Ülkelerin ve kurumların geleceğinin ve başarısının nitelikli insan kaynağından geçtiğini bilmeyenimiz yoktur herhalde...
Kamu kurumlarının tepelerine atanan yöneticilerde aranması gereken ve olmazsa olmaz özellikler vardır malumunuz...
Mesela etik değerlere, uzlaşma kültürüne sahip, çevrelerinde sevilen paylaşımcı, tutarlı, güvenilir, yaptığı işleri anlatma becerisi bulunan, ayrımcılıktan uzak, ötekileştirmeyen, çalışanlarına eşit, adaletli davranan...
Unuttuğum veya aklıma gelmeyen bazı nitelikler olabilir onları da siz tamamlayabilirsiniz...
***
Şimdi tüm samimiyetimizle soruyoruz:
Yukarıda saydığımız bu özelliklere sahip ilimizde kaç yönetici var?
Öncelikle kamu yönetimlerinde mutlaka işini çok iyi yapan, etik değerlere sahip olan yöneticilerden söz etmiyoruz tabii...
Ayrıca, çalışanlarının takdirini alan yöneticiler de yok değil hani!
Fakat özellikle kamu sağlık kurumlarında bu vasıflara sahip yöneticilerin sayıları oldukça az gibi...
Bu iddia sağlık personeline ait...
Nitelikli özelliklere sahip, kıyıda köşede duran çok insanın olduğunu da biliyoruz...
Aynı zamanda kamu yönetiminde uzlaşma kültürü her şeye “Tamam!” diyen kişi kültürüne dönüşmüş yöneticiler de mevcut maalesef!
Ve bazen bazı idareci ve yöneticiler yaptıkları işlerle kurumun problemi haline de gelebiliyor ne yazık ki...
Hal böyle olunca başarısızlık, tartışmalar, kavgaları da beraberinde getiriyor...
Unutmayın!
“Yönetimde güven, denetimde şüphe esastır”
***
Haydi şimdi dönelim ilimizdeki kamu sağlık kurumlarına ve bu kurumların makam koltuklarına oturtulan bazı idareci ve yöneticilere...
Hani derler ya “Al birini vur ötekine” diye...
(Bazı yönetici ve idareciler hariç)
Siyasi, sendika ve bakanlıktaki bazı birimlerde görev yapan üst düzey bürokratlardan destek alan torpilli olarak atanan idareci ve yöneticiler kan kusturuyor çalışanlara...
Niye?
Orada çalışanlar sizlerin kapı kulu askerleriniz mi?
Ha!
İşini savsaklayan, yapmayan personel vardır mutlaka.
***
Hangi makama getirilirseniz getirilin...
Önemli olan o görevden alındığınızda veya ayrıldığınızda kurumda çalışanların yüreğinde bir hoş sada bırakmak olmalı...
Sorularımıza devam edelim:
Bursa'da sağlığın başı İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz.
Fevzi Bey ayrıldığında veya görevden alındığında ilimizde 20 binin üzerinde görev yapan sağlık personelin ne kadarı üzülür acaba?
Veya...
Başkan, yardımcıları ya da başhekimler, ya da müdürler sözleşmeleri fesh edildiğinde hüzünlenen personel sayısı kaç olur?
Bendeniz sizinle hemen paylaşayım.
Beş on kişinin haricinde hiç biri...
Ha, o sözünü ettiğimiz beş- on kişi de o müdürlerin ya “kanka!”larıdır ya da onların sayesinde o makamlara getirilen isimlerdir.
Yani keyifleri kaçacağı için mutsuz olurlar, müdürleri ayrıldığı için falan değil...
E, ne ekersen onu biçersin...
***
İyi bir yönetici, lider, her zaman tahammüllü, çalışanıyla iletişim halinde olmalı...
Çalışanlara zulüm etmemeli, efelenmemeli, hastane koridorlarında esip gürlememeli...
Biraz hoşgörü!
Var mı bizde böyle yöneticiler?
Hadi bir anket yapalım ne dersiniz?
Yorumlar 12
Kalan Karakter: