Geçtiğimiz yılın 10. ayının son günleriydi...
Yıl dediğimize falan bakmayın yaklaşık 4 ay önce işte!
Yine Şehir Hastanesi'nde...
Yine hematoloji uzmanı gencecik kadın hekim poliklinikte muayene sırasında hasta yakını tarafından feci şekilde darp edilmişti.
Önce minik bir hatırlatma:
Bursa Şehir Hastanesi'nde bir hasta yakını, hasta muayene ederken fütursuzca daldığı poliklinik odasında uzman doktora bir hekimin odasını sormuştu.
Söz konusu doktorun polikliniğini bilmediğini söyleyen genç kadın uzman hekime, ağır bir kafa travması geçirecek şekilde vahşice saldırdı o hasta yakını.
Yüzüne yumruk atılan uzman doktor yere kanlar içinde yığılınca hemen acil servisin kırmızı alanına götürülmüş ve ilk müdahalenin ardından beyin cerrahisinde tedavi altına alınmıştı...
***
Şimdi...
Hematoloji uzmanlığı, bir çok ilin kamu ve üniversite hastanelerinde bile bulunmaz hale gelmiş bir yan dal.
Öncesinde, sınavla girilen lisede 5- 6 yıl ağır bir eğitim...
Daha sonra yine ÖSYM sınavında derece sayılan başarıyla 6-7 yıl tıp fakültesi...
Dünyanın en zor ikinci sınavı olan TUS’u kazandıktan sonra 3 yıl dahiliye uzmanlığı.
Ve...
Onun da üstüne çok zor bir sınav kazanarak girilen 2 yıl hematoloji uzmanlığı eğitimi...
Bi zahmet siz toplayıverin bakalım kaç yıl ediyor?
Ülkemizde hematoloji uzmanlarının sayısı az ve kolay yetişmiyor...
Ömrünü insan sağlığına adayan bunca yıl ağır eğitimlerle beceri kazanılan bir uzmanlıktan söz ediyoruz...
***
Pekii...
Soru şu:
“O günden bu güne, şu dakikaya kadar hematoloji uzmanı kadın hekim işine geri döndü mü, çalışmaya başladı mı?”
Yanıtlayalım hemen...
Darp edilen hematoloji uzmanı hekimimiz bu ağır travma sonrası mesleğine dönmemiş, dönememiş hala...
Nasıl beğendiniz mi vesile olduğunuz sonucu?
Bu durumdan toplum olarak hep birlikte utanmalıyız!
***
Sağlıkta şiddet sorununun bir çok nedeni var elbet.
Hekimlerin sağlık çalışanlarının mesleki onurları, itibarları yerle bir maalesef!
Geçmişte hekimleri, sağlıkçıları şiddetten en çok koruyan o itibarın sağlandığı “görünmez zırhtı”.
Ancak sağlığın ticarileşmesi, metalaşması, sağlık hizmetlerinin diğer bütün kapitalist kazanç alanlarında olduğu gibi “sektör” e dönüşmesi itibarı mitibarı yerle bir etti.
Meta olarak üretilip azgınlaştırılmış sağlık hizmetleri; sağlık üretmiyor, sağlığı, hekimi, vakti, parayı tüketiyor.
Hepsi bu!
Anlayacağınız temel sorun sağlıkta “kışkırtılmış talep” ve sağlık hizmetlerinin alımında yaşanan, “kronik” hale gelen sorunlar...
Bu nedenle istediğiniz kadar kendinizi işe ve hastaya konsantre etmeye çalışın sıradan veya sırada yer bulamamış birinin kapıyı açıp içeriye girmesi an meselesi...
Neyse...
***
Şöyle 2002 yılına gidelim hep birlikte...
2002 yılında bir vatandaş yılda ortalama 3.1 defa bir sağlık kurumuna başvururken bu sayı 2022 yılında 10’a yükseldi.
2023 yılında acil servise 150 milyonun üzerinde hasta müracaat etmiş...
Neredeyse nüfusumuzun iki katı.
Ez cümle:
Kimse sağlıkta şiddetin duracağına inanmıyor.
Nokta.
Yorumlar 4
Kalan Karakter: