“... Şartların daha da iyileştirileceğine inanan, öneri ve eleştirileri sunan herkese teşekkür ediyorum...”
Ah ah!
“Olmasa mektubun yazdıkların olmasa... Geç kaldıktan sonra arama boşuna... Sanma unutulur kalp ağrısı zamanla...”
Her kimle olursa olsun iyi kötü, mutlu mutsuz yaşanmışlıkları zaman unutturmuyor, uyuşturuyor sadece...
Yani geçen, yiten tek şey zamanın kendisi...
Geriye kalan ise bir avuç anı...
Keşke hoş bir sada kalsa ama...
Neyse...
Dönelim yazımızın başlığına “Teşekkür” etme meselesine...
***
Biliyorsunuz geçtiğimiz haftalarda Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, sağlık çalışanlarına dört buçuk sayfadan oluşan bir mektup göndermişti...
Bakan Koca mektubunda, yaşanan sıkıntıların farkında olduğunu ve “İkinci Beyaz Reform” adı altında yapılacak olan yeni düzenlemelerden bahsetmişti...
Ve yaklaşık 3 gün önce Bakan Koca “Değerli sağlık çalışanları...”başlığıyla sosyal medya hesabından bir yazı paylaştı.
Paylaştığı yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Sizlere gönderdiğim mektuba yaklaşık 50 bin cevap geldi. Başlamış olduğunu duyurduğum ikinci ‘Beyaz Reform’ döneminde şartların daha da iyileştirileceğine inanan, öneri ve eleştirileri sunan herkese teşekkür ediyorum. Mektupların okunmasına devam ediliyor...”
“Mektupların okunmasına devam ediliyor...” derken...
“Tek nokta bitirir. Üç nokta devam ettirir. Ben iki noktadayım ne yapacağım hiç belli olmaz...” mı demek istedi bakan bey acaba?
Şaka şaka...
Malumunuz, sağlık sistemi ve düzenlemelerle ilgili sağlık emekçileri bakan Koca’ya kızgın ve kırgınlar...
Aslına bakarsanız sağlık emekçilerinin kızgınlıkları sadece bakan Koca’ya değil elbet...
Eski sağlık bakanlarının yaptığı düzenlemelere de tepkililer...
En çok da Prof. Dr. Recep Akdağ döneminden şikayetçiler...
Tıpkı, “Biz sizin ilkokul yıllarında durmadan yere düşürdüğünüz kurşun kalem gibiyiz. Dışı sapasağlam içi paramparça” sözü gibi...
Merak ettikleri konuları Bakan Koca’ya “İkinci reformda bunlar çözülecek mi?” diye sordular.
İşte sağlıkçıların cevap beklediği sorular:
***
“Mobbing, şiddet, nöbet ücretleri, tek kalemde emekliliğe yansıyacak maaş, kreş sorunu, kötü ve yetersiz yemekler, sağlık evleri, yüksek maaş vergileri, komik giyim yardımları, YPS tarzı genelleyici görev tanımları, bayram ikramiyesi ve hiçbir işten anlamayan liyakatsiz yöneticiler, taban ve teşvik adaletsizliği, hepsi ve dahası çözülmesi gereken sorunlar çözülecek mi? Yoksa karşılıklı mektuplarla uzatılan sürecin sonunda dağ fare mi doğuracak?”
Bu talepler yıllardır hem hekimlerden hem de sağlık personelinden gelmekte...
Ancak bugüne kadar bu konularla ilgili sağlıkçıların tabiri ile bir arpa boyu bile yol alınmadı ne yazık ki...
***
Anladığınız üzere tepkilerin ardı arkası kesilmiyor...
Bu arada bazı sağlıkçılar Bakan Koca’dan artık mektup göndermemesini de rica ettiler.
“Al mektubunu ver mektubumu” şeklinde ironi yapmayı da ihmal etmiyorlar...
Ez cümle: Tüm meslek örgütlerinde olduğu gibi sağlık emekçileri de kırgın ve çok mutsuz...
Kim mutlu ki?
“Mutluluğu bulan bize de konum atsın!”
Yorumlar 1
Kalan Karakter: