Yazımızdaki bu başlık İYİ Parti Bursa Milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selçuk Türkoğlu’na ait.
Evet, dünkü yazımızda İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanı Dt. Lütfi Çiftçi’nin sosyal medyasından yaptığı paylaşımları ve bu paylaşımlara olan bir çok siyasi ve sağlık çalışanlarının tepkisini aktarmıştık...
Tepkiler ve öfkeler çığ gibi büyüyor maalesef!
Dün telefonla görüştüğüm milletvekili ve başkan adayı Türkoğlu, “Hiç bir kamu görevlisi ben Şey Sait’i dini lider ve halk kahramanı olarak görüyorum diyemez, diyememeli de...”ifadelerini kullandı.
Türkoğlu, ilimizde iktidarın uzun yıllardır tam anlamıyla kamuyu özel mülkü, çiftliği gibi gördüğüne dikkat çekti.
Bütün yönetici atamalarının ağırlıklı olarak siyasi, yandaş sendika üzerinden yapıldığını belirten Türkoğlu, “Çeşitli cemaat, tarikat ve bazı gruplar kamuyu parsellemiştir.” dedi.
***
Yaptığımız görüşmede Türkoğlu çok çarpıcı bir örnek de vererek, “Mesela bir kamu görevlisi ‘Mesai dışında ben Kandile gideceğim bu gece dağa çıkıyorum. Bu benim özel hayatım kimse karışamaz. Mesai saati dışında ben teröristlik yapacağım!” diyebilir mi? Bu da bunun gibi bir şey!” diyerek yetkilileri duyarlı olmaya davet etti.
Türkoğlu net cümleler kurdu ve her kamu kurumunun ayrı bir cemaate, ayrı bir tarikata ve ayrı gruplara bağlı olduğu iddiasında bulundu.
İYİ Parti Milletvekili ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selçuk Türkoğlu şunları söyledi:
***
“Hiç kimse oturup da bunların belgesini sormasın. ‘Rüşvetin’ belgesi olmadığı gibi kadrolaşmanın da, bu manada grupların nasıl kamuda müdahil olduğunun da belgesi olmaz. Ama bunu bir başta Allah, iki bütün kamu görevlileri, üç Vali ve ilgili kurum müdürü herkes bilir. Mantık şudur. Ben bir eski kamu görevlisiyim. Biz hepimiz devlet ve millet için varız, hizmet ederiz ve çalışırız. Ancak bu tür yapılarla ilişkisi olanlar yani bir şekilde bu grupların gücüyle makama gelenler olaya şöyle bakar: Bu devlet ve bu imkanlar bizim için, benim grubum için ve benim cemaatim ve tarikatım için ne ise onun için vardır. Devleti ve kamuyu bunun için kullanırlar. İşte büyük sıkıntı da buradan doğar. Bunun önüne geçmek devletin görevidir”
***
Ne yazık ki bazı kamu kurumlarında olduğu gibi kamu sağlık alanında da cemaat, tarikat ve bazı grupların referanslarıyla yapılan üst düzey atamaları sağlık emekçileri fazlasıyla hissediyor ve çekiniyorlar...
O kadar umursamazlar ki...
Türkoğlu’nun dediği gibi bu kapsamda olan kamu görevlileri devletin kurumlarını kendi özel mülkü ve çiftliği gibi görüyor...
Halbuki o kurumlar bizim, halkın yani.
Onlar yolcu bizler hancıyız...
Yorumlar 6
Kalan Karakter: