Malumunuz bir kaç gündür konumuz; yıllardır bomboş bekletilen ve sağlık yatırım programına her ne hikmetse bir türlü alınmayan veya alınmak istenmeyen eski tıp fakültesi hastanesinin arazisi...
Dünkü yazımızda, “Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın bu alanla ilgi projesi mi yoksa hayali mi var diyelim bilemedim...
Başkan Yılmaz, önce 'Ramazan ayında etkinlik alanı olarak kullanılacak', sonra 'Kültür merkezi olabilir', daha sonra da 'Hizmet binası' olarak düşünülebilir açıklamalarında bulunmuştu... Hatta mevcut belediye binası ile hastane alanının takas edilebileceğine değindi...” cümlelerini kurmuştuk.
Ve...
Kulislerde dolaşan söz konusu alana konut yapılabileceği iddialarını da gündeme taşımıştık...
Başkan Yılmaz dün telefonla arayarak “Bizim derdimiz insanların rahatça ulaşabileceği bir kültür merkezi oluşturmak. Ne bir AVM, ne bir konut gündemimizde hiç olmadı. Burası böyle olsa bile biz yapmayız. Ama bunu dillendirenler, size isim verenler muhalif insanlardır. Bunlar kesinlikle iftira atmak, karalamak üzerine yapılan bir siyasettir. Bir insan ya iş üretir ya da fitne üretir. Bu arkadaşlar iş üretmekten aciz oldukları için sadece fitne üretiyorlar. Ben kamuoyuyla bütün projelerimi açık yüreklilikle paylaşıyorum. ” diyerek tepkisini dile getirdi.
Her projeyi toplumla paylaşarak, kamuoyunu yoklayarak gerçekleştirmeye çalıştıklarını söyleyen başkan Yılmaz, Yıldırım bölgesinin Kültür Merkezine ihtiyacı olduğunu ve salonların yetersizliğinden bahsetti.
***
SÖZ KONUSU ALAN HASTANEYE YETMEZ!
Ve mevcut yer için, “Hastanenin planlanması lazım. Bahsettiğiniz alan hastaneye yetmez!” diyor başkan Yılmaz...
Halbuki o arazinin üzerine 150 yataklı bir genel hizmet hastanesinin pekala yapılabileceği yönünde görüş belirtenler de var.
Yine, bazı yetkililer eski tıp fakültesinin boş arazisine diş hastanesinin planlandığını söylemişti.
Hala da öyleymiş...
E, o zaman nedir ki bu kuru gürültü?
Başkan Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürüyor:
“Hastaneyle ilgili çalışmamız, hızlı hareket etmemiz gerektiği, bunların hepsi konuşacağımız hususlar. Kültür merkezi ile ilgili ihtiyacı konuşurken belki başka bir öneri gelecek. Ben bu konuşmaları bilerek basında yapıyorum ki insanların kanaatlerini, önerilerini öğrenebileyim. Bunu söylerken de benden farklı düşünenler olduğunu her ortamda söylüyorum. Parti içinde de benden farklı düşünenler var, parti dışından da. Parti dışından da benim gibi düşünen çok insan var. Bu bir düşünce. Benim uygulayacağım şey benim kendi düşüncemden daha çok şehrin ne düşündüğü. Bugüne kadar kendimi kamuoyuna anlatabildiğimi düşünüyorum. Benim gizli bir ajandam yok! Ama istemezükcü muhalefet sizin yazılarınız üzerinden bize haksız yere saldırıyor. Bu, kente iyilik yapmanın önünde bir engel teşkil eder...”
***
ZORLA BİR ŞEY YAPMAM!
Evet, başkan Yılmaz her cümlesinin sonunda toplumun isteklerinin önemli olduğu vurgusunu yapıyor...
Hakikati, iyiliği ve güzelliği aradıklarını savunan başkan Yılmaz:
“Benim niyetim bu! Şu anda bizim gündemimizde, resmi talebimiz olan böyle bir süreç yok. Kamuoyu bunu düşünsün. Anket aşamasında değiliz. Zorla bir şey yapmam. Kaldı ki biz istedik, toplum istedi. Bakanlık kendi stratejisi gereği alanı vermeyince bizim de böyle bir hakkımız yok. Ama sizin yazınızla şekillenen süreçte karşı tarafın tamamen istemezükcü bir muhalefet dili var. Yani eylem yaparız, onu bunu yaparız değil. Neden öyle düşünüldüğünü söyleyen fikirler lazım. Biz politik bir hamle yapmıyoruz, şehirle ilgili bir hamle yapıyoruz. Biz toplum ne isterse onu yaparız. Ama bunu kayıkçı kavgasına çevirmek doğru bir dil değil.” ifadelerini kullandı.
***
Şimdii...
Yaptığımız telefon konuşmasında başkan Yılmaz’a çok net bir soru sordum:
“Hastane arazisinden vazgeçecek misiniz?”
Net sordum ama net bir cevap alamadım ne yazık ki...
Yılmaz, “İş ciddi noktaya gelirse anket yaparız. Halk ne isterse o!” dedi.
Sizce ne olmalı?
Buyurun...
Yorumlar 7
Kalan Karakter: