Hastane değil ses kayıt merkezi sanki...

Kelimeler kifayetsiz kalıyor kamu sağlık kurumlarında yaşananları anlatmaya ...

Her gün yeni bir fragman, her gün yeni bir efekt ve her gün yeni bir aksiyon...

Hocasından doktoruna, müdüründen yardımcılarına kadar...

Bazı çalışanlar düşmüş telefonla ses kaydı alma telaşına...

Koca koca adamlar...

Peeeh!

Yakışıyor mu Allah aşkına!

Vatandaş hizmet almaya gelmiş, acillerde sürünüyormuş, servis yatağı yokmuş, hasta ilçede doktor bulamamış...

Kimin umurunda!

Bazı bürokratlar sağlık kurumlarını karıştırmak için atandı sanki kurumlara...

Neyse...

Sizi daha fazla merakta bırakmadan dalalım hep birlikte mevzuya...

Buyurun...

***

Öncelikle minik bir hatırlatma...

Anımsayacaksınız geçtiğimiz aylarda Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde birim sorumlularıyla yapılan toplantıda bir akademisyen “kanıt!” diye ses kaydı almıştı...

Ortalık bir an da karışmıştı...

Başhekim devreye girip tarafları sakinleştirmişti...

Bu sefer de yine aynı hastane yine doktor, müdür ve yardımcıları birbirine girdi...

Konu yine ses kaydı alma meselesi...

Birileri hastanede “İntikam!” diye bağırıyormuş...

***

Edinilen bilgiye göre Destek ve Kalite Hizmetleri Müdürü Özkan Kart kurumda görevli bir başhekim yardımcısına ağız dolusu saydırmış...

İddiaya göre bir müdür yardımcısı, Kart’ın hakaret içerdiği öne sürülen bu sözlerini telefona kaydedip başhekim yardımcısına dinletmiş...

Öfkeden adeta “deliye!” dönen başhekim yardımcısı ses kaydığını “kaptığı!” gibi soluğu hastane başhekimi Doç. Dr. Oğuzhan Ay’ın yanında almış.

Sözlü tartışmalar “O kim oluyor, bu cesareti nereden alıyor, nasıl böyle konuşabiliyor...” falan filan derken...

Yine başhekim araya girip kişileri uzlaştırmaya çalışmış...

Uzlaştılar mı yoksa uzlaşmış gibi mi davrandılar bilemeyiz...

Ama duyumlara göre hastane fena karışmış...

Ha sahi!

Sayın Kart Bey!

Dörtçelik Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesindeki güvenlik sorununu çözebildiniz acaba?

Bak!

Geçtiğimiz hafta bir hemşire daha güvenlik görevlisinin yanında bile bir hasta tarafından feci şeklide darp edildi.

Yüzüne hasta tarafından yumruk atılan hemşire H. hastaneye kaldırıldı...

Ya güvenlik görevlisi olmasaydı...

Vicdanınız rahatsız olmayacak mıydı?

Ya hemşire o “cüsseli” hasta ile yalnız kalsaydı...

Ya Allah korusun hemşire ölseydi...

Toplantı üstüne toplantı yapmakla, çalışanlarının ifadelerine başvurmakla bu iş çözülmez sayın Kart Bey!

Biraz hemşirelerin de sesine kulak verin!

İnat edeceğinize empati yapabilirsiniz mesela...

Son durum nedir acaba?

Gönderin gelsin...