Oda kelimesini duyunca...
Franz Kafka’nın sözleri geldi aklıma...
“Odandan çıkman gerekmez, masada oturmaya devam et ve dinle... Dinleme bile... Bekle...”
Onlar da bekliyorlar işte!
Neyi mi?
Hadi gelin bir minik hatırlatma yapalım sonra da haberimize dalalım...
Buyurun...
***
Öncelikle kamu hastanelerinde taşeron işçi olarak yıllarca çalıştıktan sonra devletin kadrolarına sürekli işçi olarak geçen (veri, temizlik, güvenlik, yönlendirme) personelinin başına gelmeyen kalmadı...
Hani bir söz var ya “Başıma gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir” diye ...
Çalışanların anlattıklarına göre aynen öyleymiş...
Defalarca yazdık çizdik siz de çok iyi biliyorsunuz...
Sıkıntılar artarak devam ediyormuş...
***
Anımsayacaksınız geçtiğimiz haziran ayında “Oyuna getirildik!” başlıklı bir yazı kaleme almıştık.
Konu, taşeron şirkette çalışırken kadrosu şef olanlar devlet kadrosuna geçtikten sonra hastanelerin ameliyathanelerinde, kliniklerinde temizlik işçisi statüsünde çalıştırılmaya zorlanmışlar...
Yıllarca sorumlu olarak görev yaptıkları kurumda ve bir çoğu da üniversite ve yüksek okul mezunu olan personel bunu reddedince izin almaya, rapor kullanmaya başlamışlar...
Bu süreç hala devam ediyormuş böyle...
Hukuk yoluna başvuranlar olmuş mu bilemiyorum...
Halbuki sözleşmenin ‘a’ bendinde “Vasıfsız işçi kadrosunda bulunmakla beraber, bir yıl süreyle vasıflı işçiler tarafından yapılması gereken bir işte çalışmış olanlar bu sürenin sonunda vasıfsız bir işte çalıştırılamazlar” ifadeleri mevcut.
Bu kapsamdaki personel sorunun uzamasından İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz’ı sorumlu tutuyormuş...
Bilemem...
***
Şimdi gelelim yaşanan son gelişmelere...
Dedik ya !
Şefler, temizlik işlerinde çalıştırılmaya kalkışılınca “Koptu kıyamet!”
Geçtiğimiz gün Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki bazı çalışanlarla görüştüm.
Hastanede yaklaşık 10’un üzerinde bu kadroda olan şef varmış.
Ve yaklaşık 6 şef ana binadaki odada hiçbir iş yapmadan oturtuluyormuş...
“Şu geniş dünyaya sığmayan gönül şimdi bir odaya kapandı kaldı” he!
Diğerleri ise ise izinli, raporluymuş...
Hastane yöneticileri, “Biz yazıyı yazdık İl Sağlık Müdürlüğüne gönderdik. Onlar da herhalde Sağlık Bakanlığından onay bekliyorlar” diyorlarmış...
Aslında söz konusu şefler bu durumdan son derece rahatsız ve çalışmak istiyorlar...
Ancak sahaya inmelerine izin verilmeyince hastanelerde de işler aksamaya başlamış söylenenlere göre...
***
Evet, ilimiz merkez ve ilçe devlet hastanelerinde bu kapsamda yaklaşık 30 civarında şef personel bulunmaktaymış...
Hiç bir iş yapmıyorlarmış “tıkılmışlar” bir odaya...
Amma!
Her ay devlet maaşlarını yatırıyormuş...
Nereden bakarsanız bakın sigortalarıyla birlikte 200 bin liranın üzerinde devletin ödediği para.
Bu “çarpıklık!” sadece ilimizde de değildir herhalde...
Bir düzenlememe gerekiyorsa da tez elden yapılmalı...
Şefler beklemekten, üzerine yük eklenen personel de çalışmaktan yoruldu...
Yorumlar 10
Kalan Karakter: