Kıymetli okurlar, sevgili dostlar.
Nöbetçi gazete sayfalarından, genellikle futbol ve Bursaspor üzerine yazılar ile sizlerle buluştuk.
İşim, mesleğim, gazetecilik olmamakla beraber;
Bursa’nın duayen gazetecisi kıymetli abim Engin Aksöz’ün teşviki ve yönlendirmesiyle iki yıl önce, amatörce bu işe soyundum.
Hem çok sevdiğim Bursaspor’u yazacak, hem keyif alacak, hem de camia ile iletişim içinde olacaktım..
Geçtiğimiz hafta sonuna kadar bu dediklerimi yaptım.
Ancak özellikle bu sezon, yaptığım şey, zevk almaktan ziyade bir ıstırap durumuna dönüştü…
Tam iki yıldır; suyuna, toprağına
Havasına, taşına, renklerine aşık olduğum şehrim Bursa’mın futbol takımını zevkle yazmak bir türlü nasip olmadı…
Hep keder, hep üzüntü, hep kahır, hep sıkıntı, hep kaos ve dee..
Çaresizlik, umutsuzluk, çözümsüzlük, bilinmezlik…
Mutlu son olur mu? Çözüm bulunur mu? İnanın bilemiyorum, bilemiyoruz..
Onun için, bu nedenle, bundan böyle; yazılarımı salt Bursaspor ile sınırlı tutmayıp, sportif her konuda birşeyler yazmaya, fikir alışverişinde bulunup, başka pencereler açmaya çalışacağım.
Hadi, kabul buyurursanız, bugünden başlayalım.
Yeni yıl ile birlikte yine önce Bursa’yı ve Bursaspor’u yazarak başlayalım ki ezberimiz bozulmasın..
Daha sonra daldan, dala spor yazılarına geçeriz..
Gündem neyse, ona bakar, değerlendirme yaparız..
2024 yılının hepimize sağlık, mutluluk, şans ve huzur getirmesini dilerim.
Yeni yılda görüşmek dileğiyle…
Hepinize saygı, sevgi ve selamlarımı iletiyorum.