 50 liralık yemek 20 liraya alınırsa olacağı bu işte!

Aşağıya tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık misali işte!