Yaz aylarının gelmesiyle tabiat güneşin sıcaklığı ile yeşerirken, üzülerek söylemeliyim ki başka bir tehdide de zemin hazırlıyor: Orman yangınları...
Artan sıcaklıklar, kuruyan bitki örtüsü ve insan eliyle göz göre göre yapılan hatalar sonucu ülkemizin akciğerleri olan ormanlarımız yanarak kül oluyor. Bu yangınlar sadece ormanları yakmıyor, içinde bulunan bütün yaşamın kül olmasına sebebiyet veriyor.
Israrla geçmişimizden ders çıkarmıyoruz... Geçtiğimiz yıllarda yaşanan büyük orman yangınlarının yaralarını bile saramamışken yeşil servetimize yeni yaralar açıyoruz.
Muğla, Marmaris, Bodrum ve son günlerde Bursa... Yüzlerce hektarlık alan bir anlık ihmal sonucu saatler içerisinde küle dönüyor, köyler tahliye ediliyor, canlılar yok oluyor. Peki her yaz aynı sorunları yaşamak zorunda mıyız? Herkesin bildiği ama çoğu kişinin gözardı ettiği belli başlı tedbirler elden bırakılmazsa aynı acılar bir daha yaşanmaz.
Önlem yangın çıkmadan alınmalıdır. Çoğu zaman insan kaynaklı çıkan yangınlar orman atılan bir izmarit, cam şişe veya iyi söndürülmemiş bir mangal külü... Kulağa çok basit geliyor değil mi?
Evet... Bu küçük gibi görünen ihmaller günün sonunda geri dönülemez facialara neden oluyor. Yetkililer yüksek risk taşıyan bölgelerde denetimlerini sıklaştırsa bu gibi durumların önlenebilmesi için en büyük faktörün halkın bilinçlendirilmesi, eğitilmesi ve cezaların daha caydırıcı hale getirilmesi şart...
Faciayı önlemek hepimizin elinde, alacağımız küçük önlemler geri dönüşü olmayan ağır sonuçları bertaraf edebilir. Peki nedir bu önlemler? Hemen açıklayayım... Bu yaz ormanla gittiğimizde hiçbir çöpü çevrede bırakmayalım. Eğer mangal yapacaksak yer ve zaman seçiminde çok dikkatli olalım. Yaktığımız ateşin tamamen söndüğünden emin olduktan sonra bulunduğumuz alanı terk edelim.
Evet biliyoruz... Doğa kendini elbet yenilecektir. Ama bu süreç kimi zaman on yıllarca sürebilir. Kül olan bir ağacın yeri doldurulur ama unutulmaması gereken en önemli nokta ise bozulan ekosistem ve karbon dengesini eskiye çevirmek hiç de kolay değildir.
Ormanlar sadece ağaçlardan ibaret değildir. Ormanlar bizim oksijen kaynağımız, serinliğimiz, yağmurumuz ve geleceğimizdir. Yaz aylarında deniz, kum ve güneşin tadını çıkarırken, ormanlarımız korumayı ihmal etmeyelim. Şunu bilin ki eğer ormanlarımız yanarsa, nefesimiz kesilir...
Yorumlar
Kalan Karakter: