Bu ne yaman çelişki böyle!

Malumunuz Sağlık Bakanlığı hasta muayene sürelerini 5 dakikaya indirmiş hatta bu 5 dakika içine de ek randevu yerleştirmişti...

Sistem bu şekilde yürüyor...

Ancak geçtiğimiz ekim ayında aynı Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Twittter’dan “10 dakika. MHRS daha kısa arayla randevu vermez” ifadesini kullandı.

Söz konusu ifadenin altına turuncu zemin üzerine “Bakanlığımızca yapılan düzenlemeler, MHRS üzerinden alınan hekim randevularının arasında en az 10 dakika olmasını zorunlu kılıyor. Dolayısıyla sistem 10 dakikadan kısa süreyi kabul etmez. Muayene süreleri hekimce ve branşın özelliğine göre değişir. BEYAZ REFORM” yazıldı.

Bu ne şimdi?

Anlayan varsa gelsin beriye...

Demezler mi “Bu ne yaman çelişki böyle” veya “Bu ne lahana bu ne perhiz turşusu” diye...

***

Sağlık Bakanlığı hekim muayene sürelerini 5 dakika ile sınırladı.

Hatta geçtiğimiz aylarda ek randevu için olanak da sağladı.

Hekimler yoğun iş yükü altında ne yapacaklarını şaşırmış haldeler...

Muayene süresinin 5 dakika ile sınırlandırılmasına hekimlerden ciddi tepkiler gelmişti ve hala devam ediyor...

“Hasta poliklinik odasına girdi. Şikayetlerini sorduk. Hasta anlatmaya başladı. Zaten 5 dakika geçti. Muayene, tahlil, reçete... Sizce ne kadar zaman alır bu işlemler?  Eğer hasta bir de yaşlı ise... Sonra poliklinik kapısı önünde bekleyen hastaların ‘Bitmedi mi daha?’ bağırış, çığırışları... Ne yapacağımızı inanın bilemez haldeyiz. Ne hastalara ne de yöneticilere bir türlü derdimizi anlatamıyoruz... Sağlık haktır ama...”

***

Bu arada Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Tufan Kumaş, MHRS randevularında yürütmeyi durdurma için hukuki süreç başlatacaklarını açıkladı.

“Kendi içlerinde çelişki var!” diyen başkan Kumaş, “Sağlık Bakanı Koca, sosyal medyasında hem MHRS randevularının 10 dakika arayla verilmesi gerektiğini paylaşırken, uygulamada bu süreci 5 dakikaya indirmiş. Yetmedi 5 dakikanın da içine ek randevu koyulmuş. Olacak iş değil!” şeklinde konuştu.

Başkan Kumaş, hekimlerin insanüstü bir çabayla çalıştığını ancak bunun sürdürülebilir olmadığını da öne sürerek, “Hastayı anlamak ve dinlemek için bir süreye ihtiyaç var. Hastanın öyküsünü dinlemeden reçete de yazılamaz. Zaman yetersizliği yüzünden hekim hastayı direkt tahlil ve görüntüleme tetkiklerine yönelmek zorunda kalıyor. Böylece hastanenin iş yükü artarken, hastaya verilen uzun randevular yüzünden tedavisi gecikiyor. Bu da kısır döngüye yol açıyor. Hekimler stresli, yorgun ve tükenmişlik sendromu içinde...” ifadelerine yer verdi.

***

Randevu alma konusu artık işkenceye dönüşmüş halde devam etmekte...

Gerçi, Sağlık Bakanı Koca yılbaşından sonra ihtiyacı olan yerler için 27 bin hekimle sözleşme yapılacağını duyurdu ama...

Merhem olacak mı yaraya?

Bekleyip göreceğiz hep birlikte...